| Ve kanunları çiğnemediğime göre, karantina emrini kaldırmayı konuşmak istemediğin sürece tartışacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | وانا لم اكسر أي قوانين ما لم تريد التحدث عن اوامر الحجر الصحي ليس لدينا ما نناقشه |
| Uzaylılar ve onların üstün öldürme teknikleri dışında korkacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نخشاه سوى الفضائيين وتقنية القتل المتقدمة التي يستخدمونها |
| Kızımı bir şey ile suçlamadığın sürece, konuşacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نتحدث عنه مالم تكن تتهم ابنتي بشيء |
| kaybedecek hiçbir şeyimiz yok ve kazanacak çok şeyimiz var. | TED | ليس لدينا شيء نخسره، ويمكن أن نكسب كل شيء |
| Birini ölüme sokup çıkarabilecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا شيء لقتل شخص ما . ثم إحياءه مرة ثانية |
| Bana gerçeği söylemeni istiyorum. Çünkü gerçek olmadan, hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني بالحقيقة، لأنّه بدونها، لا نملك شيئاً. |
| Dışarıdaki mısır dışında yiyecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا شئ نتناوله بخلاف الذرة التي بالخارج |
| Burada Amerikan hükümetini kast ediyorum yoksa Amerikan vatandaşlarına karşı hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | سيأخذ الأمر سنين عديدة و بهذا أقصد مع حكومة الولايات المتحدة لأنه ليس لدينا أي شيء ضد الشعب الأمريكي |
| Her şekilde, gerçekten konuşacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | في مطلق الأحوال، ليس لدينا ما نتناقش بشأنه. |
| Konuşacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ما يمكننا الحديث عنه |
| Maalesef, bizim pazarlık edecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | للأسف، ليس لدينا ما نُساوم به عليها. |
| Kazanacak hiçbir şeyimiz yok ama kaybedecek çok şeyimiz var. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نكسبه وخسارة كل شيء |
| Karşılığında sana verecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نقدّمه لك بالمقابل |
| Şikayet edecek hiçbir şeyimiz yok. Gaby her zaman bize bakıyor. | Open Subtitles | ليس لدينا شيء للتذمر إن جابي تهتم لأجلنا دائماً. |
| Çünkü, Kanal 6'da başka hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لأنه على القناة السادسة ليس لدينا شيء آخر |
| hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا شيء و نحن على وشك أن نصبح أدنى من ذلك |
| Bundan sonra, hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | هذا دليلنا الأخير بعد هذا، ليس لدينا شيء |
| Hala hiçbir şeyimiz yok, sadece daha pahalı. | Open Subtitles | ، ما زلنا لا نملك شيئاً الغلاء فقط |
| Şöyle de diyebiliriz çalmaya değer hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | او يمكنك القول ليس لدينا شئ يستحق السرقة |
| Silahımız yok, paramız yok hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا مال، ولا أسلحة ليس لدينا أي شيء |
| Burada bunu durdurabilecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أى شىء هنا سيوقفه |
| hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | نحن لانملك شيئاً |
| Ölüm zamanımız da maksimum 11 olduğuna göre stüdyoda olduğunu söyleyebilecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | في وقت الوفاة المقدّر في الـ 11، كانت في الخارج، -ليس لدينا أيّ شيء يربط وجودها في الأستوديو |