ويكيبيديا

    "hediyelik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الهدايا
        
    • هدايا
        
    • للهدايا
        
    • تذكارية
        
    • تذكار
        
    • التذكارات
        
    • تذكارات
        
    Benli Popo, iki çocuklu Tina, Buruşuk Fugly, hediyelik eşya dükkânındaki kız. Open Subtitles القبيحة ذو الأرداف, تينا أم الطفلين ذات الشعر المجعد, فتاة محل الهدايا
    Seni neşelendirmek için hediyelik eşya dükkanından bir şeyler aldım. Open Subtitles إشتريت لك بعض الأشياء من متجر الهدايا لكي ترفع معنوياتك
    Biraz alışveriş yapacağız çocuklar için hediyelik eşyalar kendim için de meme tabancası. Open Subtitles سنقوم بقليلٍ من التسوّق، اقتناء بعض الهدايا التذكاريّة لأبنائي. وأشتري مسدّس حلماتٍ جديدٍ.
    Rıhtım bölgesinde Kuzeybatı Amerika Kızılderilileri Müzesi ve hediyelik eşya dükkanı yapılmasını öneriyoruz. Open Subtitles نقترح استغلال ملكية الواجهة البحريّة لبناء متحفٌ أمريكيٌ هنديٌ شمال غربي ومحل هدايا.
    hediyelik dükkândan mayo aldığımızı hatırlayıverdim. Open Subtitles ولكن حظيت بتلك الذكرى بشأننا نشتري ملابس سباحة من محل للهدايا
    Gönüllüler için çaresizdiler çünkü hastanedeki hediyelik eşya dükkanında ortalama gönüllü yaşı 75'ti. TED كانوا في حاجة شديدة إلى متطوعين لأن متوسط الأعمار في محل الهدايا في المستشفى كان 75.
    Bundan sonra hediyelik eşya dükkanına gideceğiz. Open Subtitles محطتنا القادمة عضلات الصدر و دكان الهدايا
    Onu müzenin hediyelik bölümünden bedavaya aldın. Open Subtitles لقد حصلت عليه مجانا من محل الهدايا بالمتحف
    Lobideki hediyelik eşya dükkanımız ve 2. kattaki resturantımızı gezmeyi unutmayın. Open Subtitles تفضلوا بزيارة متجر الهدايا في الردهة والمطعم في الدور الثاني
    Aslında... hediyelik eşyalara bir bakacağım. Open Subtitles في الحقيقة، سَأَذْهبُ إلى دكانِ الهدايا.
    hediyelik eşya dükkanına girince de bunu gördüm. Open Subtitles إذاً، كنت في متجر الهدايا وعندئذ لمحت هذا
    hediyelik eşya dükkanı eminim kayıp parçayı düzeltecektir. Open Subtitles أنا متأكدة أن متجر الهدايا سيستبدل القطعة الناقصة
    Diyelim ki kız 'iksir birçok demlenmiş olan mutfağa gidin, bazıları hediyelik eşya satın alınabilir bulunmaktadır. Open Subtitles فلنذهب إلى المطبخ حيث كانت تُصنع معظم الجرعات بعضها موجود في محل الهدايا
    hediyelik eşya ve Noel hediyeleri aldı. Open Subtitles انها اشترت الهدايا التذكارية وهدايا عيد الميلاد.
    Hani şu hediyelik eşya mağazalarında sattıklarından. Open Subtitles اتعلم , الاشياء التى تباع فى ارقى محلات الهدايا
    hediyelik dükkanından gerçek İsviçre çikolatası. Open Subtitles لكن الشوكولاته السويسرية الجيدة من دكان الهدايا
    Hastan, hediyelik dükkanından çikolata çalarken yakalanmış. - Ne? Open Subtitles تم الامساك بالمريضة تسرق الشوكولاتة من محل الهدايا
    - Sanki hediyelik dükkanında yaşıyormuşsun gibi. Open Subtitles يشبه كما لو أنك تعيش في محل هدايا الأمر أسوأ من ذلك
    Restoranları, gece kulübünü ve hediyelik eşya mağazamızı açınca bir müzeden daha fazlası olacak. Open Subtitles سوف يكون أكبر بكثير من ذلك عندما نفتتحه المطاعم والنوادي الليلية، ومتاجر للهدايا.
    Sizin için ne yapabilirim? Atkı, hediyelik kartpostal... Open Subtitles ما الذي تريدانه من السوق لدينا أوشحة، بطاقات تذكارية
    Böyle bir hediyelik eşya fırsatını kaçırmayın çocuklar. Open Subtitles لا تفوتوا الفرصة للحصول على تذكار جميل يا فتيان
    Gördüğüm kadarıyla Uzak Doğu'dan hediyelik eşya getirmişsin. Open Subtitles ها أنا أرى التذكارات التي أحضرتها معك من الشرق الأقصى
    - Rebecca'ya t-shirt gibi hediyelik eşya getirir miydi? Open Subtitles هل كان يحضر تذكارات لـ ريبيكا؟ قمصان من أي مكان؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد