ويكيبيديا

    "her şehir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كل مدينة
        
    • كلّ بلدة
        
    • كل بلدة
        
    Burada gördüğünüz her şehir çeyrek milyon veya daha yüksek bir nüfusa sahip. TED ما ترونه هنا هو كل مدينة بتعداد سكاني يبدأ من ربع مليون نسمة فأكثر.
    Demek istediğim, her şehir yaratıcı olmak mutlu, yaşanılabilir ve sağlam olmak istiyor. Kim istemez ki? TED أعني، كل مدينة تريد أن تكون مبدعة، وسعيدة، وقابلة للسكن، ومرنة. ومن لا يريد ذلك؟
    her şehir ve eyalette sadakatsizlerin listeleri çıkarıldı. Open Subtitles في كل مدينة و مقاطعة , قوائم بكل الخونة الذين تم تصنيفهم
    - her şehir, aynı şey. - Burası her şehir değil. Open Subtitles في كلّ بلدة، تفعل نفس الشيء - ليس كلّ بلدة -
    9-11 sonrası Amerika'da, her şehir artık kendi başına! Open Subtitles وبعد أحداث 11 سبتمبر على كل بلدة الأتكال على نفسها
    Evet, her şehir kendi waffle'ının dünyadaki en iyi waffle olduğunu iddia eder. Open Subtitles وبالطبع , كل مدينة تدعي بأنه لدي أفضل المطاعم تبيع أفضل الفطائر في العالم
    Babam gittiğimiz her şehir için bana hatıra kartpostal alırdı. Open Subtitles ولكن .. اشترى لي والدي بطاقة بريد تذكارية في كل مدينة ذهبنا إليها
    her şehir, her ev için sonuna dek savaşacağız. Open Subtitles سوف نقاتل لحماية كل مدينة ومنزلٍ حتى آخر قطرة دمٍ فيّنا
    Neredeyse 40 yıldır şehirlerde çalışıyorum, üstelik her belediye başkanının bana "Ohoo, çok büyük şehir" demeye çalıştığı yerlerde. Veya diğer başkanların söylediğine göre de mali kaynağımız olmayan yerlerde. Edindiğim tecrübeye dayanarak... ...şunu söyleyebilirm, dünyada her şehir... ...üç yıldan daha kısa bir sürede geliştirilebilir. TED أعمل في مجال المدن حوالي 40 عاما تقريبا، حيث كل عُمدة مدينة يحاول أن يخبرني، أوه، مدينته كبيرة جدا. و العُمد الآخرون يقولون، ليس لدينا موارد مالية. أود أن أقول، من خبرتي التي إكتسبتها، كل مدينة في العالم يمكن أن تتطور في أقل من ثلاث سنوات.
    İklim krizi sosyal, politik ve özel hayatımızın her bir kısmını etkilediğinden sadece her odada değil, her yerde, her şehir, ülke, bölge ve kıtada iklim aktivistlerine ihtiyacımız var. TED وبما أن أزمة المناخ تؤثر على كل جزءٍ من مجتمعاتنا، وحياتنا السياسية والخاصة، فنحن نحتاج إلى نشطاء المناخ في كل مكان وفي كل ركن، وليس في كل غرفة فقط، ولكن في كل مدينة ودولة وولاية وقارة.
    O zaman sanırım her şehir bu sorunla bağımsızca ilgilenecektir. Open Subtitles -و لذلك اقترح انه يجب ان تعامل كل مدينة هذه المشكلة بشكل مستقل
    her şehir farklı bir görev ve kimlik demek olacak. Open Subtitles كل مدينة ستكون مهمة جديدة و هوية جديدة
    "Dünyadaki her şehir, sizin gelip de onları işe almanızı bekleyen bu tip potansiyel casus şebekeleri ile doludur." Open Subtitles "كل مدينة تحتوي على شبكة كاملة من القوة الجواسيس, الذين ينتظرون تعيينهم"
    her şehir şefkatli olmak zorunda. TED كل مدينة يجب أن تكون رحيمة.
    Ancak, Londra büyüklüğünde bir şehrin her gününü düşündüğünüzde, yeterli miktarda yiyecek üretilmeli, nakledilmeli, alınmalı ve satılmalı, pişirilmeli, yenilmeli, atıklar ayrılmalı ve her gün buna benzer şeyler dünya üzerindeki her şehir için yapılmalıdır. Şehirlerin beslenmesi gerçekten harikuladedir. TED لكن تخيل أنه يومياً في مدينة بمساحة لندن كمية كافية من الغذاء يجب أن تُنتَج, تُنقل,تُشترى و تُباع, تُطبخ, تُؤكل, تُتلف, و أشياء من هذا القبيل يجب أن تحدث يومياً في كل مدينة على وجه الأرض إطعام المدن شيء غير عادي أبداً.
    - ve aniden, Bu zehir gibi. - Fakat her şehir değil. Open Subtitles وفجأة، وكأنه السمّ - لكنّه ليس كلّ بلدة -
    - her şehir. - Hayır, değil. Open Subtitles هذا في كلّ بلدة - لا، ليس كذلك -
    Eee ne olmuş, her şehir onlarla dolu. Open Subtitles نعم , ولكن كل بلدة مليئه بالمشاه .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد