ويكيبيديا

    "hayatın bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحياة
        
    • إيجابي للحياة
        
    Fotoğraf ve videolar gündelik hayatın bir parçası haline geliyorlar. TED الصور والفيديوهات أصبحت جزءًا متكاملا مع الحياة على مستوى العالم
    Yoksa bu birlikte yaşamamız gereken hayatın bir gerçeği mi? TED أو إنها احدى حقائق الحياة التي يجب أن نتعايش معها؟
    Bu, hayatın bir parçasıdır. Önemli olan bittiklerinde ne yaptığımız. Open Subtitles انه جزء من الحياة المهم هو طريقة تعاملنا مع النهاية
    hayatın bir numaralı kuralı, kadın modası her zaman satar. Open Subtitles ملابس النساء ودوام بيعها. هو واحد من حقائق الحياة البسيطة.
    Bu yarışma Bay Jane, hayatın bir doğrulaması. Open Subtitles هذه المسابقة يا سيّد (جاين)، بيان إيجابي للحياة
    Tam olarak ne seni hayatın bir oyun olduğunu düşündürtüyor? Open Subtitles ما هو الشيء الذي يجعلك تفكر بأن الحياة مجرد لعبة؟
    Sır, ölümün hayatın bir parçası olduğu. TED ادراك الحقيقة هو ان الموت جزء من الحياة.
    Şansım vardı. Şanslıydım, çünkü böyle bir yerde büyüdüğünüzde, bu hayatın bir gerçeğidir. TED كان لدي حظ, كنت محظوظاً.. لأن هذه حقيقة الحياة عندما تتربى في مكان كهذا
    Çünkü hayat böyle ve biz de hayatın bir parçasıyız. TED هذا ما تفعله الحياة ونحن جزءٌ من الحياة.
    21. yüzyılın biyoloji laboratuvarlarının bakışıyla, hayatın bir çok gizemini bilgiyle açığa çıkardık. TED من وجهة نظر مختبراتنا البيولوجية الحاليّة في القرن 21، أننا بدأنا بكشف الكثير من الأمور الغامضة في الحياة.
    Buna kızgın değildik, neyse ki. Çünkü yıkıcı hâllerde olan birçok hasta görmüştük ve ölümün hayatın bir parçası olduğunu biliyorduk. TED لم نكن غاضبين، وهذا من حظنا، لأننا رأينا العديد من المرضى في وضع مؤلم، ونعلم أن الموت جزء من الحياة.
    Günümüzde bunun modern hayatın bir parçası olduğunu sanıyorum: Toplumun geniş kesimleri bilgi baloncuklarında yaşıyorlar. TED أعتقدُ أنها ميزة الحياة العصرية الآن أن جماهير غفيرة من العامة تعيشُ في فقاعات معلوماتية معزولة.
    Sürekli, dışarıdaki hayatın bir benzerini yaratmaya çalıştılar ama bulundukları durumun gerçekliği kaçınılmazdı. TED حاولوا باستماتة إعادة خلق تلك الحياة الموجودة بخارج المعسكر لكن لا يمكن تجاهل واقعهم.
    Yani şunu diyerek bitirmek istiyorum, hayatın bir çok bulmacası sizin ve başkalarının zaman perspektiflerini anlayarak çözülebilir. TED أريد أن أنهي بقول، كثير من معضلات الحياة ممكن أن تحل بفهم منظورك ومنظور الأخرين للزمن.
    Bu hayatın bir çok alanında önemli organizasyonel etkilere sahiptir. TED لهذه آثار تنظيمية ضخمة لأجزاء واسعة جدا من الحياة
    - Ama Tanrı yoksa, hayatın bir anlamı olmaz. Open Subtitles ولكن لو أن الرب غير موجود، فإن الحياة لا معنى لها.
    Ve hayatın bir çok yüzünü buradan daha iyi nerede öğrenebilirsiniz ki? Open Subtitles و أين أجد مكاناً أفضل من هذا كي أتعلّم دروس الحياة من جميع أوجُهها؟
    Annem her zaman hayatın bir kutu çikolata gibi olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمي كانت دائماً تقول الحياة مثل صندوق الشوكولاته
    Annem her zaman hayatın bir kutu çikolata gibi olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمى كانت دائماً تقول الحياة مثل صندوق الشيكولاته
    Bu yarışma Bay Jane, hayatın bir doğrulaması. Open Subtitles هذه المسابقة يا سيّد (جاين)، بيان إيجابي للحياة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد