| Kendimi bir ölüyle konuşurken ve zikrettiği her kelimeye inanmak isterken buldum. | Open Subtitles | في حين وجدتُ نفسي متحدثاً إلى الميت ورغبة بتصديق كل كلمة يقولها |
| - her kelimeye bu kadar önem-- | Open Subtitles | شكراً أيها المدرّس، من الجيد أنك تراجع كل كلمة ولكن.. |
| Baban hakkinda soyledigin her kelimeye kusku katmak zorundaydi. | Open Subtitles | أراد أن يقوم بتشويه كل كلمة قتلها عن والدك |
| Baban hakkında söylediğin her kelimeye kuşku katmak zorundaydı. | Open Subtitles | أراد أن يقوم بتشويه كل كلمة قتلها عن والدك |
| Ağzından çıkan her kelimeye inanıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنني أصدق كل كلمه تقوليها |
| Buraya geldiğim andan itibaren ağzımdan çıkan her kelimeye dikkat etmem gerekti. | Open Subtitles | لكنك لا تفهم لحظة دخلت هنا، كان علي الانتباه من كل كلمة أقولها |
| Kendimi bir ölüyle konuşurken ve zikrettiği her kelimeye inanmak isterken buldum. | Open Subtitles | في حين وجدتُ نفسي متحدثاً إلى الميت ورغبة بتصديق كل كلمة يقولها قال : |
| Söylediği her kelimeye katılıyordum. | Open Subtitles | أنا أتفق معها في كل كلمة قالتها |
| Konuştukları her kelimeye çalışın. | Open Subtitles | يدرسون كل كلمة هم على وشك نطقها |
| Ve söylediğim her kelimeye inanıyor. | Open Subtitles | وهو يصدق كل كلمة أقولها |
| Dales fabrika münazarasında söylediğiniz her kelimeye yürekten katılıyorum. | Open Subtitles | أوافق على كل كلمة قلتها بمناظرة مصنع (داليس) |
| Anne, her kelimeye takılma. | Open Subtitles | أمي لا تعلقي على كل كلمة |
| Hastalar ve aileleri ağzından çıkan her kelimeye sıkıca sarılıp inanıyorlar. | Open Subtitles | أنت طبيبة كل كلمة تخرج من فمك |
| - Söylediği her kelimeye kefilim. | Open Subtitles | -أستطيع أن أشهد على كل كلمة |
| Ben söylediğin her kelimeye inanıyorum. | Open Subtitles | انا أصدق كل كلمه قلتيها |