Çok güzel bir çalışma kızlar. Bir de bu hareketler 1903'den kalmasaydı. | Open Subtitles | أووه , إستعراض جميل يا بنات.من المؤسف جداً بان هذه الحركات قديمه. |
Ve bu şimdi, bazı İslamî hareketler ya da Arap dünyasındaki bazı ülkeler için ilham veren bir emsal teşkil etmektedir. | TED | وهذا النجاح قد بات اليوم مثالٌ يحتذى به لبعض الحركات الاسلامية في البعض الدول العربية |
Jim burada merdivenlerden iniyor, biyonik ayak parmağı bir sonraki basamağa doğru yöneliyor, kendisi bacağını oynatmaya çalışmadan bu doğal hareketler otomatik ortaya çıkıyor. | TED | هنا يخطو جيم نزولًا، ويصل بإصبع قدمه الآلية إلى الدرجة التالية، أظهر هذه الحركات بشكلٍ تلقائي وطبيعي دون أن يحاول تحريك طرفه بشكلٍ كامل. |
Evet, aslında bir balet bizim sözde Ninja gibi hareketler yapabilir. | Open Subtitles | لا نعم, لا, فى الحقيقة يمكن لراقص بالية الحركة مثل النينجا |
Kızım, çok sokak dövüşü gördüm ama senin gibi hareketler yapanı hiç görmedim. | Open Subtitles | يافتاة أنا شاهدتك تقاتلين في الشارع ولكن أبداً لم أرى هذه التحركات من قبل. |
Değişim için kışkırtan popüler hareketler önceden belirlenebilir ve fikirleri, kritik bir kitleyi elde etmeden önce liderleri ortadan kaldırılabilir. | TED | الحركات الشعبية الثائرة للتغيير يمكن أن تكشف مبكرا، ويتم القضاء على قادتها قبل أن تحقق أفكارها المطلوبة. |
RNG: Şüphe yok, ama modern savaş karşıtı hareketler savaş karşıtı duygularımızı harekete geçirmemiz gerektiğini savunan bir dizi düşünüre dayanıyor, modernitenin babası Erasmus gibi. | TED | ريبكا: لاشك لكن الحركات المضادة للحرب الجديدة تتصل بسلسلة طويلة من المفكرين الذي ناقشوا لماذا ينبقي علينا تحريك العواطف تجاه الحرب, مثل أب الحداثة إراسموس |
Bu hareketler dini ve cinsel azınlıklara karşı ayrımcılığı sağlar. | TED | تغذي هذه الحركات بشكل عام التمييز ضد الأقليات الدينية والأقليات الجنسية. |
Belki de bu hareketler bize düşünce ve duygularımız hakkında bir şeyler anlatabilir. | TED | من الممكن استخدام هذه الحركات لمعرفة افكارنا ومشاعرنا. |
Bize görünmeyen bu hareketler doğru işleme ile kameraya görünebiliyor. | TED | هذه الحركات لا نستطيع مشاهدتها لكنها مرئيّة للكاميرا مع المعالج المناسب. |
Bu sinsi hareketler. Dalganın değişik titreşimlerinden geçiyoruz. | TED | الحركات الانسلالية. نحن نتنقل بين قمم مختلفة للموجة، تخرج من هنا. |
Fakat bu blogda gecen iletisimde potitif hareketler uzerine, hizlica dunyamizi nasil daha iyiye cevirebilecegimize dair. | TED | في حين أن هذا الحوار الذي يجري في هذا المنتدى هو حول الحركات الإيجابية. حول كيفية تغيير عالمنا بطريقة أفضل ، وبسرعة. |
Afrika'daki toplumsal hareketler, demokrasiyi bu şekilde kavramlaştırmada sıklıkla ön planda olmuştur. | TED | كانت الحركات الاجتماعية الأفريقية في الواجهة في معظم الأحيان لإعطاء الديمقراطية مفهومًا بهذه الطريقة. |
