Hatta toplu tecavüze uğradıktan iki gün sonra hiçbir şey yokmuş gibi derse girmiştim. | Open Subtitles | تباً، لقد تعرضت لإغتصاب جماعي، وبعد يومين عدت إلى الصف وكأن شيئاً لم يكن |
Sen birini seviyorsun ve onu hiçbir şey yokmuş gibi bir kenara fırlatamazsın. | Open Subtitles | انت تحب شخص ما لا تلقي بذلك وكأن شيئاً لم يكن |
Kafandaki duvarı hiçbir şey yokmuş gibi kaldırdı. | Open Subtitles | وعبث بعقلك وكأن شيئاً لم يكن. |
Tamam, şimdi yukarı çıkıp misafirlerine hiçbir şey yokmuş gibi davran. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن تصعدي إلى هناك وتلعبي دور المضيفة، كأن شيئاً لم يكن. |
Sanki hiçbir şey yokmuş gibi davranmaları çok garipti. | Open Subtitles | كان الأمر غريباً بكونهم يتظاهرون و كأن شيئاً لم يكن يحدث |