Son zamanlarda benzer bir düzenin kendi bireysel hayatlarımızda da geçerli olduğu ortaya çıktı: kendimizdeki değişikliği tahmin edemiyoruz. | TED | وهناك بحث جديد رصد نمطًا مشابهًا لهذا في حياتنا الخاصة وهو أننا غير قادرين على التنبؤ بالتغير الذي سيصيبنا. |
Ama bu ara sıra hayatlarımızda sorun çıkmayacak demek değildir. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنه ليس لدينا مشاكل في حياتنا الخاصة |
Evet, hayatlarımızda böylesine yeni bir sayfa açacağımız için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نعم، نحن متحمسان جداً لنبدأ هذا الفصل الجديد من حياتنا معاً |
hayatlarımızda iyilikten çok kötülük yaptık, ve bedelini ödemenin vakti geldi. | Open Subtitles | إرتكبنا ذنوب أكثر من الأعمال الصالحه بحياتنا و حان وقت العقاب |
Aynı uzayda üst üste binen, maddeden yontulmuş bir heykel gibi bilinçliliğimiz, pistteki arabalar misali hayatlarımızda daireler çiziyor. | Open Subtitles | .. كشبيكة واحدة تشتبك المادة في تراكبٍ عام لكل .. مكان شغلته ذَرّاتها يوما .. وُجداننا كله يدور في فلك حيواتنا |
Yani bir fotoğrafı gerçekçi gösteren şeyler, bence hakkında hiç düşünmediğimiz şeyler, günlük hayatlarımızda etrafımızda olan şeyler. | TED | فما يجعل صورة تبدو واقعية هي الأشياء التي لا تخطر ببالنا الأشياء الموجودة حولنا في حياتنا اليومية |
Ve sıradan hayatlarımızda bireysel olarak varoluyoruz. | TED | وفي حياتنا العادية فنحن مستقلون بأنفسنا. |
Mutluluk çelişkisi, hayatlarımızda hedeflediğimiz şartların çarpıcı bir biçimde iyileşmesine karşılık, daha fazla mutlu olamayışımız. | TED | المفارقة في السعادة أنه على الرغم من أن الأشياء الحسية في حياتنا تحسنت جذريا، في الواقع إننا لم نصل إلى سعادة أكبر. |
Ama çoğumuz için, hayatlarımızda bu böyle olmaz. | TED | ولكن للكثير منا، هذا أمر لا يحدث في حياتنا. |
Hareketsiz oturarak çoğumuz hızlanmış hayatlarımızda en çok hasretini çektiğimiz şey olan araya ulaşıyoruz. | TED | وبالتأكيد، السكون هو ما يتوق إليه معظمنا وما نحتاجه في حياتنا المتسارعة، ألا وهو العطلة. |
Savaştan sonraki hayatlarımızda neler yaptığımız herkeste farklılık gösterdi. | Open Subtitles | و كيف عشنا حياتنا بعد الحرب كان ذلك متنوعا باختلاف طباعنا |
Eğer bir gün uzak bir yerlerde... yeni hayatlarımızda karşılaşırsak... sana mutlulukla gülümseyip... ağaçlar arasında geçirdiğimiz yazı hatırlayacağım... birbirinden öğrenerek, aşk içinde büyüdüğümüz o yazı... | Open Subtitles | وإذا كان في بعض بعيد مكان في المستقبل ونحن نرى بعضنا البعض في حياتنا الجديدة ، وأبتسم كنت فرحا في |
hayatlarımızda, daha fazla alanın şirketlerce kontrolüne olanak sağlayacak. | Open Subtitles | وزاد الخوف من تحكم هذه الشركات الكبيرة فى حياتنا |
şu an hayatlarımızda eksik olan budur buna maneviyat diyebiliriz fakat konunun aslı huzur , birbiriyle bağlı olmaktan mutlu olarak yakalanır. | Open Subtitles | هذا ما هو مفقود في حياتنا الآن. يمكننا أن نسميها روحانية, ولكن حقيقة الأمر هي |
Özel hayatlarımızda da sevgi dolu ve hazır olmalıyız. | Open Subtitles | ،في حياتنا الشخصيّة كن موجوداً و محبوباً |
hayatlarımızda büyük bir karışıklık çıkmak üzere ve sen her şey yolunda gibi yapmak için seks mi yapacaksın? | Open Subtitles | أنت على وشك الانهيار حياتنا وتريد استخدام الجنس لل التظاهر بأن لا يحدث أي شيء؟ |
Kendi hayatlarımızda işleri iyice düşünemeyiz. | Open Subtitles | في حياتنا الشخصية, لا نفكّر بالأمور مليّاً |
Ve bence aramızdaki asıl mesafe hayatlarımızda bulunduğumuz yerler. | Open Subtitles | ولكني أعتقد أن المسافة الحقيقية بيننا هي حيث نحن بحياتنا |
Birdenbire, hayatlarımızda ne yapmak istediğimizi bulmuştuk. | Open Subtitles | فجأة اكتشفنا ما الذي نريد عمله بحياتنا |
Nihayet geçmiş hayatlarımızda ona karşı ne hissettiğimi hatırladım ve söyleyemedim. | Open Subtitles | أخيراً تذكرت شعوري نحوه في حيواتنا السابقة ولم أستطع أن أخبره، لم أستطع إخباره |