ويكيبيديا

    "hastalığa" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المرض
        
    • بمرض
        
    • للمرض
        
    • بالمرض
        
    • مرضاً
        
    • مرض
        
    • السقم
        
    • وباء
        
    • بمرضٍ
        
    • الامراض
        
    • من الأمراض
        
    • بعدوى
        
    Bu da bizi şu çelişkiye getiriyor: hastalık sadece fakir ülkelerde olduğu için, hastalığa yeteri kadar yatırım yapılmıyor. TED وهذا يقودنا إلى المفارقة التالية وهي أن انحصار المرض في البلدان الفقيرة سبّب عدم حصوله على الكثير من الاستثمارات
    Ve bu sinsi hastalığa sahip herkes için yüreklerimiz parçalanmak zorunda. Open Subtitles وعلى قلوبنا أن تذهب إلى أي شخص لديه هذا المرض الغادر
    Ama bu hastalığa sahip olanların kafalarını kaybettiğini hiç görmemiştim. Open Subtitles مع أنّي لم أرى هذا المرض يسبب فقدان الضحية لرأسها.
    Daha ileriki yaşlarda daha fazla çalışmaya devam ettikçe, iş gücündeyken ciddi bir hastalığa yakalanma ihtimalimiz artıyor. TED بينما نواصل العمل أطول وأطول لعمر أكبر، فاحتمالية إصابتك بمرض خطير خلال عملك تزداد.
    Dışarı çıkan herkes..bütün hastalarımız hepsi bu hastalığa maruz kaldı. Open Subtitles كل شخص خرج كل مرضانا هذا الصباح تعرضوا للمرض الحصبه؟
    Yeterli kan desteği ile vampirler bu hastalığa rağmen uzun uzun yaşayabiliyorlar. Open Subtitles مع وفرة إمدادات الدم، مصاصو الدماء يعيشون أكثر وأكثر مع هذ المرض.
    Hangi gıdalar sağlığa iyi gelir, hangileri hastalığa zemin hazırlayabilir? Open Subtitles أيّ الأطعمة تحسّن الصحّة، وأيّها التي بوسعها أن تعزّز المرض.
    Geniş bir hasta kitlesinden toplanan algılayıcı bilgileri gelişen hasta bakımı için kullanışlı olabilir ve üstelik mümkün olduğunca hastalığa bakım için öncü olabilir. TED إذًا بيانات المستشعر، التي جمعت من عدد مرضى كبير، يمكن أن تكون مفيدة في تطوير رعاية المريض وأيضًا من المحتمل أن تؤدي لشفاء المرض.
    hastalığa neden olan şey hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. TED لم يكن لدينا أدنى فكرة ما الذي يسبب هذا المرض.
    Örneklerde bulunan bir şey hastalığa sebep olduğu düşünülen bakterileri öldürüyordu. TED كان هناك شيء ما في العينة يقتل البكتيريا التي يفترض أنها تسبب المرض.
    Gördüğünüz gibi bu doktorlar, terapistler ve kişisel gelişim rehberleri hastalığa değil, bulguya odaklanıyor. TED فكما ترون، هؤلاء الأطباء، والمعالجين، وجماعات المعالجة الفردية كلها تركز على الأعراض وليس المرض.
    Bir İsrailli tarafından bulunduğu için böyle adlandırılıyor, ve şimdi bu hastalığa bu ismi koyduğu için oldukça pişman, elbette çünkü virüs sanki İsrail'e aitmiş gibi atfediliyor. TED و يطلق عليه ذلك لأن رجل في إسرائيل وجده لأول مرة ، والآن يأسف بشدة لتسمية المرض ، لأنه ، بالطبع ، هناك عواقب.
    Bu hedef için hastalığa kalıcı bir tedavi bulmak zorunda değiliz. TED وللقيام بذلك، لن نضطر حتّى إلى علاج المرض.
    Bununla birlikte, hastalığa daha fazla kayıp veremeyiz. Open Subtitles علاوة على ذلك , لن نسمح بموت المزيد بفعل المرض
    Bu hastalığa hiçbir şekilde inanmayan, ırkçılardan nefret eden ama bu konu hakkında hiçbir şey yapmayan korkak insanların grubuna. Open Subtitles مجموعة الناس المذعورين الذين يفضلون الموت و الجحيم لهذا المرض - هذا الجحيم العنصري - لكن لا نفعل شيئ لعلاجه.
    Katalepsi üzerinde çalışma yapmanın temel zorlukları ve bu hastalığa çok az kişide rastlanılması nedeniyle... .. bana teklif edilen randevuyu hiç düşünmeden kabul ettiğime inanabilirsiniz. Open Subtitles بسبب وجود صعوبة اساسية فى دراسة حالات الصرع وندرة هذا المرض لك ان تصدق اننى فى هذه الساعة
    Bence baskı, tedavi kadar etkili değil ve bence korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey. TED لا اعتقد أن الإكراه فعّال كعلاج و اعتقد أن استخدام الإكراه شيء فظيع ضد شخص مصاب بمرض رهيب
    Bu proteinin hangi protein olduğunu bilmeyebiliriz ama bu hastalığa karşı verilecek yanıtı gösterebilecek bir marker bu. TED قد لا يمكننا معرفة ما هذا البروتين، لكننا نستطيع رؤية أنه علامة للاستجابة للمرض.
    İlk baktığımız 53 kolej futbol oyuncusundan 48'i hastalığa sahipti. TED من 53 لاعب من فرق الرياضية في الجامعات 48 منهم مصاب بالمرض.
    Zamanla, işten kaynaklanan stresle karışan bu kötü beslenme, kronik bir hastalığa yol açar. TED وبمرو الوقت، فإن هذا النظام الغذائي السيئ مرافقاً للعمل المرهق، يسببان مرضاً مزمناً.
    Sanırım bundan kaçınmanın tek yolu, korkunç görünen bir hastalığa sahip olmak ve böylece açıklama yapmak zorunda kalmazsınız. TED وأعتقد بأن الوسيلة الوحيدة لتجنبها هي أن يكون لدي مرض خطير مرئي، ومن ثم لا يجب عليكم شرح ذلك.
    "Üzgünüm. Çok üzgünüm. Bu hastalığa daha fazla dayanamam. Open Subtitles أنا آسف، آسف جدا" سوف لن أبقى مع هذا السقم أكثر من هذا
    Sigara içmenin ilk yıllarındaki dikkatsizliğimiz, sigara salgınına ve sigarayla ilgili daha birçok hastalığa neden oldu. TED قادت قلةُ الاحتراز ضد تدخين السجائر في السنين الماضية إلى وباء تدخين السجائر، وإلى غيرها من الأمراض المرتبطة بالتدخين.
    Nadir hastalığa yakalanmış hastaların hayatını uzatan yeni ilaç. TED عقار جديد يطيل عمر المرضى بمرضٍ نادر.
    Başlıyoruz... erken cinsel ilişkinin etkileri... bulaşıcı hastalıkların yayılması, evlilik dışı hamilelikler... ve pek çok potansiyel hastalığa davet çıkarmasıdır. Open Subtitles ننطلق من اثار العلاقات الجنسة المبكره بما في ذلك انتقال الامراض والاجهاض انتشار الامراض المعدية
    Dante'nin ölümüne sebep olan hastalığa yakalandığı şehir. Open Subtitles في المكان الذي اصيب به (دانتي) بعدوى المرض الذي قتله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد