Dahası, bu durumdaki her hayvanın yaşamda ikinci bir şansı hakettiğine inanıyorum. | TED | كما أؤمن أن كل حيوان غارق في النفط يستحق فرصة ثانية للحياة |
Vahşi bir hayvanın içeriye bir yol bulduğu çok açık. | Open Subtitles | من الواضح ان هناك حيوان متوحش وجد طريقه الى الداخل |
Halbuki babasının önceki gün vahşi bir hayvanın saldırısı sonucu öldürüldüğünü sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد قتل اليوم الذي قبله اعتقدنا انه هوجم من قبل حيوان بري |
Yapılması gereken basit şeyler var... Örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... | TED | وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان. |
Onuru olmayan bir hayvanın gidebileceği tek bir yer var. | Open Subtitles | .. هذا ليس إلا مكاناً لـ حيوانات ليس لها شرف |
Yüreğini aramış bulamamışlar hayvanın. | Open Subtitles | ولكنهم لم يجدوا قلباً داخل جسم ذلك الوحش |
Antibiyotiklere, sadece bir veteriner hayvanın hasta olduğunu belirlediğinde izin verildi. | TED | المضادات الحيوية مسموح بها فقط عندما يصفها طبيب بيطري لحيوان مريض. |
Büyük annem evcil bir hayvanın bana yardımı olacağını düşündü. | Open Subtitles | جدتي أملت بأن حيوان أليف قد يساعدني في تجاوز ذلك |
Her hayvanın, sonsuza kadar gençliği arkada bırakıp yetişkinler dünyasına girme vakti gelir. | Open Subtitles | ثمّة وقت يجب أن يخلّف كل حيوان فيه شبابه ويدخل عالم البالغين للأبد |
Bunun gibi bir hayvanın saatlerce yüzecek kadar güçlü olması gerekirdi. | Open Subtitles | حيوان مثل هذا يجب أن يكون قوياً بما يكفي ليسبح لساعات. |
Rex hiçbir hayvanın hayvanat bahçesinden kaçmaması için bana söz verdirdi. | Open Subtitles | ريكس جعلني أعده أني لن أدع أي حيوان يخرج من الحديقة |
Ve diğer hiç bir hayvanın yapamadığı tarzda geliştik. | TED | ولذا نجحنا بطريقة لم تحدث لأي حيوان آخر. |
Şu anda bir dinozorun ya da herhangi bir hayvanın genç ya da daha yaşlı olup olmadığını test etme imkanımız var. | TED | الاَن توجد لدينا طريقة للإختبار لمعرفة ما إذا كان الديناصور او أي حيوان هو صغير في العمر او كبير |
Çünkü doğal olarak çok bulunan bir hayvanın soyu tükenmeden önce, sayısı azalır. | TED | لأنه، وبوضوح، حيوان يوجد بوفرة قبل أن ينقرض، يصبح نادرا. |
"Böğür kayışı" veya "atlatma kayışı" denilen bir kemer, hayvanın genital bölgesine sıkıştırılıyor. | Open Subtitles | يتم تأمين حزام يسمى حزام الطرح، حول جسم الحيوان فوق منطقة الأعضاء التناسلية. |
Bu toprak solucanı gibi hayvanların, aslında çoğu hayvanın, dokularını kemiklerin üzerine sararak korumadıklarını önceden biliyordum. | TED | و أعلم ان حيوانات مثل دودة الارض هذه, وفي الواقع جميع الحيوانات, لا تدعم انسجتها عن طريق لفها حول عظام. |
Davranışları için üzgünüm, ama hayvanın doğası böyledir. | Open Subtitles | أعتذر عن سلوكهم, و لكن تلك هي طبيعتهم كطبيعة الوحش الضاري |
Denizde gördüğünüz bu tuhaf lekeler bir hayvanın olağanüstü stratejisinin izleri. | Open Subtitles | هنا، صخور مغمورة غريبة على قاع البحر تكشف تقنية رائعة لحيوان |
Evin için bir hayvanın yaralandığını söyle ve hemen kapat. | Open Subtitles | قولي فقط إنّ حيواناً تأذّى في المنزل ثمّ أقفلي الخطّ |
Neden gidip kendine, evcil hayvanın olacak bir başka küçük kız bulmuyorsun? | Open Subtitles | لم لا تذهب للبحث عن فتاة أخرى لتكون حيوانك الأليف بدلا عني؟ |
Aynen pek çok hayvanın kendilerini eğittikleri gibi onlarda kendilerini yetişkinliğe hazırlıyorlar. İleride onlarda tüm gün güneşi takip edebilecekler. | TED | انها تحاول تدريب نفسها كما تقوم الحيوانات الصغيرة قبل ولوجها في مرحلة البلوغ حيث ستقوم لاحقاً بتعقب الشمس طيلة اليوم |
- Başka bir hayvanın sütünü içen tek türün insanlar olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنّ الإنسان هو النوع الوحيد الّذي يشرب الحليب من حيوانٍ آخر ؟ |
Ne var ki bu hayvanın çene yarıçapı kurbandaki yaralardan farklı. | Open Subtitles | إنّ الحقيقةَ، إنّ نصفَ قطر العضةَ لهذا الحيوانِ مختلفُة مِنْ الجروحِ الي على الضحيّةِ. |
Çünkü aynı anda iki sarı hayvanın yerinde olmak isterdim. | Open Subtitles | لأني أود أن أكون... كِلا الحيوانين الأصفرين في نفس الوقت |
Onun gibi bir hayvanın yaşamaya hakkı yok. | Open Subtitles | حيوانٌ مثله ليس لديه الحق ليعيش ، |
Hangi hayvanın dışkısının geri sıçramada bulunan kanıta en iyi uyduğunu görmek için. | Open Subtitles | أجل، لترى أي غائط للحيوان أفضل للمطابقة مع الدليل الموجود من الإنفجار الإرتدادي |
Onu almak ister misin hayatım evcil hayvanın olarak? | Open Subtitles | هل تحتفظين به , يا عزيزيتي , كحيوان أليف؟ |
Hayatta olmaz. Hayır. Ayrıca senin zaten evcil hayvanın var. | Open Subtitles | بالتأكيد لا لا اضافة الى ان لديك بالفعل حيوانا اليفاً |