Eğer ona "seni seviyorum" deseydim ve o da bana söyleyebilirdi ve her şey çok farklı olurdu. | Open Subtitles | إذا قلت لها أني أحبك سوف تتراجع وسيكون كل شيء مختلف |
Ama bu çocuklar, artık her şey çok farklı. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الشباب ، كل شيء مختلف الآن |
Bayan Jéni'ye yada Dorina'nın bahsettiği herhangi birine gidebilirdik, her şey çok farklı olurdu. | Open Subtitles | كان يمكن لنا الذهاب للسيدة (جيني) أو أيا ممن ذكرتهم (دورينا) كان يمكن عمل هذا بشكل مختلف |
Bugünlerde her şey çok farklı. | Open Subtitles | كل شئ مختلف هذه الايام |
Şimdi her şey çok farklı görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو مختلفاً الآن. |
- Bilmiyorum ki. - Ülkende her şey çok farklı olmalı. | Open Subtitles | لا أدري ، لابد أن الأشياء مختلفة في بلدك |
Bilmiyorum. her şey çok farklı. | Open Subtitles | لا أدري كل شيء مختلف |
Bugün her şey çok farklı. | Open Subtitles | اليوم كل شيء مختلف |
Bugün her şey çok farklı. | Open Subtitles | اليوم كل شيء مختلف |
Artık her şey çok farklı. Çocuklarım var ve-- | Open Subtitles | لا، كل شيء مختلف الآن لدي طفلان... |
Artık her şey çok farklı. | Open Subtitles | كل شيء مختلف الآن. |
Bayan Jéni'ye yada Dorina'nın bahsettiği herhangi birine gidebilirdik, her şey çok farklı olurdu. | Open Subtitles | كان يمكن لنا الذهاب للسيدة (جيني) أو أيا ممن ذكرتهم (دورينا) كان يمكن عمل هذا بشكل مختلف |
Artık her şey çok farklı. | Open Subtitles | كل شئ مختلف الأن. |
her şey çok farklı. | Open Subtitles | كل شيء يبدو مختلفاً |
Mater, burada her şey çok farklı. Yani bu durumda belki senin de biraz farklı davranman şart. | Open Subtitles | الأشياء مختلفة هنا وهذا يعني أنه ربما عليك أن تتصرف بشكل مختلف ايضاً |
Yani eğer bu falcıyla konuşmasaydın bugün her şey çok farklı olurdu. | Open Subtitles | بطلاً -وإن لم تحصل علي هذه القراءة أبداً؟ -لكانت كل الأشياء مختلفة اليوم |
Gün ışığında her şey çok farklı görünüyor. | Open Subtitles | أتعرف الأشياء مختلفة في ضوء النهار |