Problem ise bunları bilemezler, çünkü hatırlamak ve işlemek için her oyunun her saniyesini izlemeleri gerekir. | TED | و المشكلة انه لا يمكنهم معرفتها لانهم بحاجة الى مشاهدة كل ثانية من كل مباراة، تذكره و معالجته. |
Hayatımızın her saniyesini kader mi kontrol ediliyordu ? | Open Subtitles | كان كل ثانية من حياتنا تسيطر عليها مصير؟ |
Şey.. İyi haber, şüpheli neredeyse hayatının her saniyesini belgelemiş. | Open Subtitles | حسنا, الشيء الجيد, هذا الرجل قد وثق كل ثانية من حياته تقريبا |
Bu savaşın her dakikasını her saniyesini ölene kadar hatırlayacaksınız. | Open Subtitles | سوف تتذكرون هذه المعركه ستتذكرون كل دقيقه فيها كل ثانيه |
- Berbat derecede akşamdan kalma olsam da. - Öyle demek. her saniyesini, her anını hatırlıyorum. | Open Subtitles | رغم أنني كنت مصابة بدوار من اثر الخمر أنا أتذكر كل لحظة وكل ثانية |
Haftanın ilerleyen günlerinde, Hamile olmayışımın her saniyesini kutlarken... | Open Subtitles | "لاحقًا في هذا الأسبوع، كنت استمتع بكل لحظة بكوني لست حبلى.." |
Merak ediyorsan söyleyeyim göğsünden elektrik akımı alırken her saniyesini hissediyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت فضولية إستقبال النبضات من خلال المصدر الكهربى إلى صدرك فى كل ثانية تشعرين تماما بما تعتقدين |
Ayda beş saat kendime ayırdığım tek zaman ve o zaman da herkesin her saniyesini sıkıştırıyorum | Open Subtitles | خمسة ساعات شهرياً كل ما أملكه لنفسي وأنا سأقوم بعصر كل ثانية منها |
Eagleton müdürlüğünün yükünü yıllarca sırtımda taşıdım. her saniyesini sevmiştim. | Open Subtitles | لقد حملت قسم إيقلتون على كتفيّ لسنوات ولقد أحببت كل ثانية منها |
Günün her saniyesini birlikte geçirmeyi ve aynı evi paylaşmayı seviyoruz. | Open Subtitles | نحن نتشارك في شقة ونقضي كل ثانية في اليوم سويا |
Çünkü sen gününün her saniyesini bu şekilde geçirmeye bağımlısın. | Open Subtitles | لأنك مُدمن للطريقة التي تشعر بها في كل ثانية من يومك. |
Sadece her günün her saniyesini alıp sıkabildiğiniz kadar sıkmalısınız. | Open Subtitles | لكن يجب أن تأخذ كل ثانية من حياتك وضغطها بقدر ما تستطيع |
Kongre üyesi Santos'u bu kayıt altına alacak, her saniyesini, şuandan itibaren. | Open Subtitles | هنا يحصل على جميع بيانات السيناتور كل ثانية من الآن فصاعدا |
Baba, son iki haftanın her saniyesini beraber geçirdik zaten! | Open Subtitles | يا أبي، كنا معا كل ثانية لمدة الأسابيع الماضية! |
Eskiden her saniyesini benimle birlikte geçirmek isterdi. | Open Subtitles | لقد اعتاد أن يقضي كل ثانية معي |
Ayrıca eğer gerçekten bu gece dünyadaki son gecemiz ise her saniyesini rüyalarımızı kovalayarak geçirdiğimizden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | و أتعلم ماذا ؟ إذا كانت هذه حقاً أخر ليله لنا على الأرض إذاً أريد أن أعرف أننا قضينا كل ثانيه منها |
Çünkü geriye kalan hayatımın her saniyesini seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | لاننى اريد ان اقضي كل ثانيه لبقية حياتي معك |
Ailen her saniyesini senin amaçların için harcıyor. | Open Subtitles | أبواك يقضيان كل لحظة في الحرص على أنك ستحققين أهدافك |
- Berbat derecede akşamdan kalma olsam da. - Öyle demek. her saniyesini, her anını hatırlıyorum. | Open Subtitles | رغم أنني كنت مصابة بدوار من اثر الخمر أنا أتذكر كل لحظة وكل ثانية |
Bu olduğunda her saniyesini keyifle izliyor olacağım. | Open Subtitles | وسأستمتع بكل لحظة حين يحدث ذلك. |