Sorumluluğun yok , yapman gereken şey yok , kimse hayatının her gününde berbat ensende dikilmiyor . | Open Subtitles | ليس لديك أيّة مسؤوليات أو إلتزامات لا أحد يزعجك كل يوم في حياتك |
Sonra farkettim ki, o lanet adamın ismini hayatımın her gününde görmek zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | ثمّ أدركت، أنني سأرى إسم .. ذلك الرجُل كل يوم في حياتي |
Ama Kraliçe'nin teklifini kabul edersen hayatının her gününde oğluna göz kulak olabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا قبلت عرض الملكة بإمكانك مشاهدة إبنك كل يوم في حياتك |
Son beş yılın her gününde bunu düşünmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | انا أفكر فى هذا كل يوم فى أخر 5 سنوات |
Kardeşlerim onun soyu, hayatının her gününde bizim türümüzdekilere Tanrı'nın en büyük suçunu işledi! | Open Subtitles | ... نوعه إرتكب أفظع جريمة ! ضد نوعنا , كل يوم فى حياته |
O ruhlardan ricamız bu birlikteliği kutsamaları ve varlığının her gününde korumaları. | Open Subtitles | والآن نطلب من تلك الأرواح مُباركة هذا الإتحاد وحمايته خلال كل يوم من وجودها بيننا |
Hayatlarının her gününde emlak vergileri ve ev sahipleri dernekleriyle açgözlü bir güzellik kraliçesi olan eski karıları tarafından canlarına okunmuyordu. | Open Subtitles | لم يكونا يتلقون المصاعب كل يوم من الحياة من قبل الضرائب و مالكي المنازل والجمعيات و جشع وجمال زوجاتهم السابقات |
Hayatımın her gününde seni seveceğim. | Open Subtitles | وأنا سوف أحبك في كل يوم في حياتي |
Senin her gününde seninle ilgilendim. | Open Subtitles | أنا اعتنيت بكِ كل يوم في حياتكِ |
Sanki bunu daha önce hiç konuşmadık. Hayatımın her gününde. | Open Subtitles | وكأننا لم نتحدث عن هذا من قبل , في كل يوم من حياتي |
Şimdiyse cezam, hayatımın geriye kalan her gününde bundan pişmalık duymak. | Open Subtitles | ... والان عقابي هو ندمي على ذلك في كل يوم من حياتي |