Her şey hakkında içindeki sesin söylediklerini düşün. | Open Subtitles | وتفكري بالأمر بشكل جدي وما الذي يقوله حدسك بشأن كل شيء ؟ |
Bak, biliyorum konuşamazsın... ama sen Her şey hakkında haklıydın. | Open Subtitles | إسمعي، أعلم أنك لا تستطيعين التحدث، ولكنك كنت محقة بشأن كل شيء. |
Palos Hills'e geldiğinden beri Her şey hakkında yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبتي بشأن كل شيء منذ اليوم الذي حضرتي فيه إلى مدرستنا. |
Hiçbir şey yok. Belki Her şey hakkında yanılıyorsundur. | Open Subtitles | ،ولا شيء كما ترى ربما كنت مخطئاً بشأن كلّ شيء |
Her şey hakkında düşüncelerimizi değiştirmeliyiz. | TED | لا بد لنا من أن نغير بحق الطريقة التي نفكر بها حيال كل شيء. |
Neredeyse Her şey hakkında. 7 gün 24 saat. | Open Subtitles | تقريباَ في كل شيء طوال الأسبوع على مدار الساعة |
Ben her zaman duygularıyla ilgili onunla konuşuyorum. Her şey hakkında. | Open Subtitles | أنا أتحدث إليها عن مشاعرها طوال الوقت، نتحدث عن كل شيء |
Sakladığın Her şey hakkında sana hak vermeyeceğimi düşünüpte eğer benimle konuşmaktan korktuysan, bilmeni isterimki annen sana hak verecek. | Open Subtitles | ان كنت خائفة في الحديث لي عن كل ما تخفينه لإنك تعتقدين انني لن اكون راضية تماماً بذلك |
Siz salaklar Her şey hakkında daha fazla yanılamazdınız. | Open Subtitles | أيها الأغبياء ما زلتم لا تفهمون الامر بشأن كل شيء |
- Fakat ya diğer Her şey hakkında yanılıyorsan? | Open Subtitles | لكن ماذا لو كنت مخطئاً بشأن كل شيء آخر ؟ |
Her şey hakkında yalan söyleyen bir adam inanmak zor. | Open Subtitles | اترى، من الصعب ان تصدق فتى عندما يكون هو يكذب بشأن كل شيء آخر |
Her şey hakkında. Beni aslında heyecanlandırmıyorsun. | Open Subtitles | بشأن كل شيء أنت لا تفاتحني حقاً |
Hislerimiz hakkında dürüstleştikçe Her şey hakkında daha dürüst olmaya başladık. | Open Subtitles | ... و كلما كنا أكثر صراحة بشأن مشاعرنا كلما أصبحنا صريحان بشأن كل شيء |
Eğer uçak hakkında yalan söylediyse, Her şey hakkında yalan söylemiştir. | Open Subtitles | إن كذب بشأن الخطة فسيكذب بشأن كل شيء |
Sen, ben ve... Her şey hakkında. | Open Subtitles | بشأنكِ و شأني، و بشأن كلّ شيء. |
Belki de yanıldım Her şey hakkında. | Open Subtitles | .. إذاً، فقد كنتُ مخطأة بشأن كلّ شيء ؟ |
Peki bütün bu yeminli ifade sırasında söylediğin Her şey hakkında yalan söylemediğini nereden bileceğiz? | Open Subtitles | ومن يعلم أنكِ لم تكذبي حيال كل شيء قلتيه بهذا الاستجواب |
Gezegenler arası politikadan tutun da toprak dışı botaniye kadar Her şey hakkında uzmansınızdır. | Open Subtitles | يجب أن تكوني فعلًا خبيرة في كل شيء من سياسة الكواكب إلى عالمة النباتات الفضائية |
Dört yaşında bir çocuk neredeyse Her şey hakkında konuşabilir. | TED | بل يمكن لطفل في الرابعة من عمره أن يحدثك تقريباً عن كل شيء. |
Lütfen, bana söz ver, tüm bunlar biter bitmez yaşanan Her şey hakkında konuşacağız. | Open Subtitles | ولكن عديني أنه بمجرد أن ينتهي كل هذا... فإنه يمكننا التحدث عن كل ما جرى. |
İkimiz, Her şey hakkında konuşabiliriz. Bu arkadaşlıktan öte. | Open Subtitles | يمكننا التحدث عن أي شيء هذا أكثر من صداقة |
- Her şey hakkında yalan söylediler. | Open Subtitles | لقدْ كانوا يكذبون علينا طوال الوقت حيال كلّ شيء |
Her şey hakkında yalan söylemek ve numara yapmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نكذب ونتظاهر حول كل شئ |
Gidecek olursan o zaman Her şey hakkında yalan söylemek zorundasın. | Open Subtitles | اذا اصريت على الذهاب؟ فيجب أن تكذب حول كل شيء |
Haklıydın. Her şey hakkında. | Open Subtitles | أنت كنت محقاً بشأن كل شئ |
Eğer o konuda yalan söylüyorsa o zaman Her şey hakkında yalan söylüyordur. | Open Subtitles | إن كان يكذب بخصوص ذلك إذاً هو يكذب بخصوص كل شيء |
...o da Her şey hakkında açık olduğunu düşünür. Konuşmayı istemediğin şeyler hakkında sorular sormasını engeller. Bu doğru. | Open Subtitles | إنما يريدها أن تظنّ أنّه صريحٌ في كلّ شيء كي يمنعها من السؤال عن الأشياء التي لا يريد أن يتكلّم عنها هذا صحيح |
Diğer her şeyi unut, çünkü bunun hakkında değil, diğer Her şey hakkında. | Open Subtitles | نسيان جميع همومنا، لأن الأمر لا يتمحور حول ذلك، بل حول كل ما سواه. |