Evet, bak ne diyeceğim? Oldu bir kere ama unutmaya çalışalım, tamam mı? Çünkü hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لقد حدثت بالرغم من ذلك, لنحاول فقط أن ننسى بشأنها, إنها لا تعني شيئاً. |
Yani burada sakince geçirdiğimiz zamanların senin için hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | أعتقد أن لحظات الصمت في الأحداث الرياضية لا تعني شيئاً |
hiçbir anlamı yoktu. Sadece rol yapıyordum. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء كنت أقوم بالتمثيل |
Evet, gördüm ama hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | حسناً ، أجل ، حدث ، لكن لم يعني أي شيء |
Kızlar sana anlatıp anlatmamamda kararsızdılar çünkü sadece bir öpücüktü ve hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | و الفتيات لم يعرفن إن كان علي أن أخبرك لأنها كانت مجرد قبلة و لم تعني شيئا |
Ama yemin ederim hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | ولكنّها لم تعني شيئاً بالنسبة لي |
Gerçekten hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم تكن تعني شيئاً. |
Artık fark etmişti ki öğretilen her şeyin, tüm silahların hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | ... انه ادرك الان ... ... كل هذا التدريب , و الاسلحه ... ... لا تعني شيئاً على الاطلاق |
Onlar için belgenin hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | الوثيقة لا تعني شيئاً لهم |
hiçbir anlamı yoktu. Sadece rol yapıyordum. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء كنت أقوم بالتمثيل |
Bunun hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | هيا، روس، هذا لا يعني أي شيء. |
Aramızda geçenlerin hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | . ما حدث بيني و بينك لم يعني أي شيء |
Yemin ederim, benim için hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | اقسم,لم تعني شيئا لي |
Julian'la aramızda olanların... hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | ان العلاقة مع (جوليان).. لم تعني شيئاً |