Şuna bak. Senin ve benim Hayatımız boyunca göreceğimiz polenden fazlası. | Open Subtitles | انظر لهذا , هذا طلع أكثر مما سنراه في حياتنا كلنا |
Onlar bu gece çaldıkları zaman sen ve ben Hayatımız boyunca yapamayacağımız en romantik dansı yapacağız. | Open Subtitles | ..عندما يعزفون اغنيتنا سوف نرقص انا وانت اكثر الرقصات الرومانسية التي سنرقصها في حياتنا |
Başımızı gerçekten büyük belaya sokmamız gerekecek Hayatımız boyunca bulaşmadığımız kadar büyük bir belaya... | Open Subtitles | سنكون في مشكلة حقيقة مشكلة أكبر من أي مشكلة واجهناها في حياتنا كلها |
Ve Hayatımız boyunca bir daha konuşmazsak... bence çok iyi olur. | Open Subtitles | .. واذا لم نتحدث مرة اخرى لبقية حياتنا سيكون هذا رائعاً |
Sadece dönüşürken çektiğimiz acılardan değil aynı zamanda Hayatımız boyunca yaşadığımız aşağılanmadan kurtaracaktı. | Open Subtitles | ليس من ألم التحوُّل فقط، بل وأيضًا من الكراهية التي لاقيناها طوال حياتنا. |
Hayatımız boyunca, travmanın gerçekleştiği yaşta kalırız. | Open Subtitles | فإنّنا نُحصر في العمر الذي أصابتنا خلاله صدمتنا لباقي حياتنا. |
Tüm Hayatımız boyunca bize şu söylendi: çok çalışırsak, karşılığını alırız, hak ettiğimizi alırız ve hayalimizi yaşarız. | TED | قيل لنا طيلة حياتنا أننا لو عملنا بجد، فإن العمل الشاق يؤتي ثماره، ونحصلُ على ما نستحقه، ونحققُ حلمنا. |
Paul ve ben Hayatımız boyunca dikkatle dinlersek belki o sözleri duyabilirdik... | Open Subtitles | وإذا استمع بول وانا بعناية فائقة كل حياتنا ربمانسمعتلكالكلمات |
Hayatımız boyunca sadece üç konuşma falan yaptık. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا ثلاث محادثات في حياتنا كلها. |
Tüm Hayatımız boyunca arkadaş olabileceğimizi düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد اننا سنكون اصدقاء في حياتنا كلها |
Duyduğuma sevindim, çünkü bu Hayatımız boyunca davet edileceğimiz en harika parti olabilir ve çok az abartıyorum şuan. | Open Subtitles | سعيدة لأسمع منك ذلك، لأن حقاً هذا ربما تكون أفضل حفل نحضره أنـا و انت في حياتنا بأكملها. |
Hayatımız boyunca bu iblisi aradık. | Open Subtitles | نحن قضينا حياتنا كلها نبحث عن هذا الكائن الشيطاني |
Sonra, Hayatımız boyunca tek bir kişiyle birlikte olacağımızı nereden bilebiliriz? | Open Subtitles | وكيف لنا أن نعلم أن من المفترض أن نظل مع شخص واحد لبقية حياتنا ؟ |
Bunun aksine benim için, ergenliğe girecek ve sonra da yetişkin olacak bu çocuğun bana Hayatımız boyunca nasıl sesleneceği hem korkutucu hem de heyecan vericiydi. | TED | لكن بالنسبة لي، من سيصبح ذلك الطفل حين يكون مراهقاً ثم راشداً وما سيناديني طوال حياتنا فكرة مرعبة ومشوقة. |
Bu gidişle Haley'yi Hayatımız boyunca "destekleyeceğiz" zaten. | Open Subtitles | بهذا المعدل,سوف نقوم بإعالة هايلي لباقي حياتنا |
Hayatımız boyunca buna uğraştık, dostum. | Open Subtitles | هذا ما كنا نعمل من أجله طيلة حياتنا يا رجل |
Ya tüm Hayatımız boyunca bir tek mutluluk şansımız varsa? | Open Subtitles | اذا كنا نحصل على فرصة واحدة للسعادة فى كل حياتنا, جلوريا |
Kardeşim ve ben Hayatımız boyunca bunları topladık. | Open Subtitles | أنا وأخي كنّا نجمعهم منذ بدء حياتنا بأكملها |
Bunlar daha sonra Hayatımız boyunca antibiyotikleri işlevsiz hale getirebilecek dirençli bakterilere dönüşüyor. | TED | ومن ثَم، تتحول هذا المضادات الحيوية إلى ميكروبات مقاومة للعقاقير والتى تهدد بعودة المضادات الحيوية المهجورة طوال فترة حياتنا. |
Bu, belki de Hayatımız boyunca hiç bu kadar önemli olmamıştır. | TED | ربما لم يكن الأمر قط أكثر أهمية في أي وقت من حياتنا. |
Hayatımız boyunca milletin bu çekişmeden bahsedeceğine dair bir his var içimde. | Open Subtitles | لدي شعور بأن الناس سوف عن هذا المواجهة لبقية حياتهم |
Evliyiz ya da değiliz ama o gemiyi aramaya çıkmazsak, bundan Hayatımız boyunca pişmanlık duyarız. | Open Subtitles | سواء متزوّجان أم لا إذا لم نسعى وراء تلك السفينة فذلك سيؤرقنا لبقيّة حياتنا. |
Hayatımız boyunca hepimizin sırtında taşıdığı yük. | TED | والتي تُمثّل الأحمال والتراكُمات العاطفية التي نحملها جميعًا خلال حياتنا. |
Şimdi bütün Hayatımız boyunca arkadaş kalabilmemiz için bir girişimimiz var. | Open Subtitles | الآن لدينا حقاً الفرصة لنكون أصدقاء حتى يفرق الموت بيننا |