Her şehrin "Öncelikli İletişim" kurması için özel frekansları vardır. | Open Subtitles | كل مدينة بها قناة تكتيكية فرق الإستجابة الأولية تتخاطب بها |
Her şehrin böyle şeyleri ve ona hayranlık duyanları vardır. | Open Subtitles | نعم . كل مدينة له نصيبه من العلم وانها المعجبين |
Her şehrin aldığı acil durum önlemleriyle ilgili veriler çoktan toplandı. | Open Subtitles | لقد تم جمع كل المعلومات المهمة عن تدابير الطوارئ المتخذة في كل مدينة |
Her şehrin ihtiyacı olan şey bu, kedilerin yönetimde olması! Hadi, gitme vakti. | Open Subtitles | ما تحتاجه كل مدينة قطط مسؤولة, حان وقت رحيلنا |
Karanlık çöktüğünde Her şehrin en kapsamlı sokaklarında güneş doğana kadar şiddetli ve mükemmel olacağımız, günbatımında buluşacağımız gündür. | Open Subtitles | سنخرج ونلتقي عند غروب الشمس لنغطي جميع الشوارع في كل مدينة |
Haritadaki Her şehrin kolluk kuvvetleriyle temas halindeyiz. | Open Subtitles | نحن على اتصال مع سلطات إنفاذ القانون من كل مدينة على الخريطة |
Ama Her şehrin geliri Oklahoma'daki gibi değil, çünkü onların çok iyi işleyen bir ekonomisi var. | TED | لكن ليس كل مدينة لديها من المال مثل ما تمكله مدينة (أوكلاهوما). فهم يملكون نظام استخلاص اقتصادي يساعدهم كثيرًا. |
Her şehrin bir kahramana ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | كل مدينة تحتاج إلى بطل. |
Her şehrin ayrı bir simgesi var. | Open Subtitles | لدى كل مدينة رمز بجوارها |
Ve diğer yandan, Accordion, doğa dostu otobüs, 300 kişi taşır, 275 İsveçli, 300 Brezilyalı. (Gülüşmeler) Tasarımdan söz edersek, Her şehrin kendine has bir tasarımı var. | TED | لهذا -- وعلى الجانب الأخر، الأكورديون، الحافلة الصديقة، تحمل 300 شخصاً، 275 في السويد، 300 برازيلي. (ضحك) الحديث عن التصميم، كل مدينة لديها تصميمها الخاص. |
Her şehrin Rakun'a ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | كل مدينة تحتاج... الراكون. |