| İki yıl önce bana evlilik teklif ettiğinde, hazır değildim. | Open Subtitles | وعندما تقدمت ليّ منذ سنتين، أنا فقط لم أكن مستعدة |
| İkinci sınıftan biriyle ciddi bir ilişkiye gerçekten hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدة لعلاقة جادة مع طالب سنة ثانية. |
| - Sana söylemiştim. - Evet söyledin. Ama buna hazır değildim. | Open Subtitles | ــ لقد أخبرتك ــ نعم، أخبرتني ومع ذلك لم أكن مستعداً |
| Gerçeği söylemek gerekirse, çıkmaya hazır değildim ama onlar öyle istedi. | Open Subtitles | أخبرك الحقيقة، لم أكن مستعد للرحيل لكنهم قالوا إنى مرغم على ذلك. |
| Çok acıya neden olacak ve buna... hazır değildim. | Open Subtitles | وهذاسيسببالكثيرمنالألام, و لم اكن مستعدة لهذا |
| - Bir yıl önce kredi kartı dolandırıcılığından buraya düştüğümde buna hiç hazır değildim. | Open Subtitles | عندما وضعوني هنا قبل عام بسبب تزوير بطاقات الائتمان لم اكن مستعدا لذلك |
| Size söylemiştim, sahaya çıkmaya hazır değildim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أني لم أكن مستعدًا للذهاب إلى الميدان |
| Bak, buradan sonrası gerçek hayattı ve ben buna hazır değildim. | Open Subtitles | بعد الكلية الحياة الحقيقية والتى لم أكن مستعدا لها |
| Her şeyin birden bitmesine hazır değildim. | TED | ولم أكن مستعدة لاعتبر ان تلك هي النهاية، |
| Sanırım o acıyı tekrar yaşamaya hazır değildim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أكن مستعدة لعَيْش لحظات الألم تلك |
| Ve özür dilerim. Bundan önce hazır değildim. | Open Subtitles | الأمر فقط ، كما تعلم لم أكن مستعدة قبل الآن |
| Her ikisi de geçerli, et yiyin ya da vejetaryen olun, zannederim ki henüz tam olarak hazır değildim. | TED | لقد كان إمّا أن تكون آكل لحوم، أو أن تكون نباتياً. وأخمّن أنني لم أكن مستعداً بعد. |
| -Bilmelerine hazır değildim. -Hazır değil miydin? | Open Subtitles | ــ لم أكن مستعداً لإخبارَهم بعد ــ لم تكن مستعداً ؟ |
| Geçen baharda karşılaştığımızda, ilişkimizi tekrar başlatmak istemiştin ve ben buna hazır değildim. | Open Subtitles | .. عندما جئت إليكِ الخريف الماضي أردت أن أُعيد علاقتنا مجدداً ولم أكن مستعداً |
| Aslında çıkmaya pek hazır değildim, ama çıkmak zorundaymışım. | Open Subtitles | أخبرك الحقيقة، لم أكن مستعد للرحيل لكنهم قالوا إني مرغم على ذلك |
| İşin aslı, o uçağa binmeye hazır değildim ben. | Open Subtitles | الحقيقة هي اني لم اكن مستعدة لصعود الطائرة |
| hazır değildim.Tekrar denemek istiyorum. | Open Subtitles | لم اكن مستعدا اريد تكرارها مرة اخرى |
| Ben bu sorumluluğu almaya hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا للمسؤولية حينها |
| Sen fiziksel bir ilişkimiz olsun istiyordun, fakat ben buna hazır değildim. | Open Subtitles | كنتي تريدين علاقة جسدية لكني لم أكن مستعدا |
| Bu riski göze almaya hazır değildim, tamam mı? | Open Subtitles | انا فقط غير مستعد لتحمل تلك المخاطرة. حسناً ؟ |
| Amiral Norrington'ın teklifini bekliyordum ama hazır değildim. | Open Subtitles | كنت أشعر أن العميد نورينتون سيقترح شيئاً كهذا لكني لم أكن جاهزة بعد |
| Bitti çünkü bendeki sorunlarla nasıl mücadele etmeye hazır değildim hiç hazır olabilecek miyim bilmiyorum ama bu konuda yardım alıyorum ve bunu sana söylemek istedim. | Open Subtitles | انتهت لأني لم اكن مستعد لمواجهة ما بي ولم أعرف اذا كنت سأكون مستعد ابدا ولكن |
| İkinci sınıftaydım ve duygusal olarak hazır değildim. | Open Subtitles | سنة ثانية ولم اكن مستعداً عاطفياً |
| Ama bu mesajdakilere hazır değildim. Mesaj tek kelimeydi. Bir tek kelime. | Open Subtitles | لم أكن جاهز لما ستقوله كانتالرسالةعبارةعنكلمة واحدةبسيطة : |
| Buna hiç hazır değildim. | Open Subtitles | سيتخرج بشكل مبكر أنا لست مستعدة تماماً لهذا |
| Ben hazır değildim. Bütün olan buydu. | Open Subtitles | لكنني لم أكن جاهزا لأتحدث عن مسابقتي هذا كل ما في الأمر |
| 16 yıl önce, ben de baba olmaya hazır değildim. | Open Subtitles | قبل 16 عاماَ لم أكن مستعداَ لأكون أباَ |