Yürürken hiç ses çıkartmaz mısın sen? | Open Subtitles | ألا تصدرين صوتا عندما تمشين؟ |
hiç ses çıkarmıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يصدر صوتا. |
- hiç ses yok, çıtı bile çıkmadı. | Open Subtitles | لا , على الإطلاق صمت مطبق |
- hiç ses yok, çıtı bile çıkmadı. | Open Subtitles | لا , على الإطلاق صمت مطبق |
Doğanın renkleri çok güzelmiş ve etrafta hiç ses yokmuş. | Open Subtitles | ألوان الطبيعة كانت جميلة جدا ولم يكن هناك أي صوت |
Ama hiç ses çıkmıyor. | Open Subtitles | لكن ليس هناك صوت |
O bana hiç ses olmadığı zaman anlayamadığım... bazı sahneleri açıklar. | Open Subtitles | يقوم بشرح اللقطات التي لا أفهمها حيث لا وجود للصوت |
Korkuyormuş, acıkmış ama hiç ses çıkarmamış. | Open Subtitles | لقد كانَ خائفًا وَ جائعًا لكنه لم يُصدر أيّ صوت. |
hiç ses çıkarma, duydun mu? | Open Subtitles | ولا تصدر صوتا هل تسمعني؟ |
hiç ses çıkarma. | Open Subtitles | لا تصدر صوتا |
Özel hayat yok, her sabah ikisiyle uyanıyorum, ve sabah den sonra hiç ses çıkaramıyorum | Open Subtitles | ،لا توجد خصوصية ،والساعة الثانية صباحاً من المفترض ألا يكون هناك أي صوت بعد الساعة 11 |
hiç ses yok, anne.. | Open Subtitles | ليس هناك صوت يأمي. |
hiç ses yok. | Open Subtitles | ليس هناك صوت |
Sakin ol Craig, burası hiç ses geçirimez. | Open Subtitles | اهدأ, "جريج". هذا الزجاج مانع للصوت تماما. |
Sakin ol Craig, burası hiç ses geçirimez. | Open Subtitles | اهدأ, "جريج". هذا الزجاج مانع للصوت تماما. |
Çünkü hiç ses yok. | Open Subtitles | .. لأنكِ ، تعرفين لايوجد أيّ صوت |
hiç ses yapmayın! Ne olursa olsun! | Open Subtitles | لا يصدر أحد أيّ صوت أيّما يحدث. |