Küçük bir hatayı sormak için gelmiştim. Siz benden yardım istediniz. | Open Subtitles | لقد سعيت إليكم مع التحفظ على خطأ طفيف لقد سألتموني المساعدة |
Yanlış çocuğu buldukları için yaptıkları hatayı kabul etmemek için. | Open Subtitles | حتى يتجنبوا الاعتراف أنهم ارتكبوا خطأ عبر احضار الصبي الخاطئ |
Bu hatayı yapma. Moloc bunun devam etmesine izin vermeyecek. | Open Subtitles | لاترتكبي هذه الغلطة مولّك , لن يسمح لهذا أن يستمر |
Birisi bu hatayı yapmış öyleyse artık ben yapamam. | TED | لقد ارتكب أحدهم هذه الغلطة وبهذا لا أستطيع عملها الآن. |
Ve ben bin diğer şeytanlar var aynı hatayı yapmaz. | Open Subtitles | و لن أفعل الأخطاء نفسها التي فعلها الآلاف من المشعوذين |
Çocuklara karşı çok iyi. Aynı hatayı 2 kez yapmanı istemiyorum o kadar Roberta. | Open Subtitles | لا أريدك أن تقترفي نفس الخطا مرتين يا روبرتا |
Ailemim ünvanları yok. En küçün bir hatayı bile kaldıramam. | Open Subtitles | عائلتي ليست رفيعة المستوى، لا يمكنني حتى تحمل خطأ صغير. |
Senin gibi parlak zekalı genç bir adamın bana meydan okumak için buraya gelmek gibi aptalca ve ölümcül bir hatayı neden yaptığını merak ediyorum. | Open Subtitles | لماذا تنتاقض و انت شاب ذكي هذا يجعنا من الحماقه ان نخلق خطأ قاتل بيننا بدلا من ان تأتي هنا لتتحداني |
Son seferinde seni çok hızlı öldürdüm, bu gece bu hatayı tekrar etmeyi düşünmüyorum. | Open Subtitles | لقد قتلتك بسرعه جدا فى المره الأخيره و هو خطأ لا أنوى تكراره الليله أنا لم أنتهى.. |
2 milyon dolarlık bir hatayı bulduk. | Open Subtitles | ألا ترى ؟ ؟ لقد كشفنا عن خطأ بمليوني دولار |
Yıllar önce, kurtarılmaya değmeyecek bir yaratığı kurtardığım zaman... yaptığım bir hatayı düzeltmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن اصحح خطأ إرتكبته قديما عندما أنقذت شخصا لم يستحق أن أنقذه |
Yıllar önce, kurtarılmaya değmeyecek bir yaratığı kurtardığım zaman... yaptığım bir hatayı düzeltmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن اصحح خطأ إرتكبته قديما عندما أنقذت شخصا لم يستحق أن أنقذه |
Ayni hatayı onla da yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد اقتراف نفس الغلطة التي أجريتها معك |
Aynı hatayı tekrarlamayacağım dersiniz. | Open Subtitles | وسوف تستوعبه جيداَ كيف لن تقترف أبداَ نفس الغلطة |
Seni bir kez öldürdüm sanmıştım. Aynı hatayı ikinci kez yapmayacağım. | Open Subtitles | إعتقدت بأنني قتلتك مرة، لن أكرر نفس الغلطة مرة أخرى |
Bulmacalar şöyleydi: Gelecekte farklı olarak ne yapmalıyım ki, o acı veren hatayı yapmayayım. | TED | وكانت الألغاز: ما الذي سأقوم بفعله مستقبلا لكي أتفادى هذه الأخطاء المؤلمة؟ |
Ben yaptığımız hatayı düzeltip sonuçlarına katlanalım dedim. | Open Subtitles | إعتقدت دعنا نصحّح الأخطاء ويواجه النتائج. |
Bu benim o hatayı düzeltme şansım ve senin yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | هذه فرصتى لكى لا أفعل هذا الخطا و أحتاج لمساعدتك لى |
İşinde iyiydi ve bu dakikadan sonra herhangi bir hatayı kabul edemeyiz. | Open Subtitles | إنها تقوم بعمل جيد ولا نستطيع تحمل أي أخطاء في الوقت الحالي |
...ona yanlışlıkla 3 çeyrek verdim... ..hatayı düzeltmek için onu bulmak tüm öğlenimi aldı. | Open Subtitles | أعطيته ثلاثة أرباع بالخطأ. أمضيت وقت الظهيرة بأكمله بحثاً عنه. |
Şu ana kadar kimsenin o hatayı yaptığını sanmıyorum İngiliz ama sonra düşünüyorum da Colum'un karısının aynısını yaptığını kimse söyleyemez. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن أحد سيرتكب تلك الغلطه أيتها الانكليزية لكن نفس الشيء ينطبق على زوجة الكولوم أيضاً |
Zımpara taşı, elmasın ahengini bozduğu anda hatayı hemen anlayabilirdi. | Open Subtitles | كان بإمكانه سماع العيب في الألماس من طريقة تغيّر الأغنية عند الصقل. |
İki insan zamanın gerisine gidip yaptıkları bir hatayı onarabilirler mi? | Open Subtitles | أيتها المستشارة، أتظنين أنه بإمكان شخصين العودة بالزمن، كي يُصلحا خطئًا ارتكباه؟ |
Aynı hatayı bir daha yapmam. | Open Subtitles | حَسناً، أنا لَنْ أَجْعلَ ذلك الخطأِ مرّتين. |
Senin yaptığın hatayı yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أرتكب الخطأ الذي ارتكبته. |
İnsanlar talepleri için yürüdüler-- tamam, tam olarak böyle değil-- ama ayaklandılar ve İntel'den hatayı düzeltmesini istediler. | TED | خرج الناس في مسيرات يطالبون مهلًا، ليس ذلك ماحدث بالضبط ولكنهم وقفوا وطالبوا بأن تصلح إنتل هذا الخلل. |
Yani, aslında, en büyük hata, hatayı yapmamak olurdu, çünkü o zaman bütün hayatın boyunca bunun bir hata olup olmadığını bilmeden geçirirsin. | Open Subtitles | اذا .. بجد .. ان الخطاء الكبير هو ان لا تعمل الاخطاء |
Laparoskopi ya da açık ameliyat, hiçbirimiz bu hatayı yapmamalıyız. | Open Subtitles | بالتنظيرِ أو بدونه لا يسمحُ لأحدٍ بخطأ كهذا |
Çünkü İmparatorluk böyle bir hatayı hayatta yapmaz, ama yapmışlar. | Open Subtitles | لأن الأمبراطور لم يكن من المفترض أن يرتكب هذا الخطأ |