Aslında o günle ilgili olarak en iyi hatırladığım şey arabayla hastaneye gitmekti. | Open Subtitles | ،في الواقع ما أتذكره فعلاً حول ذلك اليوم هو قيادة السيارة إلى المستشفى |
Aylarca, tek hatırladığım şey çığlıklar: kolikmiş, öyle dediler. | TED | لعدة أشهر، كل ما أتذكره هو الصراخ: المغص حسب قولهم. |
Sonra ilk hatırladığım şey, hava yastığının yüzüme açılmasıydı. | Open Subtitles | تالى شيء أتذكره ,إنطلاق الكيس الهوائي بوجهي. |
Son hatırladığım şey Dal'dan alınmam ve ormanda uyanmam. | Open Subtitles | آخر شيء أتذكره هو إختطافي من الحانة ثم إستيقاظي في الغابة |
hatırladığım şey, yanan bir evin yerinde babamı ölürken bıraktığım. | Open Subtitles | ما أذكره هو ترك والدي يُحتضر على أرض منزل يحترق |
Son hatırladığım şey, benim dikiz aynamda olduğun. | Open Subtitles | كل ما اتذكره أنني رأيتك في مرآتي الخلفية. |
Son hatırladığım şey, yatağıma gittim ve sonra da yatağımda uyandım. | Open Subtitles | آخر ما أتذكره كنت ذاهبة للنوم، ثم استيقظت في سريري |
Son hatırladığım şey; tren rayları üzerinde koşuyordum. | Open Subtitles | آخر ما أتذكره أتذكّر، هو أني كنت أجري على سكة القطار |
Koridorda konuşuyorduk. En son hatırladığım şey o. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث في الممر فحسب هذا آخر ما أتذكره |
En son hatırladığım şey o barda içki içmem. | Open Subtitles | يالهي, آخر ما أتذكره هو أنني كنت أشرب في ذلك النادي |
En çok hatırladığım şey o duygu o acizlik duygusu. | Open Subtitles | أكثر ما أتذكره ,كان هذا الشعور ذلك الشعور بــ |
Son hatırladığım şey bu, ayağının göğsüme baskı yapıyor oluşu! | Open Subtitles | ،هذا آخر شيء أتذكره .ضغطتي بقدمك على صدري |
Babam hakkında en hatırladığım şey araba düşkünü olmasıydı. | Open Subtitles | أكثر شيء أتذكره عن والدي هو كونه رجل يعشق السيارات. |
Son hatırladığım şey deniz fenerindeki Malcolm Black. | Open Subtitles | آخر شيء أتذكره هو مالكوم بلاك في المناره |
Küçük anılar, şuradan, buradan ama en çok hatırladığım şey, onu sevdiğimdi. | Open Subtitles | هناك بعض اللحظات الصغيرة و أشياء هنا و هناك . لكن أكثر ما أذكره منها أنني أحببتها |
Son hatırladığım şey senden kaçtığımdı. Sonra da kaçışımı bir şişe viskiyle kutladım. | Open Subtitles | آخر ما أذكره هو هروبي منكِ والاحتفال بهروبي بزجاجة ويسكي لذيذة |
Kafamı çarpmış olmalıyım çünkü sonra hatırladığım şey beni sürüklemesiydi. | Open Subtitles | لا بد أنني صدمت رأسي لأن ما أذكره بعدها أنه كان يسحبني |
Son hatırladığım şey bu, Tanrı'ya yemin ederim. | Open Subtitles | هذا آخر ما اتذكره احلف بالله |
Hayır. hatırladığım şey, bu gece film izlemek istemendi. | Open Subtitles | لا, ما أتذكّره كان أنك أردت أن نذهب للسينما اللّيلة |
En iyi hatırladığım şey, güneş arkamdayken, | Open Subtitles | أفضل ما اذكره هو الركوب وحيداً.. |
Son hatırladığım şey limuzinin köprüden düşüşü... sonra da hastanede uyandım. | Open Subtitles | اخر شيء اتذكره عندما وقعت الليموزين من الجسر ثم الاستيقاظ بالمستشفى |
İlk hatırladığım şey evin hali. | Open Subtitles | أول شئ اتذكره عن المنزل هي حالته |
Son hatırladığım şey... yüzüme doğru sallanan o korkunç Akad yumruğuydu ve... | Open Subtitles | الذي أتذكّره... كانت هذه القبضة الأكديه الضخمة... .. |
Neyse, son hatırladığım şey Tucson caddelerinde koşuyoruz, peşimizde şu gar bizim garson... elli yaşlarında bir herifti, ama benim gibi bir şeydi... | Open Subtitles | على أية حال، الشيء التالي الذي أذكره أننا كنا نركض في الشارع ويطاردنا نادلنا الذي كان بعمر الخمسين، ولكنه كان يركض مثلي |
Son hatırladığım şey, Minikler Ligi'ndeki maçımda bençte oturduğum. | Open Subtitles | آخر شئ أتذكره عندما كنت جالس بمقعد البدلاء في الدوري الصغير |
İlk hatırladığım şey, ormanda uyandığım... kim olduğu veya neler olduğu hakkında hiç bir fikri olmayan yeni doğmuş bir bebek gibi. | Open Subtitles | أول ذكرى لي كانت أني استيقظت في غابة مثل طفلٍ حديث الولادة ، لم يكن لدي فكرة من أكون أو مالذي يجري |