Hayır. Orada görürdüm ama hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | كلاّ , لقد رأيتها بالجوار ولكننا لم نتحدث |
Aynı okula gidiyorduk ama hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | لقد كُنا نذهب إلى المدرسة معاً، رغم ذلك، إننّا لم نتحدث بشأن الأمر أبداً. |
Benim döndüğümden beri hiç konuşmamıştık. Tam keçi inadı var. | Open Subtitles | لم نتحدث منذ أن حولت جنسي كان صارم للغاية |
Florida'dayken hiç konuşmamıştık, değil mi? | Open Subtitles | لم نتكلّم عندما كنّا فى (فلوريدا)، أليس كذلك؟ |
Sen ve ben, Florida'da hiç konuşmamıştık, değil mi? | Open Subtitles | أنا وأنتِ, لم نتكلّم عندما كنّا فى (فلوريدا)، أليس كذلك؟ |
Dün akşama kadar hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | و لم نتحدث مرة أخرى إلا ليلة أمس |
Dün akşama kadar hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | و لم نتحدث مرة أخرى إلا ليلة أمس |
Ayrıldığımızdan beri hiç konuşmamıştık birbirimize radyoaktif yayar gibiydik. | Open Subtitles | نحن لم نتحدث منذ ان انفصلنا لأننا نبدوا... كأننا كالجاذبة لبعضنا |
Bu konu hakkında hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | لم نتحدث أبداً بهذا الأمر |
Bunun hakkında daha önce hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | لم نتحدث بشان هذا سابقا |