Bu işe burnunu sokma, çünkü seninle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | تَحتاجُ للإبتِعاد عن هذا، لأنه يُحْصَلُ على لا علاقة بك. |
Meselenin zekalarıyla hiç ilgisi yok. | TED | لا علاقة للأمر بمدى فطنتهم، و مدى ذكائهم. |
hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | مهمل. |
- hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | - مهمل. |
Zavallı çocukluk sorunlarının bununla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | أوه,مشاكل طفولتك العالقه لا دخل لها بالموضوع |
Pilav. Dinle hiç ilgisi yok. Tanrı'yla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | الأرز ليس له علاقة بالدين لا علاقة له بالرب |
- Büromun bu sızıntıyla hiç ilgisi yok - Gerçekten mi? | Open Subtitles | مكتبي ليس له اي علاقة بهذا التسريب - حقاً ؟ |
- Tanrım, seninle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلَق بك |
Bu duvardakilerin seninle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | المادة المعلقة على الجدار لا علاقة لها بك |
Bunun terapistliğiyle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | هذا لا علاقة له بمهاراتها كمعالجة نفسية حقاً؟ |
Pardon. Bunun senin anne olmaman ile hiç mi hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | أسف، لكن هذا السؤال لا علاقة لة أطلاقا بعدم كونكِ أماً |
Bunun polis olmanla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | اسمع، لا علاقة لهذا بكونك شرطي |
Hayır bunun onunla hiç ilgisi yok. Benimle ilgili. | Open Subtitles | لا ، لا علاقة للأمر بها ، إنه أنــا |
- hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | - مهمل. |
- hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | - مهمل. |
- hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | - مهمل. |
Çünkü yaşlıların tartışmalarının bizimle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | لأن الخلافات بين كبار السن لا دخل لها بنا |
Kamyonette gördüğüm o değildi. Bununla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | إنها ليست الفتاة التي رأيتها على شاحنة السحب، لا دخل لها في هذا الأمر |
Junior, sürücülüğün röportajlarla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | (جونيور)، القيادة لا دخل لها بإجراء الحوارات |
Of Anne, Gordon'la ilgili en sevdiğim hikâyelerden biri, konumuzla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | يا الهي امي تلك احد قصصي المفضلة حول جوردن ذلك ليس له علاقة بهذا |
- Bak, bunun onunla hiç ilgisi yok! - Bunun tamamen onunla ilgisi var. | Open Subtitles | - أنظر، هذا ليس له علاقة بها كلّ شيء بها متعلق بهذا.- |
- Bak, bunun onunla hiç ilgisi yok! - Bunun tamamen onunla ilgisi var. | Open Subtitles | - أنظر، هذا ليس له علاقة بها كلّ شيء بها متعلق بهذا.- |
Bunun şansla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | الحظ ليس له اي علاقة بهذا. |
Bunların Zan ile hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلَق بزان |