Yatak, çocuk bezi, mama. Cole babalık yapmaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | سرير , حفائظ , صيغ لقد كان يستعد ليصبح أب |
Noah evdeydi. Yatmaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | نوا كان فى المنزللقد كان يستعد للذهاب للنوم |
Evine dönmüş ve baro sınavına hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | انتقل مؤخراً لمنزله وكان يستعد لاختبار ممارسة القضاء. |
Senato'ya girmeye hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | كانت تستعد للترشيح لمجلس الشيوخ الأمريكي |
Görünüşe göre buradan kaçmaya da hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنها كانت تستعد للهرب هنا، أيضا |
Şehri terk etmeye hazırlanıyormuş ama Kraliçe onu durdurmuş, ve şöyle demiş: | Open Subtitles | ...كان يستعدّ لمغادرة المدينة :حينما أوقفته الملكة قائلة |
Evet, onunla birlikte festivale hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | نعم لقد اصبح يستعد للاحتفال معها |
Ahırın sahibi uyumaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | الآن، لقد كان المالك يستعد للنوم |
Ayrılmaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | وكان يستعد لمغادرة البلاد. |
Dolly'nin dediğine göre savaşa hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | الأن ، ( دولي ) قالت أن ( ديون ) يستعد للحرب |
Sör John, aylardır rüzgara karşı koymuş olsa da artık akışına bırakmaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | أن السيد (جون) بعد المحاربة لأشهر يستعد الآن للإستسلام |
Hadi erkekler nasıl hazırlanıyormuş bir görelim. | Open Subtitles | ♪ لنرى كيف يستعد الرجال ♪ |
Evden stüdyoya gitmek için hazırlanıyormuş ama bunu doğrulayan birini bulamadık. | Open Subtitles | كانت في منزلها تستعد ... للذهاب إلى الاستوديو لكن لم يكن معها أحد لتأكيد ذلك |
Yeni rolüne hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | أنها تستعد لدور جديد. |
Birşey için hazırlanıyormuş gibi sanki. | Open Subtitles | يبدو بأنها تستعد لشيء ما |
Amber banyo yapmaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | امبر) كانت تستعد لاخذ حمام) |
Kablolar soyulmuş. Demek ki güç kaynağına bağlamaya hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنّه كان يستعدّ لربطها بمصدر طاقي |