Söyleyeceğin hiçbir şey şu an senin için hissettiklerimi değiştiremez. | Open Subtitles | لايوجد شيء تستطيعين قوله يمكن أن يغير طريقه شعوري الآن |
Karıma karşı hissettiklerimi ifade etmeme yetecek bir kelime değil. | Open Subtitles | ليست كلمة كبيرة بما يكفي ليصف شعوري تجاه زوجتي |
Dünya üzerinde şu an hissettiklerimi hafifletecek kadar kağıt mendil yok! | Open Subtitles | لا توجد مناديل تكفي في العالم من أجل ما أشعر به |
hissettiklerimi size hissetirmekten çok öte bir şey. | TED | وهو يعني أكثر من جعلكم تشعرون ما أشعر به. |
Kasvetin içine düştüm. hissettiklerimi anlatmak istedim. | TED | وهكذا انتهى بي المطاف أن أكون في السجن الإنفرادي، لأني أظهرت مشاعري. |
hissettiklerimi söylemek için gereğinden fazla bekledim. | Open Subtitles | انتظرت أكثر مِن اللازم لأبوح لأحدهم بمشاعري نحوه |
Ona hissettiklerimi hiç söylememiştim. O akşam söyleyecektim. | Open Subtitles | . لم اخبرها قط بشعوري ناحيتها . في ذالك اليوم كنت اريد ان اصارحها |
hissettiklerimi hissetmiyormuş gibi yapamam yarın her şey bitse bile. | Open Subtitles | ولا أقدر على التظاهر وكأنني لا أعرف حقيقة شعوري لأن كل شيء سينتهي غداً |
Köprünün altında öpüştüğümüz gece hissettiklerimi. | Open Subtitles | أعرف كيف كان شعوري عندما تبادلنا القبل تحت الجسر تلك الليلة. |
"Melrose Place" yayından kalktığında hissettiklerimi hissediyorum. | Open Subtitles | إنه نفس شعوري عند إلغاء مسلسل ميلروس بليس |
Şimdi benimle gelin ve benim gözlerimden hissettiklerimi hissedin. | TED | تعالوا معي الآن واستخدموا عيني لتشعروا بـما أشعر به. |
Adını bile bilmezken, hissettiklerimi nasıl olurda hissederim, anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف أشعر بما أشعر به وأنا حتى لا أعرف اسمكِ |
Sadece ne yapılması gerektiğini söylüyorum, hissettiklerimi değil. | Open Subtitles | أنا أتحدص فقط عما يجب أن نفعله و ليس ما أشعر به |
Sevgilim, senin hakkında hissettiklerimi biliyorsun. | Open Subtitles | لكن حبيبتي , أنتِ تعرفين كيف هي مشاعري اتجاهك |
hissettiklerimi anlıyor musunuz diye, sizlerle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث إليكم لكي تفهمون حقيقة مشاعري |
Craig, daha önce aile, kalıtım, çocuklar ve benzeri konularda... hissettiklerimi konuştuğumuzu anımsarsın. | Open Subtitles | ستتذكر, كان قد ناقشنا في وقت سابق هذا الإسبوع بخصوص مشاعري حول العائلة, التراث, والاطفال وهلم جرا. |
Ve? Ve Lara'ya hissettiklerimi söyleyip ona da ne hissettiğini soracağım. | Open Subtitles | وأدع نفسي أشعر ثانيةَ وأخبر " لارا " بمشاعري واسالها كيف تشعر تجاهي |
Belki de içkidendir, bilemiyorum ama hissettiklerimi söyleyeceğim. Odama gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | سأصارحك بشعوري فحسب، أريدك أن تأتي إلى غرفتي. |
"Sana nasıl söylesem hissettiklerimi?" | Open Subtitles | "كيف يمكنني ان اقول لكم حتى لو كنت ترغب في؟ " |
Tac için hissettiklerimi, başkası sevdiği kadın için hisseder heralde. | Open Subtitles | أفترض أن مشاعرى تجاه هذا الأمر ربما كمشاعر رجل آخر تجاه المرأه التى يحبها |
Sevgili Liesl, sana, senin için hissettiklerimi söylemek isterim. | Open Subtitles | عزيزتي (ليزل) أودكِ أن تكوني قادرة على الكلام عن ما أشعر تجاهك |
Bebeğim hastaneye götürdüklerini söyleyen telefon geldiği sırada hissettiklerimi bir daha hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر ثانية بما شعرت به عندما تلقيت تلك المكالمة التى قالت أن ابنتى الصغيرة كانت بطريقها للمشفى |
Çünkü senin yanındayken hissettiklerimi o da sana hissediyorsa, o zaman bunu yaşamanı isterim. | Open Subtitles | لأنه إن كان هذا سيجعلك تشعرين بما شعرته منك فعندها لا أريد لك هذا |
Ama hissettiklerimi ve bulunduğum noktayı söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | , تفكيرنا في العلاقات مختلف لكن كان عليّ أن اخبرك بما اشعر به و أين كنت |
Çünkü senin de benim için benim senin için hissettiklerimi hissettiğini varsaymıştım. | Open Subtitles | لأننى افترضت أنك تشعر تجاهى بنفس الطريقه التى أشعر بها تجاهك |
Hey, bildiklerimi biliyorsun, ve hissettiklerimi hissediyorsun. | Open Subtitles | تعرفينَ ما أعرفُه و تشعرين بما أشعرُ بِه |