Peki ya Hava karardıktan sonra içkiler içilmeye başlandığında ortaya çıkan diğer olumsuzluklar? | TED | وماذا عن النوع الآخر من الثغرات، تعلمون ما يحدث بعد حلول الظلام عند تناول المشروبات. |
Hayır, Hava karardıktan sonra bahçıvanla geri göndereceğim. | Open Subtitles | كلا , سأطلب من البستانى أن يرجعها بعد حلول الظلام |
Şahsen, bu günlerde, ben Hava karardıktan sonra dışarı çıkmazdım. | Open Subtitles | شخصيا , لا اريد الخروج بعد حلول الظلام في هذه الأيام. |
Hava karardıktan sonra adaya dönmemi istedi çakmağını almam için. | Open Subtitles | هل تعرفين ألنه حاول أن يرجعني للجزيرة ذات ليلة بعد حلول الظلام لأحضر قداحته حتى لا تجدها الشرطة؟ |
Hava karardıktan sonra kimse şehir merkezine gelmediği için... saat 6 sularında işin biter. | Open Subtitles | لا أحد يدخل مركز المدينة بعد حلول الظلام ولذا فسيجب عليك العمل حتى السادسة أو ما يقاربها |
Beth, Hava karardıktan sonra dışarıda dolaşmana izin veremem. | Open Subtitles | بيت، وأنا لا اعمل تمكنك من التجول في الشوارع بعد حلول الظلام. |
Ama Hava karardıktan sonra telefonu açmamak? | Open Subtitles | لكن عدم الرد على الهاتف بعد حلول الظلام ؟ |
Bayan, gelecek sefere lütfen... Hava karardıktan sonra, bu mahallede yürürken dikkatli olun. | Open Subtitles | سيدتي مستقبلاً أرجوكِ احترسي أثناء التجول في هذه المنطقة بعد حلول الظلام |
Yani Hava karardıktan sonra Başkan'ın bir bayan... refakatçisi olmasına ilişkin herhangi bir kural olması ihtimaline karşılık... | Open Subtitles | انت تعلم , في حالة ما اذا كان هناك اي قواعد تمنع العمدة من التواجد برفقة أنثي بعد حلول الظلام |
Hadi, Hava karardıktan sonra orman bizim için uygun bir yer değil. | Open Subtitles | هيا، لا ينبغي لنا أن نكون في الغابة بعد حلول الظلام |
Hava karardıktan sonra sahaya iner golf oynamaya param yetiyormuş gibi davranırdım. | Open Subtitles | بعد حلول الظلام كنت أتسلل إلي الملعب و كنت أدعي أنني ذلك النوع من الرجال الذي يتحمل تكلفة اللعب هناك |
- Hava karardıktan sonra bu yollar aldatıcı olabilir, doktor. | Open Subtitles | هذه الطرق ليست آمنة بعد حلول الظلام يا دكتورة |
Hava karardıktan sonra eve varmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا يروقني الوصول إلى المنزل بعد حلول الظلام |
Hava karardıktan sonra eve tek başına yürümeye kalkma. | Open Subtitles | حسنا. لا تمشي إلى البيت وحدك إذا كان بعد حلول الظلام. |
Hava karardıktan sonra. Arka kapıyı açık bırakacağım. | Open Subtitles | بعد حلول الظلام سأترك قفل الباب مفتوحا |
- Evet. - Dün evi biri aradı, Hava karardıktan sonra. | Open Subtitles | نعم لقد أغلقته - لقد أتصل أحد هنا أمس بعد حلول الظلام - |
Hava karardıktan sonra dışarı çıkmazsan anlayabilirim. | Open Subtitles | أتفهم عدم الخروج بعد حلول الظلام |
Lütfen Hava karardıktan sonra dışarı çıkma. | Open Subtitles | من فضلك لا تخرجي بعد حلول الظلام |
Geç saatlere kadar uyumaz, Hava karardıktan sonra eve döner çamuru, dalları ve ateş böceklerini izlerdi. | Open Subtitles | والذي يتأخَّر، ويأتي بعد حلول الظلام مغطى بالطين والأغصان واليراعات ... |
Ama Hava karardıktan sonra otobüse binmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن لا أحب ركوب الحافلة بعد حلول الظلام |