ويكيبيديا

    "hastayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المريض
        
    • المريضة
        
    • مريضاً
        
    • المرضى
        
    • مريضة
        
    • مرضى
        
    • مريضك
        
    • لمريض
        
    • مريضا
        
    • مريضه
        
    • بمريض
        
    • بطنها
        
    • مريضي
        
    • بالمريض
        
    • مريض
        
    Bu aslında bu hastayı tedavi etmekte kullandığımız akıllı bir bio-malzeme. TED هذه في الواقع مادة حيوية ذكية استخدمت بالفعل لعلاج هذا المريض.
    Dr. Lee'nin söylemeye çalıştığı şey şu; hastayı yatıştırmamız gerekiyor... Open Subtitles ما يحاول قوله الدكتور لي أنه علينا أن نسكن المريض
    Bağışıklık sistemini güçlendirmek için hastayı yüksek basınçlı oksijen çadırına koymak nerede yazıyor? Open Subtitles لا يوجد قانون يقول أنه يجب وضع المريض أكسجين لعلاج مشاكل جهاز المناعة
    hastayı da hiberbarik kabine alın. Ve sana daha asal sayı yok. Open Subtitles ضعي المريضة في غرفة فائقة الضغط ولا مزيد من الأرقام الأولية لك
    Yaşayan bir hastayı tedavi etmeyeli epey uzun zaman olmuştu. Open Subtitles لقد مضت فترة طويلة منذ عالجت مريضاً على قيد الحياة
    7315 m. yükseklikte durumu kritik olan pek çok hastayı tedavi etmek zorunda kaldım ki bu bir mucizeydi. TED وكنت أُواجه الكثير من المرضى الذي كانوا في وضع حرج على إرتفاع 24000 قدم والذي كان من الإستحالة معالجتهم
    Sadece bir tahmine dayanarak hastayı öldürebilecek ilaçlar vermeye karar verdik. Open Subtitles لقد قرّرنا للتوّ إعطاء أدوية قد تقتل مريضة بناءً على تخمين
    Güzel. hastayı koşu bandına çıkarın. Kalbi durana kadar yüklenin. Open Subtitles حسن، ضعوا المريض على آلة الركض أنهِكوا قلبه حتّى يتوقّف
    hastayı kaybetsen bile, ne fark eder, hala bir işin var. Open Subtitles لو فقدت القدرة على مساعدة المريض فأنت لازلت ستنقله وهو ميّت
    'Bir sonraki test, hangi arabanın hastayı... 'en hızlı araca yükleyeceğini ölçecek.' Open Subtitles في تحدينا التالي سنختبر أي من سياراتنا تملك أسرع طريقة لإنزال المريض
    Tek şansımız 24 saat içinde ilk bulaşan hastayı bulmak. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة هي إيجاد المريض الأول في خلال 24 ساعة.
    Şuradaki hastayı ben alacağım. Sen de bu hastayla ilgilen. Open Subtitles سأعالج هذا المريض، بالتالي كانغ سونباي ستعالج هذا المريض المزيف
    Gerçek hastayı yataktakinin değil de bilgisayardaki hastanın temsil etmeye başladığını söylediğim için Silikon Vadisi'nde başım biraz derde girdi. TED لقد وقعت في بعض مشاكل مع وادي السيليكون لقولي بأن المريض في السرير قد أصبح بمثابة رمز للمريض الحقيقي داخل الحاسوب.
    Ve hatırlıyorum, bu yetersizlik duygusundan dolayı her zaman hastayı muayene ederdim. TED ومن خلال هذا الإحساس بالفشل أتذكر بأن أفحص المريض دوماً.
    hastayı MR masasına alıyoruz. TED وضعنا ذلك المريض على طاولة التصوير بالرنين المغناطيسي.
    Ve benim görevim, acil servisten kardiyoloji konsültasyonu istendiğinde, orada hastayı görmek TED وكان عملي, عندما يطلب موظفي الطوارئ مستشار أمراض القلب, لرؤية المريض في الطوارئ.
    İki yıl önce bu hastayı göğsünden ameliyat etmiştim. Open Subtitles ‫قمت بعملية على ثدي هذه ‫المريضة منذ سنتين.
    Adil olmak gerekirse, o kadının hasta olduğunu, bir hastayı ziyaret ettiğini ya da ellerini onun hastalıklı suratına sürüp sürmediğini bilmiyorsun. Open Subtitles بكل انصاف أنت لا تعرف اذا تلك الفتاة مريضة عقليا أو كانت تزور مريضا عقليا أو كانت تضع يديها المريضة على وجهه المريض
    Hayır, bu isimdeki bir hastayı tedavi etmişliğin yok. Araştırdım. Open Subtitles لا، لم تعالج مريضاً بهذا الاسم أبداً لقد بحثتُ عنه
    Birçok hastayı hatırlıyorum, adları hala dilimin ucunda, yüzleri hala çok net. TED أتذكر الكثير من المرضى مازالت أسمائهم رطبة على لساني ومازالت وجوههم حاضرة في مخيلتي.
    Sadece bir tahmine dayanarak hastayı öldürebilecek ilaçlar vermeye karar verdik. Open Subtitles لقد قرّرنا للتوّ إعطاء أدوية قد تقتل مريضة بناءً على تخمين
    Ekibimiz 2012'de, ileri evre kronik lenfatik lösemili üç hastayı tedavi etti. TED وعالج فريقنا ثلاثة مرضى مصابين بسرطان دم ليمفاوي مُزمن وفي مرحلة متقدمة في عام 2012.
    Şimdi endişelenmeyi bırak ve elini sabit tut ki ben de arteri bağlayıp hastayı kurtarabileyim. Open Subtitles أريدك أن تتوقفى عن القلق وأن تجعلى يدك ثابتة حتى أستطيع أن أربط هذا الشريان وأنقذ مريضك
    Dikişleri o atabilir. Önemli bir hastayı CT'ye götürüyor. Open Subtitles في الحقيقه ، إنها في طريقها لتأخذ أشعةً مقطعيه لمريض ٍ مميز
    Bir hastayı kabaca muayene ettiğinde iyi olduğunu sanıp sonra röntgenine bakınca hastalığı olduğunu görmenin ne demek olduğunu bilirsin. Open Subtitles هل تعلم بما تحس عندما ترى مريضا وتقول انه على ما يرام ثم تنظر الى الاشعه , وتجد ان ما توقعته كان خاطئا
    Bir hastayı ziyaret etmek için geldim. Adı Evelyn. Open Subtitles انا هنا لزياره مريضه اسمها إفيلين
    Bir başka hastayı daha ceset torbasına soktuğumuz geleceği mi? Open Subtitles النظرة التي تنتهي بمريض آخر في كيس للجثث؟
    hastayı açıp rahmi dışarı çıkarabilirim. Böylece bütün tümörü alabilirim. Open Subtitles حسنٌ، سأقوم بفتح بطنها نُخرج الرحم، ونُزيل الورم تمامًا
    hastayı teşhisimle tedavi etti, ve bana yalan söyledi. Open Subtitles لقد عالجت مريضي وفقاً لتشخيصي ثم كذبت عليَّ
    hastayı önemsiyorum ve takımındakileri önemsiyorum. Open Subtitles أنا مهتمّةٌ بالمريض ومهتمةٌ بأفراد الطاقم لديك
    Dr. Reid pelvis kontrolü sırasında hastayı bırakmanız yeteri kadar kötü. Open Subtitles سيئ بما فيه الكفاية أن تتركي مريض في منتصف امتحان حوضي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد