Kötü şeyler oldu ve biliyor musun, ...hepsini unutmayı çok isterdim, her parçasını ama unutmuyorum. Hiçbir zaman. | Open Subtitles | وأود أن أنسى كل جزء منه ولكن لا يمكنني أبداً |
Ve vücudun her parçasını yiyor. Ve sonra küçükleri yiyor. Bilirsin işte, genç kalmak için. | Open Subtitles | انها تأكل كل جزء من الجسد تأكل الصغار لكي تبقى صغيرة |
Nehir ayağında, "Cajun"lar öldürdüklerinin her parçasını kullanırlar. | Open Subtitles | أتعلمين , بأسفل الأهوار أنّ "الأركاديين" كانوا يستخدمون كل جزء من فريستهم |
Tekrarlama, müziğin her parçasını çok etkili bir biçimde kendisini takip eden parçaya bağlar. | TED | التكرار يربط كل قطعة في الموسيقى بطريقة لا تقاوم بالقطعة التالية التي تتبعها |
Doğanın geriye kalan her parçasını yok ettiğin için mi? | Open Subtitles | للتَحْطيم كُلّ شيء آخر قطعة من الطبيعةِ؟ |
Yeminler ve belgeler hayatımızın her parçasını işgal etti. | Open Subtitles | الوعود والفروسية غزوا كل جزء في حياتنا |
- her parçasını yapmayı başardım. | Open Subtitles | ولعقت كل جزء منها |
her parçasını da değil. | Open Subtitles | و لا حتّى كل جزء منها |
Onun her parçasını onurlandıracağım için mi? | Open Subtitles | لأنني قمت بتكريم كل جزء منها؟ |
Biz de onun her parçasını onurlandıracağız. | Open Subtitles | وسوف نقوم بتكريم كل جزء منها |
- Onların her parçasını onurlandırdı. | Open Subtitles | - لابد أنه كان يكرّم كل جزء منهن - |
Garrett Jacob Hobbs o kızın her parçasını onurlandırırdı. | Open Subtitles | جاريت جاكوب هوبز) كان ليكرّم) كل جزء من جسدها |
Yıkıntının diğer her parçasını bulduğunuz düşününce biraz garip görünüyor. | Open Subtitles | يبدو غريباً, بالنظر إلى أن كل قطعة من الحطام قد استعيدت وأخذت مكانها. |
Hayatınızın her parçasını varınızı yoğunuzu ortaya koyun. | Open Subtitles | وضع كل شيء أنت عليه، فيها كل قطعة من حياتك |
Oradaki mobilyanın her parçasını seviyordum. Yok olan sadece bir eşya yığını değildi. | Open Subtitles | أحببت كل قطعة أثاث فيها |
Ama ben... Dünya'daki her parçasını yok mu etmiştin? | Open Subtitles | دمرت آخر قطعة على الأرض؟ |