Ama bu, ölçeğin sonundaki zengini umursayan herkes için önemli. | TED | ولكن من المهم لكل شخص من يهتم بالأغنياء بهذا المستوى؟ |
Sen ve senin saçmalıkların. herkes için bir cevabın var. | Open Subtitles | أنت و هراءك لديك الكثير من تلك الأجوبة لكل شخص |
Tüm kurallara değil , efendim, ama Altın Kural, bence herkes için böyle. | Open Subtitles | ليس كل القواعد سيدى.. إلا القاعدة الذهبية التى أعتقد أنها تنطبق على الجميع |
Eğer onlar kazanırsa, bu herkes için çok kötü olur. | Open Subtitles | لو فازوا، أؤكد لك أنها ستكون غلطة غالية على الجميع. |
Fiziğin herkes için geçerli olduğunu düşünmüştüm. | TED | اعتقدت أن الفيزياء من المفترض أن تكون واحدةً بالنسبة للجميع. |
Siz hukuktan üstün değilsiniz. adalet herkes için birdir. | Open Subtitles | أنت لَسْتَ فوق القانون أيها المفتش العدالة لكُلّ شخصِ |
Yeterince uzun bir zaman çizgisinde sağ kalma oranı herkes için sıfıra düşer. | Open Subtitles | مرحباً علي مدي زمني طويل بما يكفي معدل النجاه لكل شخص ينخفض للصفر |
Efendim, karantina alanında bulunan herkes için denetleme planımız var. | Open Subtitles | سيدى, لدينا خطة مراقبة لكل شخص داخل منطقة الحجر الصحى |
Hiçbir zaman çifte standartlı bir adalet sistemi olarak da tasarlanmadı: zenginler için bir tane ve diğer herkes için bir tane. | TED | لم يُقصد من الكفالة مطلقًا خلق نظام عدالة ذي طبقتين. واحدة للأغنياء وواحدة لكل شخص آخر. |
Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa sonuçta bu herkes için iyi olacaktır. | TED | وكانت فكرته الأساسية هي إذا كان الجميع يتصرف بمصالحهم الذاتية، فهذا جيد لكل شخص في النهاية. |
Bu herkes için zor bir durum. Neden elinden gelen çabayı göstermiyorsun? | Open Subtitles | هذا صعب على الجميع , لمَ لا يمكنك تقبله بشكل أفضل ؟ |
Bunun herkes için geçerli olmadığının farkındayım ama Allah aşkına sakın kullanmayın. | Open Subtitles | أعرف أنه لا ينطبق على الجميع لكن بالله عليكم لا تفعلوا ذلك |
Eğer bizimle işbirliği yaparsan herkes için işleri daha kolaylaştırırsın. | Open Subtitles | ان تعاونت معنا الان يمكنك أن تسهل الامر على الجميع |
Yeni fikirlerin test edilebilmesine herkes için daha kolay bir yol sunuyor. | TED | فإنه يمكن اختبار الأفكار الجديدة بطريقة أقل الصعب على الجميع. |
Bu sistem herkes için aynıdır. Fakat, duyduğunuz acının şiddetini ve acının üstesinden gelme şeklinizi, beyin aktivitelerinin hassaslığı ve etkinliği belirler. | TED | هذا النظام مماثل بالنسبة للجميع ولكن حساسية وفعالية تلك الدارات الدماغية يحدد مقدار شعورك و تجاوبك مع الألم |
Bu alanlar sadece bazılarımız için lüks alanlar değil, fakat dünyadaki herkes için önemli alanlardır. | TED | هذه هي الأماكن التي ليست فاخرة فقط للبعض منا ، ولكن مهمة بالنسبة للجميع في هذا العالم. |
Söylemek istediğim herkes için lise kim olduğunu aramak ve anlamakla geçen zamanlardır. | Open Subtitles | الذي أَقْصدُ القول تلك المدرسة العليا a وقت تَفتيش والفَهْم بأَنْك لكُلّ شخصِ. |
Biliyor musun, Russell, eğer bana güvenseydin, bu herkes için daha kolay olacaktı, şimdi muhtemelen evimizde, karılarımızın yanında olacaktık. | Open Subtitles | لو وثقت بي فإن الحياه ستكون أسهل لكل الناس وأننا سنكون من المحتمل الأن في البيت ,وفي السرير الأن |
Sadece kendi halkımız değil, Wraithlerin karşısında duran herkes için. | Open Subtitles | ليس لنا فقط ، لكن لكل من يريد مواجهة الريث |
- Yine de dövüş, buradaki herkes için dövüş. | Open Subtitles | قاتل على أي حال. قاتل من أجل الجميع هنا. |
Fakat gerçek şu ki, bu herkes için her zaman geçerli değildir. | TED | مع ذلك، فإن الحقيقة أن هذا لم يكن دائمًا هو الحال مع الجميع. |
Saat başına para alıyoruz burada. Kalan herkes için işi batırmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | نحن نتقاضي رواتبنا بالساعة أتريدين أن تفسدي ذلك لنا جميعاً ؟ |
Doğru hep böyle kalmayacağım ama bu herkes için geçerli. | Open Subtitles | أن هذه العلاقة لن تدوم يمكنك قول هذا لكل واحد. |
Ama eninde sonunda herkes için, kişiye özel bir kanser tedavi yöntemi geliştireceğiz. | TED | أظن أننا تدريجيا، سنصمم للكل علاجا خاصا للسرطان. |
herkes için, evlendikleri gündür. | Open Subtitles | لأي أحد عنده بعض الذكاء فهذا يعني اليوم الذي تزوجنا فيه |
Ama, herkes için bakıyorum. | Open Subtitles | ولكنّني أبحث لأجل الجميع حسنٌ، لا تبحثي من أجلي |
Seri üretilebilir de olmalıydı, çünkü herkes için her yerde üretilebilmesini istiyordum. | TED | كان عليه أن يكون قابلا للتصنيع عنطاق كبير لأنني أردت أن يتم ذلك في أي مكان، لأي شخص. |
- herkes için böyle der. - Katılmıyor musun? | Open Subtitles | انها تقول هذا عن الجميع , الا يوجد لديك اعتراض ؟ |