Bu hikaye herkesin bir isminin olduğu gerçeğinin hikayesidir. her kişinin bir hikayesi var, her kişi bir şahsiyettir. | TED | هذه قصة تدلّ على أن كلّ شخص له إسم، كل شخص له قصّة، كل شخص هو إنسان. |
İnsanlar sigorta için bize geldiklerinde her kişinin başarı olasılığını analiz etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ...عندما يأتون إلينا الناس للتأمين يتعين علينا أن نحلل كل شخص لإحتمال النجاح |
10 yıl boyunca burada çalışmış her kişinin adlarını bir araya getirdik. | Open Subtitles | نحن نضع بعض الاسماء مع بعضها ونعود الى عشر سنوات كل شخص كان يعمل هنا |
Sence bu ülkedeki her kişinin dosyasını tutmayı nasıl başarıyoruz? | Open Subtitles | كيف تظن باستطاعتنا تعقب كل شخص في البلاد؟ |
her kişinin diğer kişilerin ve diğer hayvanların açığını kollayarak ne istiyorsa onu yaptığını görürüz, | TED | نحصل على كل شخص يفعل ما يريد , مع كل ثقب من كل شخص وكل حيوان أخر . |
Yüzde sıfır dediğim durumda, saldırı alan her kişinin bunu bildirmesi gerekiyordu, ki bu da hem onlar için hem de bizim için çok iş demek ve sonuç olarak da adil değildi. | TED | وهذا عنى حينها أن كل شخص يتعرض لإساءة ما كان عليه أن يبلغ عنها بنفسه، وهذا عنى الكثير من العمل بالنسبة لهم، وبالنسبة لنا أيضًا، وهذا غير عادل أبدًا. |
İçinde her kişinin, yerin ya da şeyin analizleri var. | Open Subtitles | الداخل هو انهيار كل شخص أو مكان أو شيء. |
her kişinin satın Yani eğer birkaç Stoklar | Open Subtitles | لذا إذا اشترى كل شخص منكم عدّة أسهم |
Bu yemeğe eli değen her kişinin adını istiyorum. | Open Subtitles | أريد إسم كل شخص تعامل مع هذا الطعام |
Ve hesaplama, depolama ve iletişim kapasitesi pratikte bağlı her kişinin kendi elindedir -- ve bunlar dünyada 600 milyondan 1 milyara kadar insanın elinde bulundurduğu bilgi, enformasyon ve kültür üretimi için temel fiziki sermaye araçlarıdır. | TED | والحسابات، التخزين وسعة الإتصالات التي في متناول كل شخص متصل عمليا-- وهذه هي أساسيات وسائل رأس المال المادي الضرورية لإنتاج المعلومات، المعرفة والثقافة، بين أيدي شئ مثل 600 مليون إلى مليار شخص حول كوكب الأرض. |
her kişinin önemi var. | Open Subtitles | كل شخص مهم |