En azından havamız var. Belki sakin olursak, buradan kurtulmanın bir yolunu bulabiliriz. | Open Subtitles | على الأقل لدينا هواء ربما إن بقينا هادئين سنجد طريقة للخروج من هنا |
Bu sistem şimdi aslında şöyle çalışıyor; kabinin üst ve yan tarafından mavi olarak gördüğünüz içeri giren havamız var. | TED | كيف يحدث هذا لدينا هواء يأتي من الجزء العلوي بالمقصورة وفي الجانب ايضا كما ترون بالأزرق . |
- Ne kadar havamız var? - Anne, kes şunu. | Open Subtitles | كم من هواء تبقى لنا - أمي توقفي عن هذا - |
havamız temizdir. Yemeğimiz çeşitlidir ve suyumuzda kafein ücretsizdir. | Open Subtitles | هوائنا نظيف ، طعامنا وفير ومياهنا خالية من الكافيين |
- Hayır. Artık kendi havamız var, hepsi bu. | Open Subtitles | كلّا، أصبحنا في هوائنا الخاص بنا الآن هذا كل شيء |
Bu da yeterli havamız olmadan bir kurtarma denizaltısı beklememiz anlamına geliyor. | Open Subtitles | ذلك يعني إنتظار غواصة إنقاذ التي لا نملك ما يكفي من الأوكسجين لإنتظارها. |
Evet, sadece beş dakikalık havamız kaldı ve tırmanmak daha hızlı tüketmemize neden oluyor. | Open Subtitles | أجل ، مع بقاء 4 دقائق من الأوكسجين ، و هذا التسلق يجعلنا نستهلكه بسرعة |
"Bir mezarda tıkıldık kaldık. Sadece bir günlük havamız var. | Open Subtitles | "نحن محبوستان فى مقبرة ، و هنالك هواء يكفينا ليوم واحد." |
Çok yakında nefes alacak havamız kalmayacak. | Open Subtitles | قريباً جداً لن يكون هناك هواء لنتنفس |
- havamız var mı yok mu? | Open Subtitles | هل لدينا هواء أم لا ؟ |
Wallace... havamız bitiyor. | Open Subtitles | والاس... نحن نستنفذ هواء. |
Defol git buradan! - Bizim havamız, bizim suyumuz. | Open Subtitles | ـ ارحل من هُنا ـ هوائنا |