ويكيبيديا

    "haline geliyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يصبح
        
    • تصبح
        
    • أصبحت
        
    Bobinden akım geçtiğinde elektromıknatıs haline geliyor. TED كلما تدفق التيار خلال الملف، يصبح هذا مغناطيسيا كهربائيا.
    Bu nedenle ağrının kendisi bir hastalık haline geliyor. TED وذلك ما يجعل الالم يصبح مرضا مستقلا بذاته
    Şimdi, her ev elektrik sistemi akıllı ağ haline geliyor. TED الآن، كل نظام كهرباء منزلي يصبح شبكة ذكية
    Derinin işlevini yeniden tanımlıyor ve vücudumuz bir parfüm spreyi haline geliyor. TED إنها تعيد تعريف عمل الجلد ، وأجسامنا تصبح رذاذات.
    Adli tıpçılar, doktorlar ve hukukçular o eşyayla işlerini bitirdikten sonra bunlar hikayenin yetimleri haline geliyor. TED حالما ينتهي الأطباء الشرعيون والأطباء والمحامون من هذه الأشياء، فإنها تصبح حبيسة السرد.
    Yaşadığım Kaliforniya'da, su yetersizliği büyük bir problem haline geliyor. TED في ولاية كاليفورنيا، حيث أعيش، ندرة المياه أصبحت مشكلة كبيرة.
    Böylece "gerçek bir kadınla artık mümkün değil" haline geliyor. Open Subtitles هذا يصبح مثل رجل لا يستطيع رفقة النساء الحقيقيات بعد الآن
    Açıkçası yıllar ilerledikçe bunlar giderek daha aranır özellikler haline geliyor. Open Subtitles وبصراحة، يصبح على نحو متزايد مرغوب بمرور السنين
    Eğer karşı tarafın şansı varsa kumar ilgi haline geliyor. Open Subtitles يصبح القمار ممتعا عندما يكون للمتحدي حظّ قوي
    Ama aileleri ile birlikte çitlerin ardında kapana kısıldıklarında aynı soydan çiftleşme, hayatta kalmaları adına en büyük tehdit haline geliyor. Open Subtitles لكن حين يُحتجز خلف سياج مع أقاربه يصبح التناسل الداخلي أخطر التهديدات على بقائه
    Mükemmel bir evlilik söylemi eseri haline geliyor bu. Open Subtitles هذا الأمر يصبح رائعاً خطاب من أجل الزواج
    St. Louis'li hoş bir çocuk bir anda dünyanın en meşhur insanı haline geliyor. Open Subtitles مجرد صبي لطيف من سانت لويس الذي يصبح الرجل الشهير الأكثر في العالم.
    Zamanla, bu yeni ''normal'' haline geliyor ve aynı toplum tarafından kucaklanıyor, benim toplumum. TED بمرور الوقت يصبح هذا الأمر عاديًا جدًا ويتم تقبله من المجتمع نفسه... مجتمعي.
    Kafası kesilen kurban bağlı ve savunmasızken, temelde katilin şovunda bir rehin haline geliyor. TED عندما تكون ضحية الذبح مقيدةً وغير مسلحة، فإنها تصبح كالبيدق خلال العرض الذي سيقدمه القاتل.
    Sonuç olarak, özgünlük yeni tüketici hassaslığı haline geliyor. TED إذا، تصبح الأصالة هي حساسية المستهلك الجديد.
    Bu da markayı daha esnek bir hale getirmek için çok kuvvetli bir güç haline geliyor. TED لذا فهي تصبح قوى ضاربة بالنسبة لهم لجعل علامتهم التجارية أكثر مرونة
    Bir süre sonra oyunun bir parçası haline geliyor. Open Subtitles بعد فترة من الزمن ، تصبح مجرد جزء من اللعبة
    Biriyle aynı çatı altında yaşıyorsan alışkanlık haline geliyor. Open Subtitles عندما تعيش تحت سقف واحد مع شخص ما تصبح عاده
    Yani teknik olarak gürültü demeti denebilir birbirine karıştırırsan şarkı haline geliyor. Open Subtitles انها اصوات مزعجه ولكن عندما تخلطيها تصبح اغنيه
    Hızla en popüler lise mezuniyeti hediyesi haline geliyor, koleje başlayacak kızlara hediye olarak veriliyor. TED لقد أصبحت وبشكل سريع الهدية الأكثر رواجاً للتخرج من الثانوية ، تعطى للفتيات الصغيرات اللواتي سيلتحقن بالكلية.
    Temel gelir çok önemli bir fikir haline geliyor. TED فقد أصبحت فكرة الدخل الأساسي مهمةً جدًا الآن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد