ويكيبيديا

    "halkın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشعب
        
    • العامة
        
    • الجمهور
        
    • شعبك
        
    • قومك
        
    • المجتمع
        
    • السكان
        
    • الرأي العام
        
    • الشعبي
        
    • للعامة
        
    • العلن
        
    • للشعب
        
    • العامّة
        
    • الشعبية
        
    • للعلن
        
    Dinle Romalılardan daha çok nefret ettiklerimiz Musevi halkın Cephesi. Open Subtitles الناس الذين تكرههم أكثر من الرومان هم جبهة الشعب اليهودي
    Sorarım size, nasıl bir ulusal güvenlik... halkın temel gücünü elinden alıp... Open Subtitles ما الأمن القومي الذى يسمح بإزالة القوة الأساسية من يد الشعب الأمريكى
    Vali Devlin'in Oswald'da güç kullanımıyla ilgili kararına yönelik halkın protestosu devam ediyor. Open Subtitles الصَرخَة العامة ضِدَ قرارِ الحاكِم ديفلين باستخدام القُوة في سِجن أوزولد تبقى عالية
    O zaman tehtit devam ediyorken halkın önüne çıkmayı iptal etmeyi düşünür müsünüz? Open Subtitles لذا هل من الممكن ان تلغي ضهورك في العامة حتى يتم كبح التهديد؟
    Ama çoğu zaman halkın ilgisini bu tüylü şeylere çekmek istediler. Open Subtitles و لكنهم في الغالب ارادوا ان يركز الجمهور على المادة الصفراء
    halkın seni affetmez ve kurul yeni bir Thane seçer. Open Subtitles و شعبك لن يغفرو لك و المجلس سينتخبون حاكما جديدا
    Yapma, Chaya. Sen ve senin halkın buraya gelmemizin ilk nedeniydi. Open Subtitles شايا ، أنت و قومك سبب مجيئنا هنا فى المقام الأول
    Bazıları açık açık dönüp yeni halkın Partisi'nin başına geçmesini istiyor. Open Subtitles بعض الأشخاص متفتحون على رغبتهم في عودته وقيادة حزب الشعب الجديد.
    halkın bunu düşünmek için bir buçuk yılı oldu ve beni yeniden seçtiler. Open Subtitles أعلم أن الشعب سيخبرونني, أنني أعطيتهم سنة ونصف ليفكروا بالأمر وهم أعادوا انتخابي
    Artık halkın iradesini arkama aldığıma göre tek soru kuralını uygulatmaya başlayacağım. Open Subtitles الآن وقد نلت ارادة الشعب إلى جانبي سأقوم بتطبيق قاعدة السؤال الواحد
    Başkan'ın halkın menfaatine hareket etmek için güçlü seçim ve siyasi teşvikleri var. Open Subtitles الرئيس لديه حوافز انتخابية وسياسية قوية تجعله يتصرف فيم و في صالح الشعب
    halkın belirli kesimleri üzerine karşı devlete koz sağlayacak her türlü hükme karşıyım. Open Subtitles أجل، أنا ضد أي سجل يعطي الحكومة فرصة لرقابة قطاعات معينة من الشعب.
    Baban rüşvet, sahtekârlık ve halkın güvenini sarsmayı içeren 18 suçlamayla suçlanıyor. Open Subtitles لقد أتّهم بـ18 تهمة تهم رشوة , وإحتيال , وإنتهاك ثقة العامة
    halkın alması gereken önlemleri anlatan bir basın açıklaması hazırladık. Open Subtitles لقدكتبنا تصريحا صحفيا عن الاحتياطات التي يجب ان يتخذها العامة
    Babam halkın minnetinden asla kaçmadı, şahsına yapılan gözdağının bir önemi yoktu. Open Subtitles والدي لم يتهرب مطلقاً من واجباته العامة مهما كان الخطر محدقاً به
    halkın bu davaya iştahı iki taraf için de anlamsız bir önyargı oluşturabilir. Open Subtitles شهية الجمهور لهذه القضية من الممكن أن تُؤدي لتحيز غير ضروري لأحد المتهمين
    Hatalı olduğunu kabul edemeyecek kadar gururlusun diye halkın ölmesin. Open Subtitles لا تدعي شعبك يموت لأنك متكبرة جدا لتعترفي أنكِ مخطئة
    halkın oradan çok uzakta değil, ve onlarla duvar arasında, sadece senin yeteneğin duruyor. Open Subtitles قومك ليسوا بعيدين عنه. ومهارتك هى الشئ الوحيد الذى يفصل بينهم وبين ذلك الجدار.
    Gözlemlemek ve halkın ihtiyaçlarına yönelik bir şeyler uyarlamak için gelmemişlerdi. TED ولم يكن لديهم استعداد لكي يراقبوا ويتأقلموا طبقا لاحتياجات المجتمع المحلية.
    Muhite, yerel halkın kullanmak isteyeceği dükkanlar gibi yerel hizmetler katacak mı? TED هل ستضيف خدمات محلية مثل المتاجر للحي الذي قد يستخدمه السكان المحلييون؟
    halkın öfkesi büyürken polis krizin en büyüğüyle karşı karşıya... Open Subtitles ومع إزدياد غضب الرأي العام , فالشرطة تواجه أكبر أزمه
    Hükümet, halkın desteğini kazanmak için... daha fazla çaba göstermedikçe, o savaşın kazanılacağını sanmıyorum. Open Subtitles ما لم يتم بذل جهد أكبر من قبل الحكومة لكسب التأييد الشعبي لا أعتقد أنه يمكن الانتصار في الحرب هناك
    Ülkesinden kaçtı ve son yıllarda çok nadiren halkın karşısına çıktı. Open Subtitles رحل عن البلاد وظهوره للعامة كان نادراً للغاية في السنوات الأخيرة
    halkın içindeki adi pis şeylerin umurumda değil. Umurumda olurdu, ama kabullendim artık. Open Subtitles إننى لا آبه بأفعالك القذرة فى العلن و إننى قد وفقت فى ذلك
    Yönetimin ve piyasanın da üstünde halkın doğrudan yönetme yetkisi vardı. TED فوق الحكومة ، فوق السوق كان الحكم المباشر للشعب
    Birisi halkın polisini etkilemeye çalışıyor ve işe yarayacağını sanıyor Hey,sizin için akord ediyordum. Open Subtitles شخص ما يُحاولُ التَأثير على السياسة العامّة. وأعتقد هو قَدْ يَعْملُ. يا.
    Kuantum fiziğinden, halkın pop kültürüne genişletilen çok sayıda düşünceden biri de Heisenberg Belirsizlik İlkesidir. TED مبدأ هايزنبرج لللايقين هو أحد الأفكار القليلة المأخوذة من فيزياء الكم والتي توسعت في الثقافة الشعبية العامة.
    Tarih bugün tekrar yazılıyor. tedavi edilen ilk mutant bugün halkın önüne çıkartılıyor. Open Subtitles سوف يصنع التاريخ هنا اليوم و لأول مرة يمكن للمتحولين أن يظهره للعلن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد