| hayatını kurtardım ve sana enfes kıyafetler verdim anasını satayım. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك اللعينة، وأعرتك مجموعة من الثياب الأنيقة الباهظة، |
| - Senin hayatını kurtardım. - Hayatta olmamız bir mucize. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك إنها معجزة أننا مازلنا أحياء |
| Bütün işi ben yaptım ve hayatını kurtardım. | Open Subtitles | و تقول عني أنني أناني انا قمت بكل العمل, و انقذت حياتك |
| İyi haber, bir adamın hayatını kurtardım. Kötü haber, yüzüğüm adamın içinde kaldı. | Open Subtitles | ،الأخبار الجيدة أنني أنقذت حياة الرجل الأخبار السيئة أنني قد تركت خاتماً بداخله |
| hayatını kurtardım. Çünkü seni ben öldüreceğim. | Open Subtitles | أنا أنقذت حياته من أجل تكون واحدة لقتله. |
| Ama öldürmek yerine hayatını kurtardım. Şimdi onları da kurtarmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن عوضَ قتلك، أنقذتُ حياتك و الآن أريد إنقاذهم أيضاً |
| Hey, annem karavanda yaşıyor. Giy şunları. hayatını kurtardım. | Open Subtitles | مهلاً, أمي تعيش في مقطورة, الآن . ضع هذه عليك, أنا أنقذت حياتك للتو |
| hayatını kurtardım. Şimdi benimle konuş. Kahrolasıca, konuş benimle! | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك ، فتحدث إلي تحدث إلي ، عليك اللعنة |
| Kaç kere söyle. Çünkü benim hesabıma göre ben en az dört kez hayatını kurtardım senin. | Open Subtitles | أنا فقط، أريد أن أعرف عدد المرات لأن طبقاً لحساباتي، فقد أنقذت حياتك أربعة مرات |
| Olanlar ise hayatını kurtardım, ...senin acınasıdan öte bir başkasını öldürme girişiminden sonra. | Open Subtitles | ماذا جرى؟ أنقذت حياتك خلال محاولتك الأكثر من مُحبِطة لقتل أحدهم. |
| Az önce hayatını kurtardım. - Bunu nereden aldın? - Git kendine al. | Open Subtitles | الضرر يا عبقري هو أنّني شرطي، وقد أنقذت حياتك للتو. |
| Daha önce Terralı tadına bakmamışlardı. hayatını kurtardım! | Open Subtitles | لمْ يسبق أنْ تذوّقوا شخصاً أرضيّاً وقد أنقذت حياتك |
| Senin hayatını kurtardım ama sen beni gördüğüne sevinmemiş gibisin. | Open Subtitles | .هي .انا التي انقذت حياتك لكنك لاتبدين سعيده برؤيتي |
| Gus talihsiz kazanı gördü. hayatını kurtardım diyebiliriz. | Open Subtitles | يا إلهي إنظر لحظك العاثر تستطيع القول بأني انقذت حياتك |
| Birinin hayatını kurtardım. Ne düşündükleri umurumda değil. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياة شخص ما ولا يهمني ما يعتقده الناس |
| Geçen ay asansörde bir adamın hayatını kurtardım. | Open Subtitles | أنقذت حياة رجل ٍ داخل مصعد في الشهر الماضي |
| Bilgin olsun, onun hayatını kurtardım, seninkini de kurtarabilirim. | Open Subtitles | لمعلوماتك, لقد أنقذت حياته وإستطيع إنقاذك أيضاً |
| Polisi arayabilirdim. hayatını kurtardım. | Open Subtitles | كان بإمكاني الإتصال بالشرطة ولكني أنقذتُ حياتك. |
| Üçüncü kez hayatını kurtardım. | Open Subtitles | هذه هي .. المرة الثالثة التي أنقذ حياتك فيها |
| O sözleri sarfeden adamın ben savaşta hayatını kurtardım. | Open Subtitles | هذا الزميل الذى كان يتكلم انقذت حياته ذلك اليوم |
| - Yani hayatını kurtardım. | Open Subtitles | لاعلم، لكن مهما كان ذلك فذلك المسخ كان يحاول قتلي أظنّ أنّ هذا يعني أنني أنقذت حياتكِ |
| Onun hayatını kurtardım. Sen ne yapardın o durumda? | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتها ماذا كنت ستفعل؟ |
| Haydi, hayatını kurtardım, değil mi? | Open Subtitles | هيّا ، لقد أنقذتُ حياتكِ ، أولم أفعل ؟ |
| Onun hayatını kurtardım. | Open Subtitles | لقد أنقذتُ حياتها |
| Ben senin hayatını kurtardım. Babama gidip seni gammazlayacak olan ben değildim, Philip'ti. | Open Subtitles | لقد أنقذتك , لم أكن فى طريقى للوالد لكنه كان |
| Çünkü kocanın hayatını kurtardım oğlunu iyileştirdim, artık duyabiliyor. | Open Subtitles | لأنني قمت بإنقاذ حياة زوجكِ وقمت بعلاج أبنكِ فبأستطاعته السمع مرة أخرى |
| Bak, benim sağduyuma göre, senin hayatını kurtardım bana borçlusun. | Open Subtitles | منطقي قد انقذ حياتك للتو اذا فأنت تدين لي |