ويكيبيديا

    "havaalanında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في المطار
        
    • مطار
        
    • بالمطار
        
    • المطارِ
        
    • فى المطار
        
    • إلى المطار
        
    • بمطار
        
    • للمطار
        
    • المطارات
        
    • المطار كنا
        
    • مهبط
        
    • من المطار
        
    • عند المطار
        
    • أمن النقل
        
    • المطار من
        
    O ve arkadaşı Havaalanında bir izci tarafından tespit edildiler. Open Subtitles هي وصديقتها لوحظا من قِبل المراقب في المطار خطفوها الالبانيون
    Dinle, ilk önce, çip'i onun bildiği tek yer olan, o Havaalanında satacaksın, Open Subtitles اسمع, قبل كل شيء, ستبيع الرقاقة في المطار. المكان الوحيد الذي تعرف بأمره
    Peki. Ve ayrıca, Logan Havaalanında şunu keşfettim, sanki beni çağırıyordu. TED و أيضا اكتشفت في مطار لوغن كان هذا كالشئ الذي يناديني
    Meksika'da grip aşısı oluyorsun, bu Charles de Gaulle Havaalanında sorun yaratıyor 24 saat sonra. TED تصاب بانفلونزا الخنازير في المكسيك، فيصبح مشكلا في مطار شارل ديغول بعد 24 ساعة.
    Rochester'a ulaştığımızda, Havaalanında bizi doğrudan Mayo Clinic'e götürmek için bir limuzin bekleyecek. Open Subtitles 45ص عندما نصل روتشستر ستكون هناك ليموزين بالمطار لتأخذنا مباشرة الى مستشفى مايو
    Öküzün teki bana Havaalanında sıkıntı verdi, bende karikatürünü çizdim. Open Subtitles شخص مزعج في المطار أزعجني للغاية . فقمت برسمها عنه
    - Anladığım kadarıyla kadın şu an adamın tekiyle Havaalanında buluşuyor. Open Subtitles أنا أجمع شيء هنا.. أنها في المطار الآن تنتظر رجل ما
    Hatta buraya gelirken insanlar beni Havaalanında durdurdu. TED حتى عند قدومي إلى هنا، أوقفني الناس في المطار.
    - Onlarla Havaalanında buluştum. Onların polis olduğunu sandım. Open Subtitles قابلوني في المطار.إعتقدت بأنهم كانوا الشرطة.
    Eski bir katil, Havaalanında bir büfesi var. Open Subtitles إنه شرطي سابق في قسم جرائم القتل لدية كشك في المطار
    Şansını dene ve geç. Havaalanında sorun yaratma. Open Subtitles خذي فرصة ، مرِّي من خلاله ، لا تعملي المشاكل في المطار
    Düşündüm, Tanrım, şimdiye kadar bir Havaalanında görmüş olduğum en harika şey bu. TED وفكرت,يا الهي,هذا أظرف شيئ أراه في مطار.
    Bu Afrikalı öğrenciler başkentteki Havaalanında sokak lambalarının altında ödevlerini yapıyorlar çünkü evlerinde elektrik yok. TED هؤلاء الطلاب الأفارقة ينجزون واجباتهم المدرسية تحت انارة الشوارع في مطار العاصمة لأنهم لا يملكون الكهرباء في المنزل.
    Bu ABD Gümrük ve Sınır Güvenlik odası, John F.Kennedy Uluslararası Havaalanında bir kaçakçılık odası, TED هذه غرفة الجمارك وحماية الحدود الأميركية، غرفة الممنوعات ، في مطار جون كنيدي الدولي.
    Clarke' la konuştum. Çin' e dönmek için Havaalanında olucakmış. Open Subtitles لقد تحدثت الى كلارك سيكون بالمطار اليوم متجها الى الصين
    Bir dakika önce minibüsteydik bir dakika sonra kendimizi Havaalanında bulduk. Open Subtitles في دقيقة كُنا في مؤخرة العربة وفي الأُخري ، نحن بالمطار
    Havaalanında sizi uğurlayacağım. Open Subtitles سأجلب وصولات حقائبك وتصريح إقلاعك بالمطار
    Burada bir ofisi var, ...ve Havaalanında bir hangarı var. Open Subtitles لقد حَصلوا على مكتبِ هنا، وحصلوا على مستودع عند المطارِ.
    Havaalanında kendini imha edecek bir çantada gerekli bilgileri bulacaksın. Open Subtitles ستحصل على مجموعة من الأوراق المساعدة فى المطار ، فى حقيبة ذاتية التدمير
    - Bu akşam Havaalanında olacak. Open Subtitles إنها ذاهبة إلى المطار هذا المساء ألو؟ ألو؟
    Ajan Booth'tan, Oakville, Virginia'da bulunan Purdue Havaalanında... tutulduğuna dair bir arama aldım. Open Subtitles تلقيت للتو مكالمة من العميل بوث وقال أنه محتجز بمطار بورديو في أوكافيل, فيرجينيا
    Treadwell in günlüğüne yazdığına göre, Havaalanında, biletinin geçerliliği hakkında, şişman bir görevliyle tartışmış. Open Subtitles تريدويل كتب للمطار كان عنده مشاحنات مع مستخدم يعاني من السمنة حول جواز تذكرته.
    İnatla bütün insanların kötü olmadığına ve beni Havaalanında terk etmeyeceklerine inanmayı seçiyorum. Open Subtitles بأن أؤمن أن اخترت عناد, وبكل المطارات في ويهجرونني وسيئين أشرار جميعاً ليسوا الناس
    Havaalanında herkesin ortasında kapının önünde öpüşüyor ve birbirimizle vedalaşıyorduk. Open Subtitles في المطار كنا واقفين هناك أمام الباب نتعانق و نتقبل و نودع بعضنا
    Hedef ve helikopter terk edilmiş bir Havaalanında buluşacak. Vurmak için tek şansımız var. Open Subtitles سيتم نقل الهدف الى مهبط الهليكوبتر حيث تتاح لنا فرصة الهجوم
    Beni Havaalanında aldılar ve hafta sonu içerde tuttular. Open Subtitles أخذوني من المطار و إحتجزوني حتي نهاية الإسبوع.
    Tamam. Saat 10'da şehrin batısındaki askeri Havaalanında. Open Subtitles حسناً,غداً في العاشرة عند المطار العسكري غرب المدينة
    Ulaşım Güvenlik, Barry'nin JFK Havaalanında kontrolden 21:15'te geçtiğini söyledi. Open Subtitles لدى إدارة أمن النقل فيديو لـ(باري) يعبر الأمن الساعة الـ9: 15 بمطار (جون كنيدي).
    Hiç Havaalanında birini kovalamadın mı daha önce? Open Subtitles أن تركض ورائها إلى البوابة؟ .. ألم تلاحق أحداً إلى المطار من قبل؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد