Ateş etme emri aldığında, hiç düşünmeden ateş eder. | Open Subtitles | عندما يتلقى اوامر لاطلاق النار يفعل ذلك دون تفكير |
hiç düşünmeden sorumluluğumu ona devrettim. | Open Subtitles | سلمت مسؤولياتي له حتى دون تفكير |
hiç düşünmeden, kafadan sallayarak adam seçeceğim. | Open Subtitles | سأختارهم عشوائياً من رأسي دون تفكير |
Sonunu hiç düşünmeden kendimi bir çeşit yabancı haline getirdim. | Open Subtitles | جعلت من نفسي دخيلا كما تعلمين. حتى من دون التفكير بذلك. |
Sonunu hiç düşünmeden kendimi bir çeşit yabancı haline getirdim. | Open Subtitles | جعلت من نفسي دخيلا كما تعلمين. حتى من دون التفكير بذلك. |
Bu sabah hiç düşünmeden üzerime bunları giydim. | Open Subtitles | أعني أنّني ارتديتُ هذه صباح اليوم دون تردد |
Aile ve eğitimciler de bu konuya rıza hususunu hiç düşünmeden yaklaşıyorlar. | TED | الآباء والمعلمون أيضاً يستجيبون لإرسال للمحتوى الجنسي بدون تفكير حقيقي بخصوص القبول. |
* hiç düşünmeden * | Open Subtitles | من دون أي تفكير |
Hayatımı hiç düşünmeden senin için feda ederim. | Open Subtitles | سوف أضحى بحياتى من أجلك دون تفكير |
hiç düşünmeden tekrar yapabilirim. | Open Subtitles | وسأقدم على فعل هذا مجددا دون تفكير |
Tüm hayatım boyunca işlere hiç düşünmeden giriştim. | Open Subtitles | طوال الوقت أتورط بأشياء دون تفكير |
hiç düşünmeden saçma sapan şeyler söylersiniz. | Open Subtitles | أنت تقول أشياء سخيفة دون تفكير |
hiç düşünmeden seni ele verecektir. | Open Subtitles | سيسلمنا للشرطة دون تفكير |
Hep hiç düşünmeden ona buna imza veriyorum. | Open Subtitles | أعني، أني أوقع على اشيئا طوال الوقت دون التفكير فيها |
Kendilerini hiç düşünmeden görevlerini yaparlar. | Open Subtitles | هم يتحملون المسؤلية دون التفكير بأنفسهم. |
Kendilerini hiç düşünmeden görevlerini yaparlar. | Open Subtitles | هم يتحملون المسؤلية دون التفكير بأنفسهم. |
hiç düşünmeden, savaşçı dolu rıhtımları, binaları basıyorsun. | Open Subtitles | وتهرع إلى الموانئ أو المباني المليئة بمقاتلين دون التفكير ملياً. |
Pişmanlık, vicdan azabı. Hem de seni ve Lois'i hiç düşünmeden öldürebilecek tehlikeli bir yaratık için. | Open Subtitles | الأسف، الندم لمخلوق كان قد يقتلك أنت و(لويس) دون تردد |
- Yine ona oy veririm. - hiç düşünmeden. | Open Subtitles | سأصوت لصالحه مجدداً - دون تردد - |
Şu anda insanlar rıza konusunu hiç düşünmeden cinsel içerikli mesajlar gönderiyorlar. | TED | و الآن، يفكر معظم الناس حول إرسال المحتوى الجنسي بدون تفكير حقيقي في الموافقة على الإطلاق. |
hiç düşünmeden, saniyenin binde biri kadar bir sürede tepki gösteriyorsun. | Open Subtitles | و يجعلك تستجيبين فى جزء من الثانيه بدون تفكير |
* Hiç düşünmeden* | Open Subtitles | -من دون أي تفكير |