ويكيبيديا

    "heyecanla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحماس
        
    • بحماس
        
    • بقلق
        
    • هذه الإثارة
        
    Bu heyecanla basit bir cümle kurmak bile zor. Open Subtitles من الصعب ترتيب حتى جملة بسيطة مع هذا الحماس
    Yaşamı yabancı ve yalnız görünse de her dakikasını heyecanla yaşıyor. Open Subtitles ايضا ان حياته تبدو كالمخلوقات الفضائية و الوحدة لقد حصل على وقته من الحماس
    Çünkü o sıkışık yerde, yeni jeopolitik sınırların verdiği büyük heyecanla ateşlenen yaratıcı bir patlama vardı, ki bu Kilise'nin antik misyonerlik geleneğini alevlendirmiş ve tarihteki en büyük sanat eserlerinden birini ortaya çıkarmıştır. TED لأنه في ذلك الحيز الصغير حدث انفجار إبداعي، كان سببه الحماس الكبير تجاه حدود الجغرافية السياسية الجديدة و التي أحدتث ثورة في التقاليد التبشيرية للكنيسة و أنتجت واحدة من أعظم الأعمال الفنية في التاريخ.
    Dr. Pesce, sizden büyük heyecanla bahsetti, San Pablo'ya hoş geldiniz. Open Subtitles تكلّم الدّكتور بيسياس بحماس جدا عنكم لذا، مرحبا بكم في سان بابلو
    Bu arada herkes Bayan Willett'in heyecanla organize ettiği ruh çağırma seansında olacağı için, gelişini kimse görmeyecekti. Open Subtitles حينما كان الجميع مشغولا بجلسة الويجا والتى نظمتها بحماس السيدة ويليت
    Biffette, bitiş çizgisindeyiz, izleyiciler heyecanla kazanını bekliyorlar. Open Subtitles بيفيت، نحن هنا عند خطّ النهاية حيث الحشد ينتظر بقلق
    O heyecanla sanırım çok sert vurdum. Open Subtitles كنت خائفة أني ضربتك بقوة وسط كلّ هذه الإثارة
    Bu göreve hala heyecanla bağlıyım ve sana yardım etmek istiyorum. Open Subtitles أن عملى سيعود إلى طبيعته. لازلت أملك الحماس و الثقة لهذه المهمة...
    1977'de hatırlıyorum, heyecanla kalkışı izliyordum. Open Subtitles وأتذكر في '77كان الحماس ومشاهدة الإطلاق
    Görünüşe göre, görevlerimizi fazla heyecanla yapmışız. Open Subtitles يبدو قمنا بواجباتنا مع الكثير من الحماس
    Her şeyiniz çay, kek ve heyecanla dolu dünyanız. Open Subtitles و بعض الحماس فى عالمكم
    Bu şiddetin verdiği heyecanla insani engellerin üstesinden geliyorlar. Open Subtitles {\pos(192,220)} مما يعني ان اسلحتهما اصبحت اكثر شخصية {\pos(192,220)} الحماس والوحشية
    Kızım, Pro-Bükme arenasındaki başarılarından heyecanla söz etti. Open Subtitles حسنا. أخبرتني إبنتي بحماس كل شيء حول نجاحك في حلبة التسخير المحترف
    Ama seni seviyorum ve anlatacaklarını duymayı heyecanla bekliyorum. Open Subtitles لكن، أنا أحبك انا أتطلع بحماس لسماع ما لديك لقوله
    O Haziran, Kore-Japonya Dünya Kupasına eşlik edilmiş aynı heyecanla aramızda kendi mezarını kazarak evlenen ilk kişi de oydu. Open Subtitles فى مايو الذى أصيب فيه الناس بحماس كأس العالم ،
    Ben heyecanla bir grup devlet memurunu ve enerji şirketi üyelerini sürdürebilir bir gelecek modeli için seçerken katılımcılardan biri şöyle dedi: ''İleride insanların araba sürmeyi bırakıp toplu taşıma kullandığını hayal edemiyorum.'' TED وبينما كنت أشرح بحماس لمجموعة من المسؤولين وأعضاء من شركات الطاقة عن أحد سيناريوهات المستقبل المستدام في نموذج المدينة قال لي أحدهم: "لا يمكنني تخيل مستقبل لا يقود فيه الناس السيارات بل يستبدلونها بالمواصلات العامة".
    Şöyle yazıyor: "büyük bir heyecanla." Open Subtitles مكتوب "بحماس جامح"
    Nedime olacağım, ve tıpkı herkes gibi heyecanla Asyalı bebeklerini görmeyi bekleyeceğim. Open Subtitles في زفاف مايك و تينا ,و سأكون منتظرةً بقلق كالجميع لرؤية طفلاً آسيوياً أخراً.
    Tüm Hıristiyanlık dünyasındaki iyi insanlar gözlerini bu kutsal duvarlara dikmiş şu soruya vereceğimiz cevabı heyecanla bekliyorlar... Open Subtitles ... الناسالطيبونفيأرجاءالعالمالمسيحي يوجهون أبصارهم نحو هذه الجدران المُبجلة : مُنتظرين بقلق جوابنا على السؤال الشائك
    Böyle bir heyecanla nasıl rekabet ederim yahu? Open Subtitles كيف لي أن أكون في منافسة مع كل هذه الإثارة علي الإطلاق؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد