İnce hava gibi elle tutulamayan bir şeyin bizi meteorlardan nasıl koruduğunu anlayabilmek için Dünya'ya ulaşabilmiş bir meteor bulmanız gerekir. | Open Subtitles | لنفهم كيف لشئ غير ملموس كالهواء الرقيق يحمينا من النيازك، عليك أن تجد نيزكاً نجا من سقوطه على الأرض. |
Özgürlüğün istediğin zaman verip alabileceğin bir şey olduğunu zannediyorsun ama halkın için özgürlük tıpkı hava gibi temel bir ihtiyaçtır. | Open Subtitles | أنت تعتقدين أن الحرية هو شيئ يُعطى يُؤخذ بنزوة لكن بالنسبة إلى شعبك الحرية هو شيئ أساسي كالهواء |
Mermer gibi sağlam, kaya gibi esaslı, gökyüzünde yayılan hava gibi engin ve özgür! | Open Subtitles | لكنت قويا كالرخام ,ثابتا كالصخر حرا كالهواء الطلق |
Bizi her zaman çevreliyor, aynı bu odada soluduğumuz hava gibi. | TED | انها تحيط بنا في جميع الاوقات, تمام مثل الهواء الذي نتنفسه في هذه الغرفة. |
Evrim bilimsel bir gerçektir, soluduğumuz hava gibi yer çekimi gibi. | Open Subtitles | نشأة الإنسان حقيقة علمية، مثل الهواء الذي نتنفسه... ...مثل الجاذبية الأرضية. |
Yiyecek ve hava gibi yaşamsal ihtiyaçlardan maksimum derecede faydalanabilmek için. | Open Subtitles | تم هذا للوصول إلى أقصى درجات التوفير... من متطلبات الحياة خصوصاً الطعام و الهواء... |
Mermer gibi sağlam, kaya gibi esaslı, gökyüzünde yayılan hava gibi engin ve özgür! | Open Subtitles | ولكنت قويًا كالرخام .الصلب، وحرًا كالهواء |
hava gibi bir şey zaten, yaralanmaz. | Open Subtitles | انه كالهواء لطفا فلا نستطيع امساكه |
“Ve ben gülümseyen bir kadınım / sadece otuz yaşındayım / Ve kedi gibi ölmek için dokuz canım var” yazıyor. Ancak şiir ayrıca hayatta kalmanın bir kanıtıdır: “Kızıl saçlarımla yükseliyorum/ hava gibi adamlar yiyorum”. Nefes kesici bakış açıları ve korkusuz bir dil, onu travma, hayal kırıklığı ve cinsellik sorunları etrafındaki sessizliği kırmak isteyen okuyucular için bir mihenk taşı yaptı. | TED | كتبت " وامرأةً مبتسمةً سأكون/ لم أزل في الثلاثين/ و لديَّ مثل القطة تسع محاولات لأموت." لكن هذه القصيدة هي أيضاً شهادة على النجاة: "من بين الرماد سأنهض بشَعريَ الأحمر/ وألتهم الرجال كالهواء." هذه اللغة الجازمة جعلت من بلاث قدوةً ومقياساً مهماً لعدد لا يُحصى من القراء والكتاب الذين سعوا لكسر الصمت المحيط بقضايا الصدمة النفسية والإحباط والجنس. |
Soluk aldığımız hava gibi... içtiğimiz su gibi. | Open Subtitles | ... أنه مثل الهواء الذي استنشقه أو الماء الذي... أشربه |
Tıpkı hava gibi. Nefes alman yeterli. | Open Subtitles | انها مثل الهواء عليك ان تتنفسيها |
Bunu soluduğumuz hava gibi kabullenmiştim. | Open Subtitles | أنني قبلت ذلك مثل الهواء الذي نتنفسه. |
Teknoloji onlar için hava gibi, | TED | إنها مثل الهواء. |
Ben daha çok eğitim sistemi, ...temiz hava gibi şeylere ilgi duyarım. | Open Subtitles | ...انا منجذب اكثر للنظام المدرسي ، و الهواء النقي... |