ويكيبيديا

    "hediyeydi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هدية
        
    • هديه
        
    • هديّة
        
    • الهدية
        
    • هبة
        
    • هديةً
        
    • كان هديتي
        
    • أهديتها
        
    Belki kalp atış hızı monitörü hediyeydi. Bu yüzden kimse hatırlamadı. Open Subtitles ربّما كان مسجّل ضربات القلب هدية لهذا لم يتعرّف عليها أحد
    Belki çok özel bir hediyeydi ve bizi telaşlandırmak istemedi. Open Subtitles ربما كانت هدية حميمية جدًا و لم تُرِد أن تنبِّهنا
    Bu, o zaman olduğum gibi, genç ve atik bir muhabire ne güzel bir hediyeydi. TED ويالها من هدية لي آنذاك كمراسلة شابة متحمسة
    Bu bana verebileceğin en güzel hediyeydi. Open Subtitles تلك ألطف هديه أنت أعطيتنى أياها.
    O gün değerini geç anlamış olsam da harika bir hediyeydi ve Pete normalden daha mutlu görünüyordu. TED أًدركتُ متأخرًا أن ذلك اليوم كان هديّة جميلة، بدا بيت أكثرَ فرحًا من عادتهِ.
    Bu bana hayatında vereceği son hediyeydi. Open Subtitles تلك كانت الهدية الاخيرة التي سترغب ان تعطيها لي
    Bak, sana verdiğim hediye kötü bir hediyeydi, ve senden özür dilemek istiyorum. Open Subtitles انظر لقد كانت هدية سيئة أهديتها لك وأريد أن أعتذر
    Evet. Ona sevgililer gününde verdiğim bir hediyeydi. Open Subtitles إنه هدية أهديتها إياها في عيد الفالنتاين.
    Artık size yardımcı olmayacağız. O bir hediyeydi. Open Subtitles نحن لم نعد دائماً تحت الطلب والنداء تلك كانت هدية
    Adam Baylin'den bir hediyeydi ve benim için anlamı çok büyüktü ama Amanda'nın da anlamı büyüktü. Open Subtitles لقد كانت هدية من آدم بايلين .. وكانت تعني الكثير لي وكذلك أماندا
    Cheri Jo Bates bir hediyeydi. Onu sana ben verdim. Open Subtitles السيد المسيح تلك كانت هدية انا اعطيتك ذلك
    Gençliğe adım attığında anne babası tarafından verilmiş bir hediyeydi, ve bu yüzük,.. Open Subtitles كان هدية والديها لها. لتقدير بلوغها السن.
    Haklısın. İki dolarlık bir hediyeydi. Open Subtitles نعم ، انتي محقة لقد كانت هدية قيمتها 2 دولار
    hediyeydi hayalini kurduğunuz fırın. Open Subtitles لقد كان هدية المخبز الذي كنتما تحلما به كلاكما
    Hayır, küpeleri hediyeydi ve onların gerçek olduğunu biliyormuş, çünkü kimse o kadar küçük küpe alamazmış. Open Subtitles لا، لقد قال إنهما كانا هدية ولقد عرفت أنهما حقيقيان لأنّ لا أحد سيتكبد عناء شراء ماسات مزيفة بذلك الحجم الصغير
    Toz bir hediyeydi. Bana verilmişti. Open Subtitles ـ هذه البودرة كانت هدية لقد أعطيت لي ـ هدية من رجل ميت
    Annenin onca yıl burada çalışması inanılmaz bir hediyeydi. Open Subtitles عمل والدتك هنا كل تلك السنوات كان هدية لا تصدق
    İlk mankenlik kazancımla, kendime aldığım bir hediyeydi. Open Subtitles إنها هدية اشتريتها لنفسي بأول راتب من عرض الأزياء
    hediyeydi. Önündeki mavi şişede. Open Subtitles لقد كان هديه الزجاجة الزرقاء التي أمامك
    Tıp Akademisi'ndeki ilk günümde annenin bana verdiği bir hediyeydi bu. Open Subtitles لقد كانت هديّة من أمُكِ في أول يوم لي في كليّة الطّب
    O gece yemek yapamamıştın, ikimiz için de bir hediyeydi o. İyi şanslar, Bay Mayer. Open Subtitles ما كان عليكِ أن تطهي تلك الليلة لذا ، الهدية كانت لكلينا
    Bir hediyeydi. Şehri kendinden korumam için bir hediye. Open Subtitles إنّها هبة سأستخدمها لإنقاذ هذه المدينة من نفسها
    O, beni bir daha bu hâle getirmeyeceğine söz vererek verdiğin bir hediyeydi çünkü. Open Subtitles لأنها كانت هديةً أعطيتني إياها بوعد .لكيلا تضعني بموقفٍ مثل ذلك مُجددًا
    Aslında ödemediğim tek şey sana alacağım hediyeydi. Open Subtitles في الواقع الشيء الوحيد الذي لم أستطع شراءه كان هديتي لكِ وتريدين أن تعلمي لماذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد