ويكيبيديا

    "heyecanlandı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • متحمس
        
    • متحمسة
        
    • متحمسه
        
    • متحمسا
        
    • متحمساً
        
    • تحمس
        
    • متحمسين
        
    • هو مضطرب
        
    Ama Petey'ye söylemeyiver. Yazık, çocuk çok heyecanlandı. Open Subtitles لكن رجاءا, لا تقولى لبيتى لانه متحمس جدا
    Tarih sınavı yüzünden çok heyecanlandı dün gece araştırma yaptı ve JFK'nin sadece havaalanı olmadığını keşfetti. Open Subtitles لقد كان متحمس بخصوص أمتحان التاريخ كان على الإنترنتَ ليلة أمس وإكتشفَ بأن جي أف كاي لم يكنَ في المطار فقط.
    Jack'e hapisten çıkacağını söyleyince, büyük sunumunu izleyeceğin için çok heyecanlandı. Open Subtitles آه، حسنا، قلت جاك الذي كنت الحصول من السجن، وكان كل متحمس كنت تحصل على رؤية عرضه كبير.
    Jessi annesinin hayatta olduğunu öğrenince çok heyecanlandı. Open Subtitles جيسي كانت متحمسة لايجادك بأن امها على قيد الحياة
    Senin muvafakatınla senin ajansın olacağı için süper heyecanlandı. Open Subtitles انها متحمسه جدا بشان توليها منصب كمنصبك بشرط ان تشعر بخير بشان ذلك
    - Mm-hmm. Lindsey'e söyledim. Dedim ki, "Göğüslerine kan dolmuş." Steve heyecanlandı mı? Open Subtitles أنا أخبرت ليندساي أنه لديكي علامات حمل هل ستيف كان متحمسا
    Ona bu sabah verdiğin pulları görünce gerçekten çok heyecanlandı. Open Subtitles لقد كان متحمساً جداً عندما أعطيتيه تلك الطوابع فى الصباح
    Sonra birden atladığı bir şeyi fark etti, acayip heyecanlandı, Open Subtitles بعدها لاحظ شيء ما كان غائباً عنه تحمس بشكل رهيب
    Ve o kadar heyecanlandı ki ona " Hammond, gerçek değil " diyemedim. Open Subtitles وأصبح متحمس للغاية ولم استطع أن أقول له لا يا هاموند هذا غير صحيح
    Sevgili olduğumuzu sandı ve benim etnik kökenimden biriyle çıktığın için çok heyecanlandı. Open Subtitles يظن أننا حبيبان وهو متحمس لأنك تواعدين شخصاً من عرقي.
    Ve daha ileri gitmeden, Tanrı çok heyecanlandı. Open Subtitles ..و قبل أن نبحر في ذلك ! الإله متحمس جدا
    Ben Tramer'la konuştum ve senden bahsettiğimde gerçekten heyecanlandı. Open Subtitles لقد تكلمت مع (بين ترامير) وقد كان متحمس جداً عندما أخبرته كم أنتِ منجذبة له
    Ona senin çalışmalarından bahsettim ve oldukça heyecanlandı. Open Subtitles قلت له عن عملك وهو متحمس جداً
    Ee, sonunda burada para kazandığımızı duyduğunda Jim heyecanlandı mı? Open Subtitles هل (جيم) متحمس بأننا سنجني المال أخيراً؟
    Çok heyecanlandı, ...bana ve arabaya mutluluklar diledi. Open Subtitles كنت متحمسة تمنت أن أكون والسيارة سعيدين معاً
    Belli ki Hope, "ikinci terapistini" gördüğü için heyecanlandı. Open Subtitles هوب كما يبدو متحمسة لمقابلة معالجها الثاني
    Bence o kadar heyecanlandı ki yolda sağına soluna bakmayı unuttu. Open Subtitles أنا أعتقد أنّها كانت متحمسة جداً لدرجة أنّها نسيت النظر إلى الطريق
    Çok özür dilerim Ellen. Fazla heyecanlandı da. Open Subtitles أنني متأسفه ياأيلين إنها فط متحمسه
    Fark ettin mi bilmiyorum. Sanırım baya heyecanlandı, ne dersin? Open Subtitles لاأعلم اذا ما لاحظت اعتقد انه كان متحمسا للغاية الا تعتقد ذلك ؟
    Eugene birdenbire heyecanlandı. Evet! Bunu yapmalısın dedi. Open Subtitles : وفجأة صار يوجين متحمساً وقال لي نعم ، يجدر بكِ فعل هذا
    Belki müşterilerden birisi heyecanlandı. Open Subtitles لربما أحد الزبائن قد تحمس أكثر من اللازم يا إلهي الرحيم, لا عجب أن لا أحد يزوركِ
    Çocuklarım o kadar heyecanlandı ki aylarca gördükleri her Afrika kökenli Amerikalıya ailemizde zenci bir bebek olduğunu söyledi. Open Subtitles تعلمين، أطفالي كانوا متحمسين لغاية ولأشهر، كانوا يمشون في الجوار ويخبرون كل شخص من أصول أفريقية يرونه أن لدينا طفلا أسمرًا في العائلة؟
    - heyecanlandı. Open Subtitles هو مضطرب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد