Ekipteki üç kişinin de özellikle Honolulu'dan olmadıkları düşünüldüğünde çok uzun zamanlarını alacaktı. | TED | لقد استغرق ثلاثتهم وقتا طويلا جدًا، خاصة أنهم ليسوا من هونولولو. |
Bu üç yerde de göreceğiniz şey Honolulu, Oakland ve Mexico City'de kentsel hack çekirdeğindeki elementler. | TED | وذلك ما تراه في هذه الأماكن الثلاثة، في هونولولو وفي أوكلاند، وفي مكسيكو سيتي، هي العناصر الأساسية في القرصنة المدنية. |
4 saat önce Honolulu'dan ayrıldı. saat altıda San Guena'dan. | Open Subtitles | لقد ترك " هونولو " منذ 4 ساعات مضت سوف يصل إلى " سانجوون " في السادسة صباحا |
Kono, destek için Honolulu Polisini ara. | Open Subtitles | كونو,اتصلىِ بشرطة هونولو من اجل الدعم. |
Honolulu'daki polisler katillerin fotoğrafını çekmişler. | Open Subtitles | الشرطة فى (هانولولو) قامت بعرض صورة القاتل |
Honolulu Polis Departmanı kaybınız için en derin ve en içten özürlerini sunuyor. | Open Subtitles | قسم شرطة (هانولولو) يتقدم بأعمق و أصدق التعازي لفقدانكِ زوجك |
Kim oldukları açığa çıkınca Birleşik Devletler Sahil Koruma tarafından Honolulu'ya transfer edildiler. | Open Subtitles | بمجرد اكتشاف هويتهم تم نقلهم الى هانالولو بواسطة خفر السواحل الأمريكي |
Honolulu'ya atılan misillerin sonucu nedir? | Open Subtitles | ما نتائج سقوط الصواريخ على "هنولولو"؟ |
Örnekleri istemiyoruz. Honolulu'da bir otelde, doktorlar konferansı verdi. | Open Subtitles | لا عينات, الدكتور في إجتماع الرمال الناعمة و التزلج على الماء في الهنولولو |
Yani Honolulu Polisi onu hiçbir zaman ciddiye almayacak. | Open Subtitles | مما يعني أن شرطة هاواي لن تأخذها على محمل الجدية |
Bir öğrenci veya bir bilim adamı olmanız önemli değil, Honolulu veya Hanoi'de yaşamanız da farketmez. Sonuç olarak bu topluluk hepimiz için var. | TED | لايهم إن كنت طالبََا أم عالمََا، سواءََا تعيش في هونولولو أم في هانوي، ينتمي الجميع لهذا المجتمع. |
Anne ve babamız Honolulu'da. Onlar dönmeden bulmalıyım kardeşimi. | Open Subtitles | ان والدينا فى هونولولو, وعلىّ ان اجدها قبل عودتهما. |
Honolulu'dan Berlin'e, bütün kumarhanelere girerim ben. | Open Subtitles | دخلت كل صالات القمار من هونولولو إلى برلين. |
Honolulu'dan Berlin'e, bütün kumarhanelere girerim ben. | Open Subtitles | دخلت كل صالات القمار من هونولولو إلى برلين. |
Ancak henüz Honolulu Polisi'nden yapılan resmi bir açıklama yok. | Open Subtitles | حادثة صيد، ومع ذلك لم يتم التصريح بأي بيان رسمي من إدارة شرطة (هونولو) |
Honolulu Polis Departmanı, Birinci Bölge. | Open Subtitles | قسم شرطة هونولو ، القطاع 1 |
Honolulu Trafik Kontrol'le konuştum. | Open Subtitles | تحدث إلى مرفأ (هانولولو). |
Son iki gün içinde, Honolulu'dan birini 17 kez aramış. | Open Subtitles | لقد كان يستخدم للإتصال برقم في هانالولو 17 مره |
Ben de, Honolulu'da yaşamak nasıldır, hissedelim diye üç saat geri almıştım. | Open Subtitles | ولكنني في الأسبوع الماضي أعدت الساعة لقبل ثلاث ساعات لينتمكن من رؤية "شعور الحياة في هانالولو" |
- Honolulu. | Open Subtitles | "هنولولو"- |
Honolulu gecesini aydınlatmaya. | Open Subtitles | سأجعل "الهنولولو" تتوهج في الظلمة |
Honolulu olay inceleme ekibi yeterince takdir görmüyor. | Open Subtitles | أتعلم, رجال مسرح الجريمة في شرطة هاواي لا يحظون بالتقدير الكافي.. |