ويكيبيديا

    "her şeydir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هي كل شيء
        
    • هو كل شيء
        
    • هو كل شيئ
        
    • هو كلّ شيء
        
    • هي كل شئ
        
    • هي كلّ شيء
        
    • كُلّ شيءُ
        
    • يمثل كل شيء
        
    • هو أهم شيء في
        
    • هى كل شئ
        
    • هى كل شىء
        
    • هو كل شئ
        
    • هو كل شىء
        
    • كل شيئ يصبح
        
    • هي كل ما
        
    Aile her şeydir. Ailen varsa yalnız olmazsın. Open Subtitles العائلة هي كل شيء مع العائلة, لا تكونين لوحدكِ مطلقاً
    Kullandığın hile ise her şeydir. Open Subtitles الخدعة التي تستخدمه فيها هي كل شيء
    Benim dünyamda, zamanlama her şeydir. ve bazen şansımız yaver gider. Open Subtitles في عالمي , التوقيت هو كل شيء وأحياناً , نكون محظوظين.
    Saygı her şeydir, güero. Bunun için ölmeye hazır mısın? Open Subtitles الإحترام هو كل شيئ أيها الأبيض, هل أنت مستعد للموت من أجل ذلك
    Ümit her şeydir ve benim oy verdiğim Başkan bunu biliyordu. Open Subtitles الأمل هو كلّ شيء و الحاكم الذي إنتخبته كان يعرف ذلك
    Bazı erkekler için aile her şeydir. Open Subtitles لبعض الرجال , العائلة هي كل شئ
    Aile her şeydir, tatlım. Open Subtitles العائلة هي كلّ شيء يا عزيزتي
    Yaptığımız bu, cesaret her şeydir. Open Subtitles ...كما تفعلين مع كل شيء الشجاعة هي كل شيء
    Ve senin de bildiğin gibi, imaj her şeydir. Open Subtitles وكما تعلمين، المظاهر هي كل شيء.
    Kore dizilerinde ilk öpücük her şeydir. Open Subtitles rlm; أنه في الدراما الكورية، rlm; القبلة الأولى هي كل شيء
    Dolayısıyla, perspektif her şeydir ve size daha önce bahsettiğim tarihinden ötürü bir "Dünya-dışı gezegen" olarak Dünya'dan çok şey öğrendim. TED لذا ، المنظور هو كل شيء و بسبب التاريخ الذي ذكرته لكم بإيجاز ، تعلمت أن أنظر إلى الأرض على أنه كوكبٌ خارجي.
    İş her şeydir. Şişt. Alo. Open Subtitles العمل هو كل شيئ.
    Ümit her şeydir ve benim oy verdiğim Başkan bunu biliyordu. Open Subtitles الأمل هو كلّ شيء و الحاكم الذي إنتخبته كان يعرف ذلك
    -Evet görünüş her şeydir. Open Subtitles نعم , الصوره هي كل شئ
    Haklısın Stefan. Güven her şeydir. Open Subtitles إنّكَ محقّ يا (ستيفان)، الثقة هي كلّ شيء.
    Bildiğiniz gibi sunum her şeydir. Open Subtitles حَسناً، تَعْرفُ، التقديم كُلّ شيءُ.
    Zamanlama her şeydir. Open Subtitles الوقت يمثل كل شيء
    Zamanlamayı anlıyorum! Zamanlama hayattaki her şeydir. Open Subtitles أفهم التوقيت، التوقيت هو أهم شيء في الحياة.
    Satrançta yalana yer yoktur, ama benim oyunumda yalan her şeydir. Open Subtitles اوه , الشطرنج , فى الشطرنج لا يوجد كذب لكن فى لعبتى الاكاذيب هى كل شئ
    Aileni korumak her şeydir ve sanırım merhum eşin de bana katılır Open Subtitles حماية العائلة هى كل شىء وأعتقد أن زوجتك الميتة كانت ستتفق معى
    Bu buluşmayı gece 22.00'da benim evimde "Her şey her şeydir." demek için mi ayarladın? Open Subtitles وذلك عقدت الإجتماع فى منزلى بالعاشرة مساءًا . لتخبرنا أن كل شئ هو كل شئ
    Deniz her şeydir, ...aylak aylak dolaşabileceğim, uçsuz bucaksız, su dolu bir depo. Open Subtitles البحر هو كل شىء خزان هائل من الطبيعة حيث أتجول متى أريد
    Modada anı yakalamak her şeydir. Open Subtitles فى هذه اللحظة كل شيئ يصبح متعلقا بالموضة
    Der ki: "Teknoloji sen doğduktan sonra icat edilmiş her şeydir." TED يقول أن التكنولوجيا هي كل ما اخترع بعد ولادتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد