Tepki vermiyor. Baylar ve bayanlar, bu görev müdürü Sara Holland. | Open Subtitles | إنه لا يستجيب أبداً سيداتي وسادتي هذه مديرة المهمة سارة هولاند |
Mr. Holland's Opus filminde Jeff gözyaşlarına boğulmuştu. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | تعرف , جيف كان يبكى عندما شاهد فيلم السيد هولاند اوباس |
Bence bir ara verip Mr. Holland's Opus'u seyrederek bir bebek gibi ağlayabilirsin. | Open Subtitles | ربما عليك اخذ استراحة لتشاهد فيلم السيد هولاند اوباس و تبكى مثل الاطفال |
Mesele şu ki Holland Manners işin başındayken, bu olay asla mahkemeye gitmezdi. | Open Subtitles | الحقيقة هى, عندما كان "هولند مانر" يدير الاشياء مَا كنت وَصلَت إلى المحاكمةِ. |
Burada bir dünya kan var... Öyle görünüyor ki Holland'ın rozeti de yerde. | Open Subtitles | هناك دماء هنا , وما يبدو كأنها شاره " هولند " على الآرض |
Üstgeçitte duran S.M. Holland, Richard Dodd... ve James Simmons. | Open Subtitles | إس إم هولندا , ريتشارد دود جيمس سيمونز يقف على الجسر . جي سي برايس |
Ben Holland, bu da Van Owen. İç İşlerinden. | Open Subtitles | نحن هولاند و فال أوين، من التحقيقات الداخلية. |
Bayan Holland küçük sorunumuzdan haberdar edildiğini söyledi. | Open Subtitles | السيدة هولاند قالت لي أنك عرفت عن مشكلتنا الصغيرة |
Sara Holland bu William Hawkins, emekli Hava Kuvvetleri albayı. | Open Subtitles | سارة هولاند ، هذا ويليام هاوكنز عقيد متقاعد من القوة الجوية |
Albay Corvin? Bayan Holland burada beklemenizi istedi. | Open Subtitles | كولونيل كورفين ، تود منك السيدة هولاند الانتظار هنا سيدي |
Teşekkürler, Şef Holland. Artık bir sonuca varmalıyız. | Open Subtitles | شكرا أيها القائد هولاند علينا بأن تنـتهى من هذا الأن |
Holland bir ay kadar önce ajanslarla bağlantıya geçti. | Open Subtitles | هولاند بدأ الإتصال بوكالات خارج الإدارة منذ شهر ً |
Onlar Holland'ın canına okur diye düşünmüştüm. Ama hâlâ ayakta. | Open Subtitles | لقد توقعت بأن هذه الصور ستوقف هولاند , لكنه مازال يقاتل |
Sanırım Holland bunu zaten biliyor. | Open Subtitles | أعتقد بأن المحقق هولاند يعرف عن هذا بالفعل |
Selden trafik tıkandı. Lincoln ve Holland tünelleri kapandı. | Open Subtitles | لقد عوقت الفيضانات وسائل النقل و تسببت فى غلق كثير من الطرق و نفقى لينكلون و هولاند |
Lise son sınıf öğrencisi Corey Holland'ın korkunç ölümünden 3 hafta sonra Texarkana kasabası yine bir şiddet olayı ile uyandı. | Open Subtitles | ♫ ثلاثة أسابيع بعد الوفاة المروعه ♫ ♫ لطالب المدرسه الثانوية كوري هولند ♫ ♫ بلدة تيكساركانا تستيقظ مجدداً ♫ |
Baylar ve bayanlar, Şerif Underwood'un verdiği bilgiye göre Corey Holland'ı öldüren adam acımasızca çifti öldüren adam bana söylenene göre vuruldu. | Open Subtitles | سيداتي سادتي .. أبلغني الشريف اندرود للتو أن الرجل الذي قتل كوري هولند |
Nobel ödüllü Frank Holland, çok uzun süredir eğitim haklarını kullanamayan ve kendisinin "dönüştürücü güç" olarak tanımladığı milyonlarca kadının sesi olmayı kendine görev edinmiş biri. | Open Subtitles | الفائز بجائزة نوبل هو فرانك هولند الذي جعل مهمته لتحقيق ما وصفه بالقوة التحويلية للكلمة المكتوبة لملايين النساء |
Lisans tezi için Profesör Holland'ın seminerinde yer almış. | Open Subtitles | لكن القرار المصير الذي جعلها في المكان المطلوب في الحلقة الدراسية العليا للأستاذ هولند |
Bu sabah Holland Park'da, vurucu timden ustalıkla yakasını kurtardı. | Open Subtitles | نعتقد ذلك لقد تملص من المافيا هذا الصباح في منتزه هولندا |
AGCO, John Deere, New Holland, CAT. | Open Subtitles | أي جي سي أو، جون دير، هولندا الجديدة، قطّة. |
Bu sabah Holland Park'da, vurucu timden ustalıkla yakasını kurtardı. | Open Subtitles | نعتقد ذلك لقد تملص من المافيا هذا الصباح في منتزه هولندا |