Hem de dünya genelinde sağcı ulusal hareketler yükselişteyken ve Birleşik Devletlerin başkanlığını ele geçirmişken. | TED | عندما أصبحت الحركات القومية اليمينية في ارتفاع متزايد حول العالم واستولت على رئاسة الولايات المتحدة الأمريكية. |
Çevreci hareketler, iklim değişikliğinin en çok vurduğu ulusların nüfusunun büyük çoğunluğunun siyah ve kahverengi tenli insanlar olduğuna işaret etmede daha iyi hale geldiler. | TED | لقد تحسنت الحركة البيئية في توضيح أن الشعوب الأكثر تأثرًا بتغير المناخ هي التي يسكنها السود بشكل أساسي. |
Bu sahne boyunca yürüsem ya da konuşurken el hareketleri yapsam, bu hareketler görebileceğiniz şeylerdir. | TED | لو مشيت عبر المسرح أو أشرت يدي بينما أتكلم فتلك الحركة هي شئ يمكنكم رؤيته |
Fakat bu küçücük hareketler etkileşen levhalarda derin çatlaklara neden olmaya yetecek kadar güçlüdür. | TED | لكن هذه الحركة الصغيرة قوية بما فيه الكفاية لتسبب الشقوق العميقة في الصفائح المتفاعلة. |
IMPASS için çok çok farklı hareketler yapabiliriz. | TED | بالنسبة ل " IMPASS " يمكنه القيام بعدة أنواع من التحركات |
Gönül meselelerinde, hareketler kelimelerden daha mı anlamlıydı? | Open Subtitles | بماسائل الحب أهل الأفعال حقاً أقوى من الكلمات؟ |
Ama bu hareketler herhangibir psikolojik veya fiziksel uyandırmaya karşı verilen tepkiler değildir. | Open Subtitles | لكن هذه التصرفات لا تستجيب لاي سبب نفسي او محفزات طبيعية |
Sadece ve sadece tek bir neden için bir beynimiz var; uyumlu ve karmaşık hareketler üretmek için. | TED | لدينا دماغ لسبب واحد وسبب واحد فقط، وهو أداء حركات متكيفة ومعقدة. |
Ukrayna'da, EMA'nın ardından Richter ölçeğinde 6.5 şiddetinde sismik hareketler olduğuna dair haberler var. | Open Subtitles | كما في أوكرانيا، هناك عدة تق تفيد بان النبض الكهربي المغناطيسي تلاه نشاط اهتزازي بشكل زلزال بقوة 6.5 بمقياس ريختر، هذا |
Orada güzel hareketler yaptın, cidden. | Open Subtitles | مهلا, تحركات جيدة هناك الآن فقط. حقاً. |
Işıklar, kamera ve seksi hareketler diyorum. Sen burada olmadığında da bunu seyredebileceğim. | Open Subtitles | أظن أضاءة , ألة تصوير أفعال مثيرة هذا رائع لأننى يمكننى مشاهدتة عندما لا تكونين موجودة |
Gökyüzündeki bulutlar basit denklemler ile... karışık şekil ve hareketler ediniyor olabilir. | Open Subtitles | قد تكون صورة السحب في السماء مُعالجة بواسطة مُعادلات بسيطة .تُولِّدُ أشكالاً و حركاتٍ مُعقدة |
Büyük hareketler yapma, o sandalı sallama. | Open Subtitles | لا تقمْ بحركاتٍ كبيرة، لا تُزعزع ذلك القارب. |
delilik, bu tür hareketler Beni daha önce hiç görmediniz ben bu nedenle varim | Open Subtitles | لم أر مثل هذا الجنون من قبل ...و بناء عليه |
Ani hareketler yok. Saldırgan tavırlar yok. | Open Subtitles | لا للحركات المفاجئة، لا للأنشطة العنيفة، مهما يحدث، |