hastanelerde metisiline dirençli stafilokok aureus hep olur. Aztreonamı keselim. | Open Subtitles | كما قلت، البكتيريا العنقودية غالبة في المستشفيات نمنع عنهم الأزتريونام |
Biliyor musun, görünmez şeyler... hastanelerde oldukça tehlikelidir... bakteriler, virüsler. | Open Subtitles | الأشياء التي لا ترى خطرة جدًا في المستشفيات بكتيريا, فيروسات |
Ben de sizinle bu konuyu konuşacaktım. Bütün hayatım hastanelerde geçti. | Open Subtitles | أجل، أجل، في الواقع بخصوص ذلك أفنيت عمري كله في المستشفيات |
Bu bireylerin bir çoğu yaşamlarının bir çoğunu hastanelerde geçirmişler. | TED | أمضى معظم هؤلاء الأشخاص معظم حياتهم في مستشفيات خاصة بالإقامات الطويلة. |
Ben, hastanelerde, bir denge olduğuna inanırım. | Open Subtitles | أنا بصراحة أؤمن بالمستشفيات هناك مثل الموازنة، أتعرفين ؟ |
hastanelerde, yeni medikal cihazlar için; sokaklarda trafik kontrolü için. | TED | في المستشفيات للاجهزة الطبية الحديثة في الشوارع للتحكم في حركة المرور |
hastanelerde büyük dezavantajlara sahiptir. | TED | إنهم في وضع لا يحسدون عليه في المستشفيات. |
Bu süreç boyunca, muhtemelen hastanelerde, kliniklerde ve bakım evlerinde bol zaman geçireceğiz. | TED | وخلال تلك الفترة، من الأرجح أننا سنقضي الكثير من الوقت في المستشفيات ودور العجزة ودور الرعاية. |
Bu baskı onları daha fazla hoş karşılanmış hissettirmek için hastanelerde uygulanabilir. | TED | يمكن أن تؤخذ هذه المطبوعات الى المستشفيات لجعلهم يشعرون بترحيب أكثر. |
Dünyadaki tüm hastanelerde bir deniz salyangozunun zehrinin anestetiklerde kullanımı için yeni bir protokol geliştiriliyor. | TED | وفي كل المستشفيات حول العالم، يتم تطوير بروتوكول جديد لاستخدام السم الذي ينتجه الحلزون البحري للتخدير. |
hastanelerde elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا ما نستطيع فى المستشفيات المدنية. |
hastanelerde tek bir boş yatak bulunmadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلم ان المستشفيات لا يتوفر فيها فراش واحد خال |
Bahse girerim kokainleri vardır. hastanelerde hep bol kokain bulunur. | Open Subtitles | متأكد أنّه يوجد بها كوكايين كل المستشفيات يوجد بها الكثير من الكوكايين |
Taksi şoförlüğü yapan... hastanelerde çalışan... çocuklarını Vietnam'a uğurlayan insanlar. | Open Subtitles | الناس الذين يقودون سيارات الأجرة الذين يمرضون في المستشفيات الذين يرون أطفالهم يذهبون الى فيتنام |
Nitrojene ihtiyacı olduğunu biliyoruz ve onu da hastanelerde tıbbî ekipmanlara güç vermede kullanıyorlar. | Open Subtitles | حسناً , نحن نعلم انه يحتاج الى النيتروجين . وأنه يستخدم في المستشفيات لتشغيل المعدات الجراحية. |
Hah, hastanelerde uyumam. Asla uyanamamaktan korkuyorum. | Open Subtitles | كلا , لا أنام في المستشفيات أخشى ألا أستيقظ مطلقاً |
O yüzden onuruyla para kazananların çoğu hastanelerde ve tımarhanelerde çürümek zorunda bırakıldı. | Open Subtitles | لذا معظم العاملين أنذاك تحولوا من عمل شريف إلى قضاء حياتهم في المستشفيات و المصحات |
hastanelerde seni aradım haklı olduğunu söyleyebilmek için seni bulmak istedim. | Open Subtitles | بحثت عنك في عدة مستشفيات كنت اريد ان اجدك لأعلمك أنك كنت على حق |
60 kişinin civar hastanelerde tedavi edildiği söyleniyor. | Open Subtitles | وأخبرنا أن 60 شخصا قد تم معالجتهم في مستشفيات المنطقة |
hastanelerde sürekli hatalar olur. | Open Subtitles | أقصد الاخطاء تحدث بالمستشفيات طوال الوقت |
hastanelerde, sık sık ıssız bir adada yalnızmışsınız gibi hissedersiniz. | Open Subtitles | غالباً في مستشفى تشعر بأنك وحيد على جزيرة |
Büyük hastanelerde yapılan araştırmalar mutlu hastaların daha çabuk iyileştiğini gösteriyor. | Open Subtitles | أشارت دراسات أجريت في المشافي الكبرى إلى أن المرضى السعداء يتعافونَ أسرع |
hastanelerde, insanları hayal kırıklığına uğratmamak çok zordur. | Open Subtitles | في المستشفي من الصعب أن تتجب أن تخذل الناس |