Beni endişelendiren bu. Umuttan yoksun olan her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | هذا ما يقلقني اليائسون سيحاولون فعل أي شيء |
O psikopat bir polisi öldürdü. her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | ،ذلك المعتوه قتل شرطي إنه قادر على فعل أي شيء |
İşin aslı aramız o kadar kötü bir hâl aldı ki o her şeyi yapabilir gibi duruyor. | Open Subtitles | الحقيقة أن علاقتنا أصبحت متوترة للغاية تبدو قادرة على فعل أي شيء |
Görünen o ki ticaretini korumak için her şeyi yapabilir bu kadın. | Open Subtitles | يبدو أنّها تفعل أي شيء لحماية أعمالها التجارية حتى القتل |
İtibarını korumak için şu ara her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | سوف تفعل أي شيء للحفاظ على سمعتها في الوقت الراهن. |
Ama müfettiş... sizin gibi güçlü, yakışıklı bir adam... kafasına koyduğu her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | أيها المفتش بالتأكيد شخص قوي و وسيم مثلك يستطيع أن يفعل أي شئ يخطر في ذهنه العبقري |
Bir adamda bu ikisi varsa her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | يمكن للشخص أن يفعل أي شيئ إذ أمتلكهم |
İki yaşında olup elinde testereli bir adamla sokakta yürüyen ve şeker isteyen birisi her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | أي طفل بعمر الثانيه يمكنه المشي وبيده منشار ويطلب الحلوى يمكنه فعل أي شيء |
Çünkü kızlar erkeklerin yaptığı her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | لأن الفتيات يمكنهن فعل أي شيء يفعله الأولاد. |
Bence Asha her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن اشا تستطيع فعل أي شيء |
Sanırım o istediği her şeyi yapabilir... Ama imkânları yok işte. | Open Subtitles | ... أعتقد بأنه يستطيع فعل أي شيء إذا أراد |
Bunun anlamı her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | هذا يعني أن باستطاعته فعل أي شيء. |
Bu yüzden her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | مما يجعله قادراً على فعل أي شيء. |
Yani, neredeyse istediği her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | أعني، إنَّهُ يستطيع فعل أي شيء |
- Bao Bao her şeyi yapabilir. Aynı Alaattin gibi. | Open Subtitles | -بوبو) يمكنه فعل أي شيء تماماً مثل (علاء الدين) ) |
Bence bir ebeveynin çocuğunun güvenliği için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | أظن الحامل تفعل أي شيء للحفاظ على سلامة طفلها |
Bunu da yapabilirsen elim herhâlde her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | حسنا,ان كان بوسعك فعل هذا أظن ان يدي يمكنها ان تفعل أي شيء |
Bu mahkemeye giderse, jüri her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | إذا وصل هذا للمحكمة, فيمكن للجنة المحلفين أن تفعل أي شيء |
Ama müfettiş... sizin gibi güçlü, yakışıklı bir adam... kafasına koyduğu her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | أيها المفتش بالتأكيد شخص قوي و وسيم مثلك يستطيع أن يفعل أي شئ يخطر في ذهنه العبقري |
Bu ikisine sahip olan insan her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | يمكن للشخص أن يفعل أي شيئ إذ أمتلكهم |
- Yapımcı her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | المنتج يمكنه فعل ما يحلو له |
O gelmiş geçmiş en önemli büyücü eseri. her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | هذا أهم آثر بالنسبة للسحرة، بإمكانه فعل أي شئ. |