Hales, böyle bir sürü evimiz olacak, ama asıl evimiz Tree Hill. | Open Subtitles | هيلز, سيكون لدينا كل الانواع من المنازل لكن تري هيل هي وطننا |
Beş Noktadan gelmiş ama herkese Forest Hill'de doğduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | أتى من فايف بيونتز لكنه يخبر الجميع أنه ولد في فورست هيلز |
Yargıç Kibler'ın Agustus Hill hakkında ne düşündüğünü muhtemelen asla bilemeyeceğiz, | Open Subtitles | رُبما لن نعرِف أبداً ما كانَ يظنُهُ القاضي كيبلَر باُغسطس هِيل |
Bay Hill'in mahkeme tutanaklarını baştan aşağıya gözden geçirdim. | Open Subtitles | لقد راجعتُ مَلفات مُحاكمَة السيد هِيل بدِقَة |
Yüzlerce tezgâh Portobello yolundan Notting Hill kapısına kadar her yeri dolduruyor. | Open Subtitles | تجد الأكشاك فى كل مكان الحشود على طريق بورتبيللو وحتى بوابة تل نتنج |
"eski Boot Hill Mezarlığı'nın yanındaki terk edilmiş Delgado Madeni'ne gömdüm. | Open Subtitles | مجاور للمقابر القديمة أعلى التل... كما هو مبين في الخريطة المرفقة. |
- Hoşça kalın Bayan Woodhouse. - Hoşça kalın, Doktor Hill. | Open Subtitles | مع السّلامةسّيدة وودهاوس مع السّلامةالدّكتور هيلل |
Ulusal Bilim Vakfı'na Dr. Carl Hill'in dehasını onayladığı... | Open Subtitles | إلى المواطنِ مؤسسة عِلْمِ. لمعْرِفة العبقري الدّكتورِ كارل هيلز. |
Şunu söylemeliyim doktor Hill beni çok hayal kırıklığına uğrattınız. | Open Subtitles | يجب ان اقول دكتور هيلز رأيي فيك بكل وضوح. |
Black Hill ormanlarına gidip efsanevi blair cadısı hakkında bir belgesel yapmak istemeleri ile başladı... ..Ve bir daha onlardan asla haber alınamadı. | Open Subtitles | متجهين الى غابة بلاك هيلز فى ميريلاند لعمل فيلم عن ساحره أسطوره ومنذ ذلك الحين لم يسمع عنهم شيئاً |
Neden Hill'e aileyi öldürdüğünü söyledin? | Open Subtitles | لماذا أَخبرتَ هِيل أنكَ قَتلتَ تِلكَ العائِلَة؟ |
- Hill'i tanık korumaya aldılar. - Bu onun gammaz götünü kurtaramayacak. | Open Subtitles | سيَنقلونَ هِيل إلى وَحدَة الحِمايَة - ذلكَ لَن يثنقذَ ذلكَ الواشي - |
Wheaton, White Flint, Aspen Hill, Silver Spring. | Open Subtitles | ويتون ، وايت فلاينت تل أسبين ، سيلفر سبرينج |
Batı Roxbury'de, elitlerin yaşadığı Bellevue Hill'deki bir doktorun vahşice öldürülmesi herkesi şok etmiş durumda. | Open Subtitles | أنباء عن جريمة قتل وحشية لدكتور في حارة تل بيليفو في غرب روكسبوري مصدوم و مفزوع |
Eve, Moon Hill'e birilerinin geldiğini ve seni sorduklarını söyledi. | Open Subtitles | ،قالت أن بعض الناس أتوا إلى المنزل، إلى تل القمر وكانوا يسألون عنك |
Sizi Hill Hava Kuvvetleri Üssü'ne götürecek, sonra kendi başınızasınız. | Open Subtitles | ستأخذكم إلى قاعدة القوات الجوية فى التل بعد ذلك أنتم لوحدكم |
Kar araçlarının park edildiği Summit Hill'de buluşacağız. | Open Subtitles | هناك مخرج فوق قمة التل عند حديقة الثلج المتنقلة |
Pazartesi sabahı Dr. Hill'e gideceğim. | Open Subtitles | أَنا ذاهِبة إلى الدّكتورِ هيلل صباح الإثنين |
Hayır, başka bir doktora gittim ve memnun kalmadım, Dr. Hill. | Open Subtitles | لا لا أنا كُنْتُ مع طبيبِ آخرِ وهو مش كويس دّكتور هيلل |
80'li yıllarda Clover Hill'de senin için güvenlik işinde çalışan yeni bir eleman. | Open Subtitles | وربما موظف جديد عمل في الثمانينات عند التلال |
Hill Top'ta çok mutlu olacağınıza eminim. | Open Subtitles | حسنا , انا متاكدة انك ستكوني سعيدة في مزرعة التلة |
Bayan Hill bana biraz üzgün olduğunu söyledi. Sorun ne? | Open Subtitles | الآنسة هيل أخبرتني أنك منزعجة قليلاً ما هي المشكلة ؟ |
Bay Crain öldüğünden beri Hill House'a gelen ilk ziyaretçisiniz. | Open Subtitles | سَتصْبَحُ من الزوّارَ الأوائلَ لبيت التَلِّ |
Eğer Hill Katili izliyorsa ona ne söylemek istersiniz? | Open Subtitles | إذا كان الممزق الشرس يراقبك الآن، ماذا تريد أن تقول له ؟ |
Ve bu benim Hristiyan Koalisyon liderlerinden bir arkadaşımla Capitol Hill'e gidip internet tarafsızlığı için lobicilik yapmamı sağladı. | TED | وهذا قادني لزيارة تلة الكابيتول مع أحد قادة التحالف المسيحي، صديقي، للضغط من أجل حيادية الشبكة. |