Ve yakında hepsi irade. Şşş. Doktor, ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | وعما قريب جميعهم سيفعلون ايها الطبيب , يالها من مفاجأة سارة |
Bu kadar zamandan sonra Danielle'i görmek hoş bir sürpriz oldu. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة سارة رؤية " دانييل " بعد فترة |
Bayan La Sanka, ne hoş bir sürpriz. Merhaba. | Open Subtitles | آنسة " لا سانكا " يا لها من مفاجأة جميلة |
Gaston. Ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | جاستون, يا لها من مفاجئة لطيفة. |
Ne hoş bir sürpriz. İçeri gel. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة لطيفة ادخلي |
Daxos, ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | داكسوس، يا لها من مفاجئة سارة. |
Merhaba, Yüzbaşı Hastings. hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | مرحباً كابتن "هستنغز" يالها من مفاجأة سارّة |
Ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | أقصد بيكمان يا لها من مفاجأة سارة |
Roger, eski dost. Bu hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | زميلي العجوز " روجر " يا لها من مفاجأة سارة |
Bu ne hoş bir sürpriz doktor. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة سارة أيها الطبيب |
Mr Bridges. Ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | سيد بريدج ,يالها من مفاجأة سارة |
Serena! Ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | سيرينا , يا لها من مفاجأة جميلة |
Ne hoş bir sürpriz! Çok cömertsin, Cooder. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة جميلة هذا كرم بالغ منك يا (كودر) |
Michael Franks, ne hoş bir sürpriz. Aramamı yanıtladığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | مايكل فرانكس)، يا لها من مفاجأة جميلة) - شكراً لك على إجابتك على اتصالي - |
Memur Dan! Ne hoş bir sürpriz! | Open Subtitles | الضابط دان , يا لها من مفاجئة لطيفة |
Ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | يا لها من مفاجئة لطيفة. |
Ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة لطيفة. |
Ekselansları. Ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | حضرة المُحاسب يا لها من مفاجئة سارة |
-Merhaba peder, ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | أهلا يا أبتِ, يالها من مفاجأة سارّة |
Dr. Langham, ne hoş bir sürpriz. | Open Subtitles | أوه، دكتور لانغام، يا لها من مفاجأة رائعة. |
Şaştım kaldım, ne hoş bir sürpriz! | Open Subtitles | على قيد الحياه وتتنفس يالها من مفاجأه رائعه |
Ne hoş bir sürpriz. Başka birini bekliyordum. | Open Subtitles | يا لها من مفاجئة جميلة كنت أتوقع شخص آخر |
Önceden anlama derken yatağa gelmeden önce ayaklarına Febreze sıkmanı kastediyordum önceden yaptığın bir şeyi yapmam için kandırmanı değil. Sen "kandırma" diyorsun ben ise "hoş bir sürpriz" diyorum. | Open Subtitles | ليس خداعي لعمل شيء ما قد عملته بالفعل تسميه خداعا أسميه مفاجأة مفرحة |
Ne hoş bir sürpriz! | Open Subtitles | ما هذه المفاجأة اللطيفة |
Linnet Doyle'la karşılaşıp evlendiğini görmek, çok hoş bir sürpriz olmuştur. | Open Subtitles | اظن انها كانت مفاجأة سارة لك ان تعرف ان بينيت تزوجت |