Sam Hughes'u Leo'nun bıçakladığını söyledi. | Open Subtitles | قالَ أن سام هيوز قَد طُعِنَ مِن قِبَلِ ليو |
İran Şahını ve Howard Hughes'u bir yana burakırsak. | Open Subtitles | " مع احتمال ممكن لـ " شاه إيران "و " هاورد هيوز |
Bob Hughes'u b.ktan bir uyuşturucu bulundurma suçundan tutuklamak istemiyorum. | Open Subtitles | لأنّني لا أريد القبض على (بوب هيوز) بتهمة حيازة وهمية |
Bilgisayar endüstrisinin Howard Hughes'u. | Open Subtitles | هوارد هيوز من صناعة الكمبيوتر. |
Santral dün kimliği belli olmayan birinden telefon aldığını ve "Quarles'a, Brady Hughes'u sormasını söyleyin şerif Givens'a" dediğini söyledi. | Open Subtitles | شاشة حاسب تقول أنك تلقيت بالأمس اتصال مجهول يقول " أخبر النائب " جيفنز " أن " يسال " كوارلز عن " برادي هيوز |
Cazın Howard Hughes'u hakarete uğramış ve ortaya çıkmış. | Open Subtitles | 'هوارد هيوز لموسيقى الجاز، يلعن وكشف. |
...Sam Hughes'u senin öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | أنكَ قَتلتَ سام هيوز |
Desmond... bana Clayton Hughes'u bulun. | Open Subtitles | ديزموند اطلُب لي كليتون هيوز |
Yap. Hughes'u öldür. | Open Subtitles | افعلها.اقتل هيوز |
Gidip Bayan Hughes'u getireyim. | Open Subtitles | سوف أستدعي السيدة هيوز |
Sayın Yargıç, Vincent Hughes'u kürsüye çağırmak istiyoruz. | Open Subtitles | ...جلالتك الناس يوَدّونَ أَنْ يصعد فنسينت هيوز "إلى المنصة" |
O kutuyu saklı tutmak için Hughes'u FBI dışında bıraktı. | Open Subtitles | لقد طرد (هيوز) من المكتب لإبقاء ذلك الصندوق مخفيّاً. |
Ivy, Bayan Hughes'u çağır! Alfred, sandalyeye oturtmama yardım et. | Open Subtitles | (آيفي)، أجلبى السيدة (هيوز) (ألفريد)، ساعدني لوضعها على الكرسي. |
Binbaşı Hasan Bey, Şehitlikte Yarbay Hughes'u | Open Subtitles | الرائد (حسن بيك) هنا لرؤية المُقدم (هيوز) |
Ben de Richard Burton ve Howard Hughes'u seviyorum. | Open Subtitles | ."لقد أحببت "ريتشارد برتن"و"هاورد هيوز |
Oliver Hughes'u kaçırsa da kaçırmasa da başı dertte. | Open Subtitles | أأخذ (اوليفر هيوز) أو لم يأخذه فهو واقع في مشكلة |
Andrew, Carson'a yardım edip Bayan Hughes'u bulur musun? | Open Subtitles | (أندرو)، هلّا تساعد (كارسون) وأبحث عن السيدة (هيوز)؟ |
Chris Benton ve Jason Hughes'u öldürme suçundan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال بتهمة اغتيال (كريس بيتون) و(جيسون هيوز). |
"Bob Hughes'u uyuşturucu bulundurmaktan asla yakalayamıyorsunuz, çünkü kuzey tarafında oturan adamla arasında bir anlaşma var. | Open Subtitles | السبب لعدم قدرتك على القبض على بوب هيوز) بتهمة حيازة المخدرات) هو أنّ لديه اتفاق مع الجار الذي يسكن في الجانب الشمالي منه |
Evet. Tabii ki Langston Hughes'u bilirim. | Open Subtitles | أجل، أنا أعرف (لانجستون هيوز). |