ويكيبيديا

    "hayatı için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أجل حياتها
        
    • أجل حياته
        
    • أجل حياة
        
    • مقابل حياة
        
    • على حياة
        
    • لأجل حياة
        
    • على حياته
        
    • من اجل حياته
        
    Bir kız hayatı için çırpınırken biz neden burda oturup çin yemeği yiyoruz? Open Subtitles ما الذي نفعله بتناول طعام صيني، بينما تقاتل فتاة من أجل حياتها ؟
    Angela Davis'in mahkemede hayatı için savaştığını görünce tüm bu hisleri aynı anda hissediyorsunuz. TED تغمرك كل هذه الأحاسيس في وقت واحد وأنت تشاهد أنجيلا ديفيس تقاتل من أجل حياتها في المحكمة الاتحادية.
    Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. Open Subtitles , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره
    William Wallace'ın hayatı için yalvarmaya geldim. Open Subtitles لقد أتيت... ...لأتوسل إليك من أجل حياة وليام والاس.
    Karşılığında, Eskiler'in aletini arkadaşlarınızın hayatı için benim takas etmemi istiyorsun. Open Subtitles في المقابل أنت تريد مني إستخدام أداة القدماء للمقايضة مقابل حياة أصدقائك
    Küçük bir kızı annesinin hayatı için endişelendi diye suçlayamazsın. Open Subtitles لا تلقِ اللوم على طفلة صغيرة بسبب خوفها على حياة والدتها
    Çocuğunun hayatı için savaşan bir kadın olmazsan bir hiçsin değil mi? Open Subtitles أعني من تكوني ؟ إذا لم تكوني تلك الأم المجنونة صعبة المراس التى تقاتل لأجل حياة طفلتها , صح ؟
    Onun hayatı için şükredin ve birbirinizi teselli edin. Open Subtitles يشكر على حياته والراحة لواحد آخر من أحزننا
    Kendi hayatı ve karnındaki bebeğin hayatı için yalvardı. Open Subtitles توسلت من أجل حياتها 000 وحياة الطفل بداخلها
    hayatı için savaştı... çünkü hayat yaşamaya değer. Open Subtitles قاتلت من أجل حياتها لأن الحياة تستحق العيش.
    Beni dinlemiş olsaydın, Lex ihtiyacı olan yardımı çoktan alıyor ve Bayan Lang burada hayatı için savaşıyor olmazdı. Open Subtitles إذا أستمعت إلى كلامي ليكس الآن سوف يكون يأخذ الرعاية التي يحتاجها و السيدة لانغ لن تكون هنا تصارع من أجل حياتها
    Buna rağmen bu adam hayatı için savaşmaya devam ediyor Open Subtitles حتى مع ذلك هذا الشخص مازال يقاوم من أجل حياته
    hayatı için yalvaran mahkum adamın beyaz gömleği. Open Subtitles القميص الأبيض لرجل بائس يتوسل من أجل حياته
    Para karşılığı dövüşen ile hayatı için savaşan iki adamın kavgasında, kime oynardınız? Open Subtitles في معركة بين رجل مدفوع الأجر ورجل يقاتل من أجل حياته من الذي من شأنه أن تراهنى عليه؟
    İlk DVD'yi alan aile televizyonda kızlarının hayatı için yalvarmıştı. Open Subtitles -أول عائلة استلمت القرص ظهرت على التلفاز كانوا يتضرعون من أجل حياة ابنتهم
    Bundan anlamamız gereken şey, Kaga memurlarının Şangay'a gece hayatı için gelmediği. Open Subtitles يخبرنا هذا أن ضباط حاملة الطائرات "كيجا" لم يأتوا إلى "شنغهاي" من أجل حياة الليل.
    Hades, Prenses'i istedi. Koca şehrin hayatı için bir kişi kurban edilecek. Open Subtitles ضحي بواحدة من أجل حياة المدينة
    Çoktan uçağını, laboratuvar farelerinden birinin hayatı için bana teslim ettin. Open Subtitles لقد سلمتني الطائرة بالفعل مقابل حياة واحد من جرذان المعمل الصغيرة خاصتك
    Sadece bir alın yazınız var ve kaderiniz çocuğun hayatı için kendi hayatlarınızı sunmanız gerektiğini söylüyor. Open Subtitles حسناً، أمامكم مصير واحد ...و هذا المصير هو يجب أن تضحوا بحياتكم مقابل حياة هذا الطفل
    Bize iade ettiğin Profesör'ün hayatı için teşekkür ederiz. Open Subtitles و نشكرك على حياة الأستاذ اللتي أعدتها إلينا
    Dört ayı tehlikeli bir ülkede babamın hayatı için merhamet dileyerek geçirdin. Open Subtitles أنت مكثت لأربعة أشهر في دولة غير آمنة تتوسلين للحفاظ على حياة أبي
    Fahişenin hayatı için yalvarmaya geldin, değil mi? Open Subtitles أنت هنا لتتوسل لأجل حياة العاهرة أليست كذلك؟
    Ama şu an kaderine yoğunlaşmak yerine hayatı için endişelenmelisiniz. Open Subtitles لكن عليكِ أن تتوقفي عن تعديل مصيره و تبدئي بالقلق على حياته
    Şu anda o çocuk hastanede hayatı için savaşıyor Open Subtitles هذا الولد يقاتل من اجل حياته الان في المستشفى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد