Hakları sadece hikayelerde bulursunuz. Kendi yazdığımız ve bir kaç yüzyıldır etrafa yaydığımız hikayelerde. | TED | المكان الوحيد الذي ستجدون فيه الحقوق هو في القصص التي قمنا بابتكارها ونشرها في كل مكان خلال القرون القليلة الماضية. |
Başka hikayelerde herşey çözümün eşiğinde. | TED | و البعض الآخر من القصص أن كل شيء على وشك الإنهيار |
Sözlerimi bitirirken, bu hikayelerde abartma yoktur çünkü abartmaya ihtiyaç yoktur. | Open Subtitles | وختاماً، تلك القصص ليست مزينة لأنها لا تحتاج لأي تزيين. |
Aşkın engellendiği hikayelerde olduğu gibi-- gözyaşları ve bir yolculukla. | Open Subtitles | القصص تنتهي عندما ينكر الحب بالدموع والرحيل |
Pek çok insan böyle bir şey olmadığına bunun sadece hikayelerde olduğuna inanır, ama o ikisi ilk kez birbirleriyle göz göze geldiklerinde, bu gerçekten samimi, şakası olmayan, kesinlikle, yaşamda bir kez olan, | Open Subtitles | كثير من الناس يقولون لا يوجد شئ كذلك هذه الأيام إنه شئ تجده فقط فى القصص ولكن عندما تقابلت عينا الاثنين |
Mutlu sonlar, sona ermemiş hikayelerde olur. | Open Subtitles | النهاية السعيدة هي نهاية القصص التي لم تنته بعد |
hikayelerde, bir imparatorun sahip olduğundan daha fazla altınla ödüllendirildiğin anlatılır. | Open Subtitles | في القصص تم مكافئتك ببعض الذهب مما يساوي أكثر مما لدى الامبراطور |
Ama hikayelerde bir dilek tutarsın, hatta sesli bile söylemezsin mesela sevdiğin birinin ölmediğini ve kötü bir olayın olmadığını. | Open Subtitles | . . أنا أتحدث عن القصص لنقل أن لديك أمنية لكنك لم تبوح بها مثلاً أحد تحبه لم يمت أو أن شئ فظيع لم يحدث |
Müşterilerim her yaştan ve hayatın her alanından, zeki yetişkinlerdir ve etraflarındaki hikayelerde anlam bulmaktadırlar. | Open Subtitles | كل الأعمار ويجدوا معنى في كل القصص التي تحيط بهم |
Aslına bakarsan o hikayelerde beni hep kötü gösterirler. | Open Subtitles | حسنٌ، الآن تلك القصص تظهرني دائماً كالشخص الشرير |
Geçmişimizde, diğer bütün kültürlerde, hikayelerde olduğu gibi yaşlılar bir şey vermek istediklerinde daima orada onu alacak birisi, ona ihtiyacı olan birisi kesinlikle olurdu. | Open Subtitles | في ماضينا، في كل القصص في الثقافات الأخرى كبار السن لديهم ما يمنحوه |
Bazı hikayelerde bir araya geliyorlar ama çok uzun sürmüyor. | Open Subtitles | بعض القصص التي تحصل معا، ولكنها لا تستمر طويلا. |
-Eski hikayelerde iyi değilim anne. | Open Subtitles | أنا لا أجيد القصص القديمة، ماما. أوه، هيا، الآن. |
Şimdi, bizler bu durumun önsezi ile ilgili saçma hikayelerde ortaya çıkmasını bekleriz, ama esas sorun şu, bu sorunun aynısı akademik ortamlarda veya tıp dünyasında da mevcut ve bu ortamlarda görüldüğünde ölümcül olabiliyor. | TED | الآن نتوقّع أن يحدث ذلك مع القصص السخيفة عن التنبؤ، ولكن المشكلة هي أنّ لدينا بالضبط نفس المشكلة في الأوساط الأكاديمية وعالم الطب، وفي هذه البيئة يكلّف الأمر حياة أشخاص. |
hikayelerde orada burada kaçak olan insanlar hepsi Meksika'ya giderler değil mi? | Open Subtitles | يذهب الناس دائما إلى المكسيك في القصص والأشياء، دون وأبوس]؛ ر هم، - عندما تكون الهاربين؟ |
Bu tarz konularla ilgili tüm hikayelerde adamlar kızları hücrelere sohbet etmek için kapatmazlar. | Open Subtitles | أعني كل تلك القصص التي تقرأ عنها هؤلاء الرجال, الذين يحتفظون عادة بالفتيات ...بالأسفل في سرداب من أجل التحدث |
İnternetteki hikayelerde eşinin adını da kullanmış.. | Open Subtitles | القصص على الإنترنت إنها حول زوجته |
Bu katil ile ilgili duyduğumuz tüm hikayelerde onun kemikli göz kapağı olan bir yaratık olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | ولقد سمعنا مختلف القصص عن هن هذا القاتل... وأفضلها أنه وحش بجفون عظمية. |
Şanımızı anlatacaklar ve bizi hikâyelerde hatırlayacaklar. | Open Subtitles | هم سَيُخبرونَ عن أمجادِنا ويَتذكّرُونا في القصصِ |
Bütün hikâyelerde küçük kahraman iri yarı kötü adamı yenerdi. | Open Subtitles | البطل الصَغير دائماً ما يهزم الرجل الشرير في كل القِصص. |
Peki, o zaman hikâyelerde niye yardımcı rolüne indirgendi? | Open Subtitles | لماذا تحوّل للتحقيق بقصص المضطربين عقليّاً |